&13.Bölüm

238 20 135
                                    

01.12.2020
İyi okumalar...

Derin bir nefes alarak gözlerimi araladığımda karanlıktan başka hiçbir şey göremedim. Sakin bir kalp atışı duyduğumda yavaş yavaş olanlar aklıma oturmuştu. Saniyeler sonra dehşetle onu itip sedirde doğruldum. Hiçbir şeyi umursamadan korkuyla ayaklandım. Arsıl'a sarılarak uyumuş olamazdım. Bu kadarı fazlaydı. Kalbim korkuyla atarken neyseki Arsıl haraketime uyanmamıştı. Gözümden bir yaş süzüldü.

"Aras." Diye mırıldandım titrek bir sesle. Ona ihanet etmiş gibi hissederken hızla kapıya koştum fakat açamadım kilitliydi. Oda çok soğuktu.

Kapıdan vazgeçip arkamı dönerek yavaş yavaş suret olarak gözükmeye başlayan adama baktım. Her yeri dikkatlice incelesemde anahtar bulamadım. Soğuktan titrerken kendimi yere bırakıp bacaklarımı kendime çekerek sarıldım.

Bitmiştim. Sonumu yazıyordum.

Bayılmam hataydı.

Uyanık olsam bana istediği gibi dokunmasına en azından ileri gitmesine engel olabilirdim. Allah'ım affet.

"Akasya?" Ne kadar süre geçti bilmiyorum fakat duyduğum sesle irkilip korkuyla Arsıl'ın doğrulmuş sulyetine baktım.

"Niye ordasın? Hastasın zaten. Eğer benden rahatsız olduysan beni uyandırabilirsin." Derken doğruldu. Titredim çağresizce. Karanlık odaya baktım. Bu adamın bana yaklaşmasını istemiyordum. Allah'ım yardım et.

Beni tam olarak görmediğinin bilinciyle elimi bıçak gibi boğazıma yasladım.

"Yaklaşma keserim." Dedim fısıltıyla. Elimde bir bıçak olup olmadığında odadaki karanlık yüzünden karar veremezdi. Dediğimi duyduğuna bile emin olamazken örtüyü bir kenara bırakıp oturur hâle geldi. Bu onun vücudunun görünüşünü daha çok büyütürken bu adam karşısında hiçbir şansım yoktu.

"Akasya! Ne yapıyorsun kızım? Gel buraya. Arsıl gitti. Benim Aras. Gerçek Aras." Dedikledikleriyle içim titrerken veriğim derin nefes ardından yere devrildim.

"Aras." Diye fısıldadım, kısık sesle. Yere devrildiğim an hızla yanımda bitti. Aynı hızla kucakladı beni. Yatağa gidene kadar sıkıca göğsüne bastırdı. Yatağa koyduğu gibi üzerimi örttü. Sıkıntılı bir nefes alarak yanıma yatıp beni kendine çekti. Göğsüne serdi açık saçlarımı teker teker. Kokusu korkumu iyice dindirirken kollarımı ona sardım.

Uyku burnumun dibinde biterken uyanmış Aras'ın zor uyuyacağana emindim. Onu düşüncelerle yalnız bırakmak istemiyordum.

"Gelmedin. Gözümü açtığımda bir sürü muhfızla karşılaştım ama sen yoktun. Çağresizce bu halimle kaçmaya çalıştım fakat avcının kucağına düştüm." Konuşmaya başladığım ilk an dikkat kesildi.

Belkide kaçmayıp kendimi normal bir muhafıza vermem Arsıl'ın önüne düşmemden daha iyi olacaktı.

Kurtarmıştı.

Diyorum bir uçması eksik. Bir de uçsa batman olcak adam.

İç sesimi Allah'a havale ediyorum.

İki elide sırtıma gitmiş oraya sürtünerek beni ısıtmaya çalıyordu. Onun bedeni sıcaktı fakat hâlâ donuyordum. Elleri duraksadı cevap verirken.

"Özür dilerim. Cidden gelecektim. Ben sözünde durmayan bir adam değilim fakat işim uzadı ve sen uyurken rahatsız olma istedim. Geri döndüğümde dağılmış her şey param parça edilmiş bir odayla karşılaşmak beklediğim bir şey değildi. Ne kadar korktum. Deli gibi aradım her yeri Arsıl'da buldum seni. Çok büyük bir öfkem var ona karşı. Belkide bir nefret fakat kökü bugüne dayanmıyor. Yıllar önceden geldiğini hissediyorum." Sessizlik oldu. Geçmişte hatırladığım anlara baktığımda bunu görebiliyor fakat nedenini bilmemiyordum.

Solan Dün (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin