Nasılsınız fıstıklar?
İki haftaya sınavlarım başlıyor..Sizinkiler nasıl geçiyor?
Multideki şarkıyı dinleyelims lütfen.
Keyifli okumalar.💙
------
''Tatilden sonra döneceğine söz ver mel.'' asap'ın dediği şeye güldüm. ''Söz veriyorum.''
''He he döner kesin.'' arda'nın lafına marc gülerken ikisine de tekme attım. Şu an hava alanındaydık. Kylie,travis,asap ve taylor beni geçirmeye gelmişlerdi. Taylor bana sarıldı ve kulağıma ''Git ve nasıl bir kaltağa dönüştüğünü göster.'' dedi.
Gözlerimi devirdim. ''Görüşürüz sürtükler..'' diye mırıldandım ve arda ile marc'ın kollarının altına girdim. ''Beni özleyin.''
--
''Lan rahat dursana.'' arda'nın elindeki yastığı aldım. Ön tarafımızda oturan kadının yastığını araklamıştı. Çaktırmadan yastığı yerine bıraktım. Marc'ın kafama taktığı tokaları çıkartırken arda kulaklığımı suya düşürmüştü.
Sinirle ikisine de dirseklerimi geçirdim. ''Çocuk musunuz be pezevenkler? Rahat durun.'' ikisi de kıvranarak kafalarını sallarken arda'nın kulaklığını aldım. Gece ful oyun oynadığımızdan gerçekten yorgundum.
Kulaklarıma arda'nın kulaklıklarını taktım ve müzik listemin üstüne tıkladım. Rihanna'dan Love On The Brain çalmaya başlamıştı.
Burukça gülümseyerek gözlerimi kapattım. Bu şarkının bende derin anlamları vardı.
Gözlerimi kapattım ve kendimi şarkıya bıraktım,bir süre sonra uykuya dalmıştım.
''I tried to buy your pretty heart, but the price too high'' (O tatlı kalbini satın almaya çalıştım fakat bedeli çok ağırdı.)
--
Uyandığımda marc ve arda omzuma yatmış uyuyorlardı. Gülümseyerek kulaklıkları çıkardım.
İki koca bebek arkadaşım vardı gerçekten. Bir kaç dakika sonra inmiştik. İkisini de uyandırıp birlikte uçaktan indik.
Bavullarımızı alıp taksiye bindiğimizde derin bir nefes almıştım. Marc ve Arda eğer futbolcu olmasalardı kesinlikle girdikleri her yerden atlırlardı. ''Melanie sana küstüm.'' arda'nın sözüyle cimcikledim.
''Kes gerizekalı,bıraksam bavullarla aynı yere çıkacaktın.''
''Ne var azıcık yorulmuşum,taşırdı beni ayrıca.'' Arda'nın dediği şeye kahkaha atarken arda bize küfür ediyordu.
Taksi sonunda otelin önünde durduğunda hepimiz arabadan inip bavullarımızı almıştık. ''Ne karılar vardır burda ama..'' Marc'ın sözlerini kafamı sallayarak onaylarken lobiye girmiştik.
Çığlık atarak üstüme koşan messi'ye gülerek kollarımı açtım.
Takımın hepsi buradaydı,henüz odaları açmadıklarından lobide bekliyor olmalıydılar.
''Kaltak seni,gelmeyeceksin diye üç buçuk attık.'' dani'nin sözlerine kahkaha atmıştım. ''Sizi özledim aşklarım.'' Hepsini teker teker öperken Neymar ile göz göze gelmiştik.
4 Yılda vücut mu çalışmıştı o?
Elaları hiç olmadığı kadar parlaktı.
Bunun için kendime kızsam da onu daha iyi gördüğüm için mutlu olmuştum.
Ah melanie,saf kızım.
''Shaki nerde?'' dedim Tam o sırada shakira sarı saçlarını savurarak yanıma gelmişti. ''Ah sevgilim.'' diyerek bana sarıldığında kollarının arasına girdim.
''Hop ben burdayım!'' gerard'ın bağırmasıyla leo ''Sen sus kazma.'' demişti.
Güle oynaya lobide biraz daha takılmıştık.
Daha sonra hep birlikte asansöre binmiştik. Hepimizin odası aynı kattaydı. Asıl ironik kısmı neymar ile odalarımızın yan yana olmasıydı.
Eminim bunu leo ayarlamıştır. ''Gerard ve shakira'nın odasının sonda olması iyi oldu,sesten uyuyamazdık.'' diye söylendim asansörden inerken.
Shakira beni çimdiklerken ben gülerek odama doğru gitmiştim. ''Çok güzelleşmişsin melanie.''
Neymar ile yan yana yürüyorduk.
Soğuk bir şekilde ''Teşekkür ederim.'' diye mırıldandım ve kartı okutup odaya girdim.
Kapıyı kapattığımda yere çöktüm ve tuttuğum nefesimi vermemle gözlerimden yaşlar süzülmüştü. ''Hadi ama melanie ağlama..'' kendi kendime konuşuyordum.
Artık ağlamam ya da üzülmem artık bir şeyi değiştiremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melanie 2 - Neymar
FanfictionBazen tek bir kitaptan fazlasını hak eder bazı hikayeler. Böyle bir sonu kabul edemezdik. Bunu küçüklüğümüze borçluyduk.