20- Uzun Vadeli Hasret

87 26 6
                                    

Düzenlendi! Birkaç gün önce bölümü okuyanlar son sahneyi okusun. Bir sahne daha ekledim. 

Selam ballarr

Ben geldim, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Çok uzun zamandır bölüm atmıyordum ve telafi olarak kısa süre sonra da bölüm atmaya çalışacağım. Umarım bölümü beğenirsiniz. Son bölüme az yorum geldi lütfen bu bölüme bol bol atın :)

Size iyi okumalar canlarım

Kimsesi olmayan insanlar ne yapar? Yaşama tutunmak için sebepleri neler olur?

Benim yaşama tutunmak için sebebim vardı ama öylesine zorlu bir mücadele ediyordum ki her an uçurumun kıyısından düşecek gibiydim. Bir küçük rüzgar dengemi sarsacak diye korkuyordum. Veya istediğim bu düşünceden korkmak istiyordum.

Beni hayatta tutan kişi annemdi. Biliyordum ki bana bir şey olursa o bu sefer dayanamazdı. Ve ben sırf ona bir şey olmasın diye hayata dört elle sarılmış, zorlu bir mücadele versem de vaz geçmiyordum.

Annemin bana hissettirdiği şeyler hayatta kalmam için şu anlık yeterli sebepti. İlerisi için hiçbir zaman konuşmazdım çünkü başıma ne geleceğini bilemezdim.

Annemi karşımda görmeyi beklemediğim gibi. Uzun bir süredir görmediğim yüzünü gördüğümde içimin sıcacık olduğunu hissettim. Beklemediğim için şaşırmış ve kısa süre donsam da kendime geldiğimde ilk işim gülümsemek oldu. Hızla yanımdaki kişilere dönüp gidiyorum diye bir şeyler söyledim ama ağzımdan çıkanı ne duydum ne umursadım.

Adımlarımı okul sınırları içerisinden çıkarttım ve anneme doğru ilerlemeye başladım. Annem bana gülümsemiş ve birkaç adım atmıştı. "Kumsal."

"Anne." Uzun süre sonra dudaklarım arasından böyle bir cümle çıktığına inanamıyordum ama olmuştu.

Gözleri yüzümde dolaştığında alnımda yara kısmında durmuştu ve anında gülümsemesi soldu. "Ne oldu sana?" Herkesin aksine sorduğunda bile hissettirdiği şeyler farklıydı. Annemin bana verdiği en büyük şey şefkatti ve bunu her defasında yansıtıyordu.

"Sorun yok, küçük bir kaza. Sonra anlatırım olur mu?" Merak edecekti ama şuan bunu konuşmak istemiyordum.

"Nasıl küçük kaza bu? Baksana alnın yarılmış. Başka yerine bir şey oldu mu?" Gözlerindeki telaşlı duyguyu hissetmeyi özlemiştim.

Başımı iki yana salladım, gözlerim dolacaktı ve bunu engellemem gerekti. Hissettiğim bu duygu yüklemesi bir anda fazla gelmişti. "Hayır, anne."

Annem tedirginlikle bana doğru uzandığında yapmak istediği şeyi ben yapıp ona sarıldım. Evet, belki sıkıca sarılamamıştım ama en azından elimden geleni yapmıştım. "Teşekkür ederim." Sarılmasına izin verdiğim için dediği şey ile içim burkuldu. Hangi evlat annesinin ona tedirginlikle yanaşmasını sağlardı ki? Ben tamamen bunu yapıyordum. Ona ve kendime bu acıyı yaşatıyordum.

Ondan ayrıldığımda yanımıza gelen bedenleri fark ettim. Barlas, Açelya ve Alp buraya gelmişlerdi.

Açelya "Nasılsınız?"

"İyiyim, canım. Sen nasılsın?"

Açelya "İyiyim ben de. Gelmenize çok sevindim, gitmeden mutlaka beraber sohbet edelim."

Önceden birkaç kez görüşmüşlerdi ve birbirlerini seviyorlardı. Annem bu şehirde Açelya ile birlikte olduğum için bu kadar rahattı. Birbirimize sürekli arka çıktığımızı biliyordu. "Mutlaka yapalım."

Alp ve Açelya yanımızdan el ele ayrılırken, Barlas bana son kez bakıp diğerlerinin peşinden gitti. Onların ardından bakmayı bırakıp anneme döndüm. "Ben gelecektim zaten, sen neden geldin. Kavga mı ettiniz yoksa?" Her ne kadar o adama ısınamamış olsam da annemin yanında olması tek tesellimdi. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece'nin KaranlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin