Sabah gözlerimi Andrea'nın sesiyle açtım. Başımda dikilmiş beni uyandırmaya çalışıyordu.
Sonunda daha fazla uyuyormuş numarası yapmayıp oflayarak yattığım yerden doğruldum.
Andrea yüzündeki kendinden emin gülümsemeyle "Hadi kahvaltımızı yapalım. Sonrada şehirdeki eve geçeriz." dedi.
İtiraz etmeyip yataktan çıkıp lavaboya gidip tek elimle yüzümü yıkadım. Ardından yüzümü kurulayıp lavabodan çıktım.
Üzerime yeni bir siyah eşofman takımı geçirip aşağıya , Andrea'nın yanına indim. Yine mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı.
"Ne yapsam? Seninle mi yaşasam?" dedim sırıtırken.
Andrea "Hay hay. Ne zaman istersin? Hemen birlikte eve çıkalım." dedi gülümseyerek.
Gülerken çoktan tabağımı doldurmuştum.
Kahvaltımızı yapınca etrafı toparlayıp evden ayrıldık. Andrea beni eve bırakıp yanımda biraz kaldıktan sonra gitmişti.
Evde yalnız kalınca markete gitmeden önce odamda bıraktığım telefonu almak için odama gittim. Bıraktığım yerde duruyordu hâlâ.
Ama şarjı bitmiş olmalıydı ki kapanmıştı.
Telefonu sarja takıp kendimi yatağa bıraktım.Kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Gözlerimi kapatıp yeniden uyuya kaldım.
Uyandığımda saat 16.40 olmuştu. Bir süre daha yattığım yerden etrafı izledikten sonra kendimi zorlayarak doğruldum.
Şarja takılı telefonumu alıp yeniden yatağa oturdum. Telefonun açma düğmesine basıp açılmasını bekledim.
Çok geçmeden açılınca telefonuma bildirimler yağmaya başladı. Önce beni arayanlara bakındım.
Başta Andrea olmak üzere , Enzo , Lorenzo ve birkaç kişi daha birçok kez aramıştı.
Herkesi es geçip Lorenzo'yu arayıp telefonu kulağıma götürdüm.
Lorenzo ile de konuşunca üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.
Tam telefonu elimden bırakacakken telefonum çalmaya başladı. Enzo arıyordu. Oflayarak telefonu açıp kulağıma götürdüm.
Şimdi ona ne bahane sunacaktım?"Efendim Enzo?" deyip karşıdan gelecek cevabı bekledim.
Açmama şaşırmıştı. İlk önce emin olmak için "Diana?" diye sordu.
"Benim Enzo." dedim gülmemek için kendimi zor tutarken.
Enzo "Nerelerdesin Diana?" diye sordu.
"Uzun mesele Enzo. Bir ara anlatırım." dedim.
"Beni geçiştirme Diana. Kaç gündür ortalıkta yoksun ve diyeceğin bu mu?" dedi kızarak.
"Küçük bir kaza geçirdim. O yüzden birkaç gündür burada değildim." dedim.
"Ne oldu? İyi misin?" diye sordu merakla.
"Şimdi iyiyim. Sonra anlatırım sana." dedim.
"Tamam. Ben şimdi işimin başına dönüyorum. Sonra konuşuruz." dedi.
"Görüşürüz." deyip telefonu kapattım.
Bugün günlerden perşembeydi.
İlerleyen günlerde sıkıcı ve yatarak geçti.
Pazartesi günü kurduğum alarm sesiyle erkenden uyanıp duşa girdim.
Duştan çıkınca üzerime koyu mavi bir pantolon giyinip üzerine de bileklerimi örten siyah bir bluz giyindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuralsız Aşk
RomanceKadere inanır mısınız? İnanmalısınız. Çünkü kader daha biz doğmadan ağlarını örmeye başlar.