Ertesi gün Başakla okula girdiğimizde, kapılar koridorlar parti broşürü dolmuştu. Broşürlerin bir tarafını Deran’ın sahnede çekilmiş boylu boyunca fotoğrafları süslüyordu. Deran’ın bahsettiği partiler bunlar olmalıydı. Sınıfa girip diğer kızların yanına oturduk. Kızlar yine kıkır kıkır sesler çıkarıyordu.
“Geliyor geliyor." diyerek iyice hareketlendiklerinde onlarla aynı tarafa döndüğümüzde Deran'ın bize doğru geldiğini fark ettik. Direkt benim sıramın önünde durdu.
“Günaydın. Bayan H. Parti davetiyeleri dağıtıyordum. Hani dün bahsetmiştim. Gelirsin değil mi?”
“Bakarız.” dedim omuz silkerek. Karşılığında kaşlarını çattı.
“Hıh bakarmış. Bayan burnu büyük.”
Arkasını dönüp giderken “Bu takma adı beğenmedim diye bağırdım.” Deran sınıfı terk ettiğinde Başak ve diğer kızların ağzı bir karış açık bana bakıyorlardı.
“Doğay. Neler oluyor? Sen nereden tanıyorsun Deran’ı?” diye sordu Başak kendine gelir gelmez.
“Dün tanıştık. Yağmurda kalmıştım. Onun şemsiyesi vardı…”
“Neden söylemiyorsun be gerizekalı.” diye bağırdı sözümü tamamlamamı beklemeden.
“Sağol be çok naziksin.”
Sıranın üstünde duran sahne arkası vip yazan davetiyeleri eline alıp havada sallamaya başladı.
“Sahne arkası vip davetiye geliyor hanımefendiye. Benim haberim yok. Düşünebiliyor musunuz? Bana bak eğer partiye beni götürmezsen seninle ömür boyu konuşmam.”
“Şaka mı yapıyorsun tabii beraber gideceğiz.”
“Tamam o zaman affettim seni.” dedi ve kıkırdaştık. Sınıftaki diğerleri kıskançlıkla bizi izliyordu.
Ders çıkışı eve gidip meditasyon çalışması yapıp kafa dinlemek istiyordum. Bunun için odama kapandım. Doğal taşlar kullandığımda daha etkili oluyordu. Özel kesesinden akik, hematit, kaplangözü, sodalit gibi birçok doğal taş çıkardım. Bu taşlar bana özeldi. Başkasının dokunmasına izin vermiyordum. Bu yüzden benim enerjimi taşıyordu. Taşları uygun çakra bölgelerime yerleştikten sonra meditasyona başladım.
Meditasyon yaparken ilk aklıma gelen yine Barlas oldu ancak bir şey düşünmemeliydim. Zaten genel bir depresyon halinde olduğum için odaklanmakta zorluk çekiyordum. Sonra gözümün önüne Deran'ın bana bakakaldığı hali geldi. Deran aklıma geldiğinde içimde garip bir heyecan oluyordu. Kanımca bu çok doğaldı.Bütün kızlar Deran'ı görünce heyecanlanıyordu. Ayrıca ayrılık acısı çektiğim için kafam karışmaya meyilliydi.
Yine de o kadar kızın arasında benimle ilgilenmesi garipti. Gerçi belki bütün kızlarla arası böyleydi. Ya da onunla özel olarak ilgilenmediğim için değerli olmuştum. Neyse artık hiçbir şey düşünmemem gerekiyordu. Bana da lazım olan buydu.
-----------------------"Parti zamanı!"
Başak akşam için çok heyecanlıydı ve etrafta zıplıyordu. Aslında ben de çok heyecanlıydım. Elimdeki sahne arkası bileti bu heyecanın sebeplerinden biriydi. Akşama en havalı kıyafetlerimizi giyip saç ve makyaj konusunda birbirimize yardım ederek hazırlandık. Çok geç olmadan parti mekanına gitmek için otobüse bindik.
Parti, Deran performansına başlamamasına rağmen gayet gürültülüydü. İçeride sınıftan bir sürü kız vardı. Başak kendine bir bardak bira aldı. Bana da bira isteyip istemediğimi sordu. İstemediğimi söyleyince ısrar etmedi. Ama sahne arkasına geçmem konusunda baskı yapıyordu. Bense yüreğim ağzımda oyalanıp duruyordum. Arkada ne olduğu benim için tam bir muammaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Ay
FantasyKaranlık... Tek duyumsadığım şeydi. Artık ne yaram acıyordu ne de kalbim. Duygularım alınmış gibiydi. Artık ne sevgi kalmıştı, ne de umut. Karanlığın bana getirdiği tek bir şey var. O da ölüm. Gözyaşlarımın sebebi donmakta olan bedenim miydi, yoksa...