Alessandro her zamanki yerine oturunca biraz daha bekledikten sonra ayağa kalkıp Enzo'ya "Ben gidip siparişini alayım." dedim.
Enzo bana alttan alttan bakarken oyalanmayıp Alessandro'nun yanına gittim.
Güler yüzle "Hoşgeldiniz." deyip "Ne alırsınız ?" diye sordum.
"Filtre kahve." deyince başımı sallayıp "Tamam hemen getiriyorum." dedim ve yan masanın da siparişini alıp mutfağa girdim.
Paolo'ya siparişleri iletip boş sandalyeye oturup siparişlerin hazırlanmasını bekledim.
Kahveler hazır olunca mutfaktan çıkıp ilk önce diğer müşterinin kahvesini verdikten sonra Alessandro'nun yanına gidip kahvesini masaya koyup "Afiyet olsun." dedim.
Alessandro'nun gözleri bileklerimde gezinmişti ama aradığını bulamamıştı.
"Teşekkür ederim." diyince masasının önünden ayrılıp beni çağıran bir müşterinin yanına gittim.
Yeni siparişi alıp mutfağa girdim. Sipariş hazırlanırken yine aynı yere kurulup kafamı çalıştırmayı denedim.
Birşeyler yapmam gerekiyordu ama ne?
Alessandro kolay lokma değildi ama artık ipin bir ucundan tutmam gerekiyordu.Düşünerek birşey bulamayınca somurtarak yerimden kalkıp siparişi alıp mutfaktan çıktım.
Müşteriye kahvesini ve kurabiyelerini servis yaptıktan sonra gözüm Alessandro'ya kaydı.
Anna yine yanında bitmişti. Şaşırmamıştım ama bu kız bu adamla konuşacak ne buluyordu acaba?
Ben bile ne konuşacağım üzerine kara kara düşünüyordum ama bir şey bulamıyordum.Önüme dönüp Enzo'nun yanına oturdum. Kafedeki bütün müşterilerin siparişleri iletilmişti.
Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. Saat 11.13 olmuştu. Ama vakit bir türlü geçmek bilmiyordu.
Sıkıntıyla nefes verip arkama yaslandım. Bu kısır döngüden sıkılmıştım.
Her sabah 7 de kalk. Sekizde işte ol. 12 ye kadar çalış sonra yemek molasına çık. Ardından yine iş sonrada eve git.Bundan ibaretti şu aralar hayatım ve biran önce bu işi halledip eski hayatıma dönmem gerekti.
Ama nasıl?Ah Alessandro bu dertleri başıma sen açmıştın. Sinirle Alessandro'ya bakarken gözleri bana kayınca yapma bir gülümseme kondurdum dudaklarıma . Ardından yüzümdeki gülümsemeyi bozup önüme döndüm.
Enzo "Sabah kahvaltı da yapmadım. Açlıktan ölüyorum." dedi.
"Bugün erken mi çıksak ki yemeğe? Bende acıktım."dedim.
"O zaman ben gidip Dante'ye haber vereyim. Sende hazırlan çıkalım." dedi.
Başımı sallayıp onayladım. Enzo Dante'nin yanına gidince ayağa kalkıp soyunma odasına gittim. Önlüğümü çıkartıp dolaptan çantamı alıp odadan ayrıldım.
Enzo beni kapının önünde bekliyordu. Alessandro'ya göz ucuyla bakıp Enzo'nun yanına gittim.
Kafeden çıkıp bir pizzacıya girdik. Sipariş verdikten sonra biraz havadan sudan konuştuktan sonra pizzalarımız geldiğinde afiyetle yemeye başladık.
Enzo "Buranın pizzalarını çok seviyorum." dedi.
Başımı sallayıp "Aynen güzel yapıyorlar." dedim.
Enzo pizzasından kocaman bir ısırık alıp bana "Düşündümde bugün biraz senden konuşalım. Senin hakkına aslında pek birşey bilmiyorum." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuralsız Aşk
RomanceKadere inanır mısınız? İnanmalısınız. Çünkü kader daha biz doğmadan ağlarını örmeye başlar.