BÖLÜM 1|Her Şeyin Sonu

7.6K 192 75
                                    

Öncelikle yeni gelen herkese merhabalar... Hikaye hakkında kısa bir dipnot bırakacağım buraya. Hikaye 24. bölümüyle final verdi. Aslında ben 24'ü daha çok yarı final yapmak istedim ama az okunma, az oy ve yorum yüzünden final yapma kararı aldım.🥲 Asıl final de olsa yarı final de olsa hikaye 24teki gibi bitecekti.
Aslında hikayenin asıl kısmını 24ten sonra yazmayı planlıyordum. Eğer gerçekten bir istek olursa devamını zevkle yazarım fakat olmazsa kendimi de boş yere yormak istemiyorum.
O yüzden herkese iyi okumalar. 😘

...

BÖLÜM 1|Her Şeyin Sonu

Her şeyin, sonu bitmez bir karanlığa hapsolacağı o günden yazılmıştı. Umutsuz kurtuluş çabaları içinde acıma dolu bakışlara layıktık.

...

Her şeye en baştan başlamak gerekirse kâbus gördüğüm gecenin sabahına uyandığımda aydınlığı görüp korkularımdan sıyrıldığımdan bahsederim. Ama o gece lanetlenmişti. Şafağın sökmesi kurtuluş olacaktı belki de ama olmadı çünkü her ne kadar hava aydınlanmış olsa da, ışık yüzümüze vursa da zaman pili bitmiş bir saat gibi o gecede takılı kalmıştı.

Kaderimiz hayal kırıklıklarını barındırıyordu. Her kırık canımızı almak istercesine boğazımıza saplanıyordu. Bir umut belki zaman akmaya devam eder diye bekliyorduk. Bu bekleyişlerin başlangıcı yine kâbuslarla başlıyordu.

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Yaklaşık yarım saattir bunu bekliyordum. Hiç istemesem de bugün çok işimin olduğunu hatırlayarak yatakta sağa sola dönmeyi bıraktım. Sıcak bir duş aldıktan sonra kendime ufak bir kahvaltı yaptım. Kahvaltım bittikten sonra bulaşıkları yıkamaya başladım. Ellerim her sabah olduğu gibi otomatik hareket ediyor ve ben bugün yapacaklarımın yorgunluğunu düşünüyordum. Gün daha yeni başlamıştı ama ben bir an önce bugünün bitmesini ve ilerki saatlerde oluşacak yorgunluğu üzerimden atmak istiyordum. Sanırım sorumluluk almak beni yoruyordu. Bugün organize etmem gereken bir doğum günü vardı ve ben önce işe gidecek yeterince yorulmamış gibi kısa bir süre içinde doğum günü hazırlayacaktım.

İçerden gelen gürültülü bir ses tüm dikkatimi dağıttı ve korkuyla yerimden sıçradım. Ne olduğunu içeriye gitmeden anladım ve sinirli bir yüz ifadesiyle kitaplığımın yanına gitsem bile Lila'nın mahçup bakışları beni hemencecik yumuşattı. Lila, uslu bir köpekti ve kırıp dökme işini çok yapmazdı. Tabii yeni aldığım çerçeveleri ve vazoları yanlışlıkla kırmaya bayılırdı. Düşürdüğü çerçevenin içindeki fotoğrafı aldım ve rafın üzerine koydum. Fotoğraf, bir aile fotoğrafıydı. Annem, babam, anneannem, dedem ve ben vardık. Onlarla eskisi kadar yakın değildim. Farklı şehirlerde yaşamak insanların arasına mesafe koyuyordu. Aileniz bile olsalar.

Cam parçalarını temizledikten sonra işe geç kaldığımı fark ettim ve aceleyle üzerimi değiştirip evden çıktım.

Tahmin ettiğim yoğun bir iş gününden sonra hastaneden ayrılıp doğum günü mekanına geçtim. Mekanın sahibiyle konuştuktan sonra mekanı kapattık. Bir süre sonra yanıma Ege ve Melis geldi. Onlar bana yardımcı olmak yerine daha çok kenarda oturup sohbet etmeyi seçtiler. Egeyle iki yıl önce tanışmıştık. Benim için sadece bir arkadaştı ama sonradan öğrendim ki o bana arkadaştan da öte bakıyordu. İşte o zaman bir şeyler değişti ve ondan hoşlandığımı fark ettim. Benim için sadece sıradan bir arkadaş değilmiş. O zamandan beri de sorunsuz bir ilişkimiz vardı. Melis ise liseden arkadaşımdı. Ben lisede sessiz bir tiptim ve Melis ise tam tersiydi. İlk tanıştığımız zamandan beri çok iyi anlaşmıştık. İki farklı karakter birbirini tamamlamıştı.

Bir süre sonra birkaç kişi daha geldi ve herkesi zorla ayaklandırıp bir iş verdim. Herkesin umursamazlığı sinirimi bozsa da moralimi bozmadan herkesin arkasını topladım. Bana güvendikleri için hepsinin üşengeçliği tutmuştu. Doğum günü için bu kadar uğraştığım kişi Ege'nin bizden üç yaş küçük kardeşi Pelin'di. Abisinden daha olgundu Pelin ve iyi anlaşıyorduk.

KARANLIK SİMALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin