Love you like a love song ~hyunlix~ ✓

/1\

*İlk Hyunlix ficim umarım beğenerek okursunuz 💖

*başladığınız tarihi bırakabilirsiniz.

*yetişkin içerikli bir kitaptır, +18 yazılar bulunmaktadır. Rahatsız olacaklar ve 15 yaş altı kişiler için uygun değildir. Okuyan varsa hiç bir sorumluluk kabul etmiyorum.

İyi okumalar... 💗

Felix

Gözlerimi üzerimdeki koca adamla açtım bu koca adam kim mi? Evet kesinlikle doğru bildiniz Chan hyung

"Chan hyung hemen üzerimden kalk.."
"Hayır böyle rahat..."
Nefes alamayınca Chan'ı ittim ve itmem ile yere düştü.

"Siktir Felix ya.."
O kalçasını ovarken bende kahkaha attım.
"Hakettin."

Lavaboya girip işlerimi hallettim yüz maskemi sürüp lavabodan çıktım. Maske kururken karnımı doyurmak adına yurdun mutfağına ilerledim.

Pankek için bir kaç malzeme çıkardım normal de atıştırmalık şeyler yerdik ya da dışarıdan sipariş ederdik, ama şu an yurtta 4 kişi olduğumuz için pankek yapacaktım.

Pankekleri yaparken yanıma Minho hyungun gelmesi ve bana yardım edince hızla pankekleri hazırladık ve masayı kurduk.

"Chan'ı kaldır ben gidip Hyunjin'e bakayım?"
Başını salladığın da mutfaktan çıkıp üst katta kalan Hyunjin'in odasına gittim kapıya tıklatma gereği duymadan içeriye girdim bunları aşmıştık.

Yatakta yarı çıplak şekil de yattığını görünce gülümsedim. O kadar güzeldi ki.. bir kaç dakika orda sessizce onu izlerken aklıma gelen hain plan ike masanın üstünden bir bardak su alıp Hyunjin'in yanına yaklaştım.

"Hyunie?"
Homurtular çıkardı ve başını olabildiğince yastığa gömdü.
"3'e kadar sayıyorum..1...2...33333"

Suyu boşalttığım gibi bardağı kenara attım tam kaçacakken Hyunjin'in uyku mahmuru gür sesi kulaklarımı doldurdu, ardından küfürleri ile beni tuttuğu gibi yatağa fırlattı.

"Felix!? Kafayı mı sıyırdın?" Bir andan gülerken bir andan da başımı olumsuz anlam da salladım.
"Sadece küçük bir şaka? Minicik? Kızmadın dimi daddy?"

Bakışları koyulaşırken gözleri dudaklarıma odaklandı.. hızla onu itip ayağa kalktım.
"Kendine gel ve duş alıp mutfağa gel kahvaltı yapacağız." "Kim var ki? Tek bizdik?"
"Chan hyung ile Minho hyung, bekliyoruz seni acele et."

Odadan çıktığım da elimi kalbime koydum ve derin bir nefes aldım. Woojin vakasını yeni atlatmışken böyle şeyler ile kendimi sadece daha çok panikletirdim. Yani Chan hyung öğrense delireceğine emindim.

Ayrıca... o Hyunjin... yani biz olamazdık, keşke aklımdan silebilsem bu aşkımı. Başımı iki yana sallayıp mutfağa ilerledim.

Mutfağa girdiğim de Minho ve Chan oturmuş çoktan pankeklere gömülmüşlerdi.
"Ya ama bizi neden beklemiyorsunuz?"

Hyun arkamdan mutfağa girdiğin sessiz kalıp masaya oturdu. "Hyunie bir şey söyle şunlara?"
Hyunjin bakışlarını kaldırdı masaya bakındı daha sonra bir şey demeden kendisine bir kaç pankek koydu ve yemeye başladı.

Chan hyung gerginliği farketmiş va bana bakmıştı.
"Su döktüm ama minik bir şakaydı,?"
Chan hyung başını sallayıp beni onayladı. Yemek yedikten sonra masayı toplamadan önce gidip maskemi çıkardım ve tekrar mutfağa girdim. Masayı toparlarken elinde telefon ile canlı yayında olan Chan geldi.