Yemyeşil ağaçların içindeyim sanki bir orman gibi çiçekler,böcekler ve bütün hayvanlar alemi orada ben neredeydim böyle ve tam karşımda benim yakışıklı mı yakışıklı beyaz atlı prensim duruyor beni almaya gelmiş. Bana "hadi atla güzelim" bakışları atıyordu. Hemen atlamıştım arkasına beraber geziyorduk ormanda, burası gerçekten çok hoştu. Beraber sanki saatlerce turladık gibi gelmişti. Beyaz atlı prensim "ben bize yiyecek almaya gidiyorum." dedi bende onayladım ve onu orada beklemeye başladım. Bekledim, bekledim ve bekledim ama o gelmemişti. O beni bırakmıştı, benden vazgeçmişti artık beni istemiyordu. Ben her zaman kendi başımın çaresine bakacak güçlü bir kız olacaktım hoşçakal beyaz atlı prensim hoşçakal.
"Millie!!!!"
Soluklana soluklana uyanmıştım tanrım gerçekten mi hepsi rüyaymış.
"Efendim anne."
"Kızım uyanmayınca çok korktum."
"Merak etme iyiyim sadece rüyaya dalmışım."
"Hadi kalk markete gitte ekmek ve süt al."
"Tamam." Aslında şuan o kadar öfleyip föflesem de yine de gidecektim o markete. Yataktan ayaklarımı sarkıttım ve lavaboya gittim. Elimi ve yüzümü yıkayıp tekrar odama geldim ve pijamalarımı çıkardım altıma bir eşofman üstüme de basic bir tişört giydim eğer üşürsem diye de bir hırka aldım. Dış kapıya doğru ilerledim markete gidiyor olsam bile converslerimi giyecektim. Elime ayakkabılarımı aldım ve giydim anneme ben gittim diyip kapıyı kapadım. Yürürken aklıma dün Finn'in söylediği şey geldi "İyi geceler sevgilim." Aklıma geldikçe istemsizce gülüyordum biz şimdi sevgili miydik ki? Ama bana hiç bir şey demedi.✧ ✧ ✧ ✧
Annemin istediklerini almıştım ve eve doğru yürüyordum. Aklıma yine Finn geliyor. Sadece o aklımdan başka kimse geçmiyor. Böyle şeyleri düşüne düşüne eve varmıştım.
"Anne ben geldim." İki saniye bekledim ve biraz daha annemden tık yoktu.
"Anne?!!" Annemden hala bir ses bile gelmiyordu. Kendi odama gittim ve baktım benim odamda yoktu. Annemin odasına baktım ordada değildi. Çıldırıcam neredeydi bu kadın tekrar salonun oraya geldim. Masanın üstünde bir not vardı. Yine Finn yazmamıştır diye umuyordum içimden.
"Merhaba kızım eve geldiğinde beni göremeyince korktuğunu hissedebiliyorum anneceğim artık kendi başının çaresine bakmalısın ben kafamı düzeltmek kendimi toparlamak için anneannenin yanına gidiyorum iki hafta orda kalacağım arkadaşlarını eve çağırabilirsin seni seviyorum
- Kelly Brown Annen."Gerçekten mi ama neden?! Neden şimdi anne benim evde tek başıma kalma fobim var ve bu yüzden tabiki Lilia'yı ve Sadie'yi çağıracaktım. Hemen aradım ikisinide ikisi de onayladı. Ve bir saate eve gelebileceklerini söylediler ben bir saat evde nasıl kalacaktım. Gerçekten hiç bir fikrim yoktu. Kalmak zorundaydım hem belki fobimi yenemezdim belki ama en azından biraz atlatmış olurdum. Evet kalacaktım.
Sonunda Sadie ve Lilia gelmişti eğer gelmeselerdi ölebilirdim korkudan. Sadie ve Lilia beni rahatlatmaya çalışıyordu. Tamam artık daha iyiydim. Lilia kahvaltı yapmadığımdan olmuş olabileceğini söylüyor. Korkmak ile kahvaltının ne alakası vardı ki ? Sadie ise Finn'i düşünmekten oldu diyor. Ama gerçekten kahvaltı yapmam lazımdı bu sefer bayılma şansım vardı.
"Kızlar hadi kahvaltı hazırlayalım." Dedim ikiside onayladı ve mutfağa yöneldik. Elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Mutfakta iyiyimdir açıkçası Lilia ile berbat.
Ve kahvaltı hazırdı çok kötü denemezdi. Gayet güzel bir sofra kurmayı becermiştik. Masaya oturduk. Kızlara çatal verdim."Eee Millie bize biraz Finn'den bahsetsene." Dedi Lilia. Onlara dün ile ilgili bir şey anlatmamıştım.
"Ben size dün'ü anlatsam daha iyi olur." Dedim ve dün yaşanan olayların hepsini tek ayrıntısına kadar anlatmaya başladım kızlara. Onlarda gözlerini kocaman açmış dinliyorlardı beni. Susmadan konuşmuştum o yüzden konuşmayı bırakınca bir oh çektim."Oha Millie yani sana "iyi geceler sevgilim." Dedi inanmıyorum kızım siz sevgili olmuşsunuz da senin haberin yok." Dedi Sadie. Katılıyorum diye ekledi Lilia da.
"Bana daha hiç bir şey demedi tabiki de ortaokulda ki gibi bir çıkma teklifi beklemiyorum ama bir şey demesi gerekmez miydi ?" İkisi bilmiyordu hiç bir şey demediklerine göre.
"Bakın asıl ben şimdi size kimi anlatacağım??" Dedi Sadie kesin yine flörtleştiği bir erkeği anlatacaktı.
"Kim?!" Dedim
"Noah. Noah Schnapp." Bir dakika bu çocuk Sadie'yi yatakta yakaladığımız oğlandı. Evet çocuk yakışıklıydı. Dedim ve o sırada kapı çaldı kim geldiğine bakmak için kızlara bir saniye diyip ayağa kalktım ve kapıyı açtım.
sizce gelen kim?!!! bölümü umarım beğenmişsinizdir oy verirseniz çok mutlu olurum <3333