"you're mine"

1.2K 47 15
                                    

"Burası bana çok iyi geldi teşekkür ederim Finnie."
" ne demek prenses."
Finn beni sahile getirmişti. Öylece oturuyorduk. ve bira içiyorduk. o kadar huzurlu bir ortamdaydık. sanki kimse bize zarar veremez gibiydi. finn bana çok iyi geliyordu. onu o kadar çok seviyordum ki. oda beni çok seviyordu hissediyordum. ama sanki bu kadar güzel konuştuğumda bir şey olacak diye korkuyorum bazen. her zaman pozitif olmaya çalışıyorum. her şey iyi olsun diye.
"Finn benim biram bitti hem hava da kararıyor hadi eve gidelim."
"Olur birtanem. Seni evine mi bırakayım yoksa bize mi gelmek istersin."
"Size geleyim."
"Tamam." Kalkmam için elimi tuttu. ve sahilden eve doğru yürümeye başladık. finn'lerin evi sahile'e o kadar yakındı ki. sonuçta her konak sahile yakın olur değil mi ?! Finn'le öylece huzuru dinliyorduk gibi ikimizden de tık çıkmıyordu. sanki birisi bizim ağzımızı kilitlemiş gibiydi. ve finn konuşmayınca kötü hissediyorum. "finnie susma konuş." "tamam bir konu söyle onla ilgili konuşayım ya da ben konu bulayım sen olsun konu." "hadi anlat bakalım beni."

"Sen, benim gözüm, benim herşeyim, benim minik meleğim. bazen böyle utanınca ne yapacağını bilemiyorsun ve yanakların kızarıyor o kadar şirin oluyorsun ki. veya sinirlenince burnun kızarıyor ve öylede çok şirin oluyorsun ama en çok kimin yanında şirin oluyorsun biliyor musun?! Benim yanımda çünkü sen benimsin Millie.!"

"Ağlayasım geldi şimdi normal mi sence ?!" Dedim ve gözümden bir yaş geldi.

"normal bebeğim, hadi evimize gidelim ve sen ağlama ben çok üzülüyorum." kafamı salladım. ve eve yürümeye başladık. eve vardığımızda evde kimse yoktu. Kate nerde bir fikrim yoktu. Kendimi direk koltuğa attım. uzandım. uykum vardı biraz. Finn'de yanıma geldi telefonumu elime aldım ve instagram'a girdim boş boş dolaşıyordum. bir an göğsümde bir el hissettim. finn göğüslerimi elliyordu. "finn şuan hiç havamda değilim lütfen." alt dudağını aşağıya indirdi. üzüldüğünü belli etmeye çalışıyordu. "peki bunu sen istedin." diyip tişörtümü çıkardım. açlıkla bana bakıyordu. kendi ağırlığımı finn'in üstüne verdim ama finn tek hamlede beni altına almıştı. Finn'in tişörtünü çıkardım. Sonra benim altımdaki eşofmanı çıkardı. Ellerini külotumda gezdiriyordu. Ve benim nefes alışverişim hızlanıyordu "a-ah" ellerini hala külotumda gezdiriyordu. Ve sonra tek bir hamlede külotumu çıkarıp koltuktan aşağı bıraktı. finn elleri ile kızlığımı okşuyordu. parmaklarını içine sokup çıkarıyordu ve bu beni baştan aşağıya çıkarıyordu. finn kendi pantalonunu ve boxer'ını çıkardıktan sonra ağırlığını tekrar bana verdi. çıplak vücutlarımız buluşmuştu. ikimizinde vücut sıcaklığı çok fazlaydı. Sanki birazdan ateş içinde kalacaktık. "seni boşaltmama izin ver bebeğim." dedi Finn. Bende ona kafamı onaylar şekilde salladım. Finn dilini kızlığımda gezdiriyordu. Bir yandan da kızlığımdan beyaz sıvı geliyordu. Finn ağzına sıvı gelince yaladı "mmm" dedi. Bu sefer ellerini içine sokup çıkarmaya başlamıştı ve bu da kızlığımın titremesine sebep oluyordu. Tüm odayı çığlık atarcasına inlemelerim ile dolmuştu. Finn ellerini kızlığımdan çektiğinde parmaklarını yaladı. "şimdi benim seni boşaltmama izin ver bakalım." dedim ve suratında bir sırıtış vardı.

.......

Gözlerimi açtığımda karşımda Finn'i gördüm. Havaya baktığım da kapkaranlıktı ah evet Finn ile öğlen bir kestirme yapmıştık. "günaydın meleğim." dedi finn tam gözlerimin içine bakarak. "Günaydım." Dedim esneyerek. Yataktan kalkmam ve tekrar yorganı üstüme almam bir oldu. Çünkü çırılçıplaktım. "Finnie bana kıyafetlerimi getirebilir misin?!" dedim suratımı şirin bir hal aldırarak bana doğru gülümseyip ayağa kalktı. Aşağıya salona inip kıyafetlerimi getirdi. "Rica etsem çıkar mısın?"
"Bu konuyu biraz fazla abartıyorsun ama bak çıkıyorum." Diyip odadan çıktı. İlk önce iç çamaşırlarımı giydim sonrada kıyafetlerimi giydim. Sonra aşağıya Finn'in yanına indim. Bugün eve gitmeyi planlıyordum. Kızların yanına. Annem dün aramıştı ve haftaya geleceğini söylemişti sevinip sevinmediğimi bilmiyorum. Çünkü resmen beni terk edip gitti. "Finn ben bugün eve gideceğim." Dedim Finn'in yanına oturarak. "Peki ama yarın ve yarından sonraki gün benimsin anlaştık mı ?!" Kafamı onaylat şekilde salladım. Tekrar Finn'in odasına yukarı çıktım. Çantamı aldım ve tekrar aşağıya indim. "Hemen mi gidiyorsun?"
"Akşam oldu zaten Finnie kızlarıda özledim hem."
"Peki öyleyse gel seni bırakayım o zaman."
"Hiç gerek yok Finn hava çok güzel son yaz günleri zaten yürümek istiyorum."
"Peki gel öpiyim o zaman." Dedi ve Finn'in dudağına bir buse kondurarak çıktım evden. Evime doğru yürümeye başlamıştım hava bu aralar çok güzeldi gerçekten. Arkamda sanki birisi var ve beni takip ediyor gibi hissediyordum. Evet bu kişi her kimse beni takip ediyordu. Adımlarımı hızlandırmaya başladığımda o da hızlandırmıştı. Tanrı'm ne yapacağım şimdi ben dedim kendi kendime dedim sadece dedim ve kendimi karanlık bir uykuya bıraktım birden.

selam geç gelen yb için özür dilerim ama sınır dün doldu bende bugün attım! sizleri seviyorum oy vermeyi unutmayın
oy sınırı; 7

i need your love | fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin