-Baba?"
-Nasılsın?"derin bir nefes alıp konuşmasıyla kaşlarım çatıldı.
-Ciddi misin?"diye konuştum şaşkınlıkla."Ne istiyorsun ne diye aradın beni?Abimi arasaydın."dedim odamda bulunan balkona çıkarken.Şuan onunla telefonda konuşmak bile bana tuhaf geliyordu.Sahi sesini duymayı bir 15 sene oluyordu.
-Derin gelmiş."dedi tekrar sıkıntıyla nefes alırken.
-Seni ilgilendirmez.Bir dakika ya,"diyerek kolumu mermerin üstüne koydum."Sen Derin'in gittiğini nereden biliyorsun?"
-Ben istedim çünkü."verdiği cevapla sinirden tüm kaslarım kasılırken devam etti."Bak Serkan, Dayınla aramızda olan biten şeyleri biliyorsun.Derin'in gitme sebebi de buydu zaten.Burak'dan bunu ben istedim.Sana şunu söyleyeceğim;Derin'e göz kulak olun.Dayın,Derin'in sizde olduğunu biliyor."Bu adam gerizekalıydı!Neyin düşmanlığıydı bu!Tamam karın öldü ama küçücük bebeğin ne suçu var!
-Bana ne yapacağımı anlatma Çağatay Karaağaç!Çok biliyorsan yanımızda olup sen göz kulak olsaydın Derin'e,bize!"dedim.
-Yapamadım."diye mırıldandı.
-Bu saatten sonra yapıp yapmamanız benim zerre umrumda değil!Bir daha da sakın beni arama!Ben neyin doğru olup olmadığını ayırt edebilecek kadar büyüdüm."dedim sinirle."Bu arada bizim hakkımızda karar verme hükmün yok senin artık.Bunu da yaz bir kenara."dedim ve birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım.
Ulan ben gönderdim diyor!Sinirle balkondan çıktım.Hızla merdivenleri bitirip salona girdim.
-Nerede o?"diye sordum elim yumruk şeklini alırken.
-Kim abi?"diye soran Akın'a baktım.
-Abiniz nerede!"diye hafifçe sesimi yükselttim.
-Sen önce bir sakin ol."dedi Özgür.Arada bana abilik yaptığı oluyordu.Rolleri değişiyorduk."Bahçeye çıktı."dedi.
-Kimse bahçeye çıkmasın!"diyerek bahçeye çıktım ve salona giren sürgülü kapıyı hızla kapattım.Koltukta oturan abimin kafası bana dönerken sinirli ona yürüdüm.
-Noldu Serkan?"diye ayağa kalktı.Dayanamayıp yumruk olan elimi havaya kaldırıp abime vurdum.Suratı sağ tarafa düşerken sendeledi."Napıyorsun lan sen!"diye ateş saçan gözleriyle bana baktı.
-Sen nesin lan!"diye bağırdım."Abi değil misin sen!Ha?Bir abi kendisini terk eden babasının lafını dinleyip nasıl gönderir lan canımızı!Nasıl yaparsın bunu sen!"diye şiddetle bağırdım ve tekrar bir yumruk indirdim suratına.Kolumdan tutulup çekilmemle sinirle çeken kişiye baktım.
-Sakin ol!"diye uyardı Özgür beni.Sinirle arkamı döndüm ve saçlarımı çekiştirdim.Sinir bütün vücudum da akıyordu sanki.
-Bildiğiniz gibi değil."diye sakin bir sesle konuştu.Özgür sabır çekerken konuştu.
-Senin başka bildiğin bir kelime yok mu abi?"tekrar onlara dönerken abimin hasır koltuğa oturmuş olduğunu gördüm.Sadece dudağı patlamış ve yanağı kızarmıştı.
-O,yani babam beni aradığında sadece Derin'i değil Deniz'i de göndermemi istedi.Zeynel bizi takip ediyormuş.Bende tek başıma karar vermek istemediğim için dedeme sordum.O da Derin'in tek gitmesinin daha iyi olacağını söyledi.Sonrası da belli zaten."dedi.Zeynel,dayımız olacak piçti!
-Hiç bir şey sormadın mı?"diye ona baktım.
-Fırsat vermeden kapattı.Dedemin dediğine göre onlar Türkiye'de değil."
-Burada kaç tane adamız!"diye sinirle konuşan bu sefer Özgür'dü."Kardeşimizi koruyamayacak mıydık abi?Bizi geçtim dedemler,amcamlar vardı!"dedi çimenlere tekme savururken.
