8- İntibak

329 221 68
                                    

Kimi kendine değer veriyor, kimi bir başkasına. Hayat bize bazen bencilleştirmeyi öğretiyor ama bazen de bir başkası için diğer insanlara bencilleştirmeyi öğretiyor. 

Ne tuhaf. Sonuç ne olursa olsun bencilleşiyoruz. 

Ben acı çekmemek için diğer insanlarla olan bağlantımı kesmiştim. Ne ruhumu onlara bağlıyor ne de temas ediyordum. 

Az önce ise sırf bir bilgi öğrenebilmek adına bir adamla el sıkışmıştım. Bu sıradan bir olaydı ama benim için değildi. Ellerimde eldiven vardı ama ona rağmen pislenmiş hissediyordum. Eve girer girmez ilk yaptığım şey eldivenleri çöpe atmak ve sonrasında banyoya gitmek oldu. Stresten ellerim titriyordu. Musluğu açtığımda elime sabun sıkıp yıkamaya başladım.

1

Sabretmem gerekti. Dişlerimi sıkıp bununda üstesinden gelmeliydim.

Dayanacaktım.

3

Asla vazgeçmeyecektim.

4

...

Ay batmış, Güneş aymıştı. 

Yeni bir güne uyanmıştım. Ayaklarımı yataktan aşağı uzattım. Gözüme giren Güneşle gözlerimi kapattım. Kısa bir an öylece ayılmayı bekledim. Ayağa kalkıp sıradan işlerimi yapmaya koyuldum. 

Bugün kahvaltımı yoğurt ve meyveyle geçiştirmiştim. 

Ne bir şey hazırlamak ne ağır bir şey yemek istemiştim. Hafif ve doyurucu kahvaltımı yapıp bakım işlerine geçmiştim. Bugün parti vardı ve öğlenden sonra ona katılacaktık. Uzun zamandır kendimi salmıştım ve bugün biraz özensem iyi olacaktı.

Sırayla birkaç maskeyi yüzüme uyguladım. Kendimi iyi hissetmiş, yüzümü arındırmıştım. Hemen ardından banyoya girdim. Ilık, uzun bir duş aldım. Suyun altında kalmak bedenimi gevşetmişti. Banyodan çıkıp bedenime havluyu sardım. Saçlarımı kurutma makinesiyle kuruttum. Isı vurduğumdan dolayı şuan kıvırcıktan çok dalgalıydı. 

Üstüme ayarladığım bol, sade bir elbiseyi giydim. Saçlarıma hiçbir şey yapmayıp serbest bırakıp elimle düzelttim. Gözaltlarımı kapatıcı ile kapattım ve kirpiklerime rimel sürdüm. Dudaklarıma açık tonlarda ruj sürüp işimi bitirdim. 

Sade olmayı seviyordum.

Hazır olduğuma dair Açelyaya mesaj attım. Küçük çantama bir miktar para ve telefonumu koydum. Ellerime yeni eldivenlerimi geçirdiğimde hazırdım. Evden çıkıp apartmanın önünde Açelyayı bekledim. Birkaç dakika sonra arabası durduğunda hızla oraya yöneldim. Ön kapıyı açtığımda beklenmedik manzarayla karşılaştım. Boş olmasını beklediğim koltukta Açelya oturuyordu. Sürücü koltuğuna baktığımda Emiri görmeyi beklemiyordum. Onun sürdüğü arabaya binecek olmak ilk korkutsa da mecbur olduğumdan sesimi çıkaramayacaktım. Ön kapıyı kapatıp arka koltuğa bindim. Emirle gözlerimiz dikiz aynasından buluştuğunda gözlerini kısıp bana sevimlice baktı.

"Eğer ani kullanırsan üstüne kusarım."

Yüzündeki ifadeyi silip güldü. "Ben mi? Ayıp ediyorsun, izle şimdi."

Arabayı tekrar çalıştırdığında aniden öne savrulduk. Ön koltuğa ellerimi koyup çarpma riskini engelledim. Hemen kemerimi taktım. Emir, Açelyanın arabasını arada bir alıp kullanırdı. Üçümüzde biliyorduk ki berbat sürüyordu. Tekrar sürmeye başladığında kaza yapmadan gitmeyi umdum. "Bak ne iyi sürüyorum," dediğinde bakışlarımı ona çevirdim. Pür dikkat yola bakıyordu. 

Gece'nin KaranlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin