***
BEŞİNCİ BÖLÜM
"O AN RADYODA JEHAN BARBUR'UN SESLENDİRDİĞİ 'SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM' ŞARKISI ÇALIYORDU..."
***
Osman uyuyamıyor ve uyuyabilecek gibi de hissetmiyordu. Koyunlar, keçiler hatta büyük başlar bile çitin üstünden atlamıştı ama hiç birinin uykusunu getirmeye faydası olmamıştı. Gözünün önüne gelen şeyler canını aldığı kahpelerdi... Ve can alan bir insan bir daha asla bebekler gibi huzurla uyuyamazdı...
Birden aklına kafasını taşa bile koysa anında uyuyakalan Yakup geldi.
"Ulan Yakup uzakta olsan bile güldürüyorsun insanı," diye geçirdi içinden. Tavana o kadar çok bakmıştı ki her milimini ezberlemişti. Odadaki her ayrıntı aklına gereksiz yere kazınmıştı. Uyuyamamak böylesi eziyet dolu bir şeydi işte. Başının altına koyduğu ellerini kıpırdattı ama yine de aradığı o rahat pozisyonu bulamadı.
Yatakta her dönüşünde ona eziyet eden adamın kızını öldürmek yerine neden öptüğünü kendine sorup duruyordu. Ama sadece bu sorusu kendi aklında yok sayılıyor cevap bulamıyordu. İşin aslı onu uyutmayan şey Pervane'nin tutku dolu öpücüğüydü.
***
Akrep ve yelkovan yorulmaksızın dönüp dururken Osman'ın da aklında planlar dönüp duruyordu.
Pervane ve Büşra'yı dinlemişti ve duyabildiği en net şey iki kızın Türkiye'ye dönme planlarının olduğuydu. Ama Osman buna izin veremezdi. Doğrusu buna Türk istihbaratı da izin vermezdi. Pervane'ye dair her bilgi ellerinde vardı ve Topal Cafer'in kızı olduğu bilinen bir gerçekti. Almanya'da yaşadığı hayatı Türkiye'de yaşayamazdı.
Alman hükumeti her zaman Türkiye'yi kötü gösterecek şeylere izin vermişti vermeye de devam edecekti. Ama buna Türkiye asla izin vermezdi. Pervane babası için aradığı maddi ve manevi desteği kesinlikle Türkiye de bulamazdı. İşte bu gerçekliği Osman ona gösterecekti. Böylelikle genç kız burada kalacak ve Osman'a ihtiyacı olanı verecekti.
Terör örgütünün Avrupa'daki bağlantıları, yapacakları eylemler ve babasının Irak'ta ki yeri... Ve öğrenmek istediği daha onlarca şey vardı Osman'ın.
...
Topal Cafer kızını doğar doğmaz buraya yollamıştı. Yurt dışında aklını yıkadığı ona maddi ve manevi destek olacak olan kendi kanından birisini yetiştirmişti. Kızı Almanya'nın en güzel yerinde bir otel işletiyor ve kim bilir daha neler yapıyordu. Topal Cafer belki de hayatında ilk defa bir konuda başarılı olmuştu.
Ama Osman Almanya'ya onun ve kızının planlarını bozmaya gelmişti. Pervane'nin geri dönme planları ona ters düşse de genç kızı vazgeçirmek için onunla konuşmaya çalışacaktı.
Onunla konuşmak yerine ilk fırsatta öpüşmüş olduğu yine aklına düşünce başının altındaki ellerini alnına vurdu.
"Sadece konuş Osman sadece konuş. Öpüşmek yok!"
...
Pencereden süzülen güneş ışığının gücü arttıkça Osman saatin ilerlediğini fark edebiliyordu. Duvardaki saate kaydı gözleri artık hazırlanmalıyım diye düşündükten sonra yataktan kalktı ve dolabının kapağını açtı.
Siyah takımlarından birini alarak üstüne geçirdi. Bu sefer farklılık yaparak cebine kırmızı mendil sıkıştırdı. Bayrağımın kırmızısı diye düşündü. Ona bir şeylerin vatanını hatırlatması ve onu ayakta tutacak gücü vermesi gerekiyordu. Bunu düşünerek elini mendilinin üstünde gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YARASI (Osman Polat)
RomanceOsman Polat bu görev için uygun olmadığını en başından beri biliyordu bunu komutanına anlatmaya çalışmıştı ama başarısız olmuştu. * İki hırçın ve yaralı yürek. İkisininde inançları bambaşka ikisininde korkuları farklı ama kalp atışları gülüşleri ay...