&24.Bölüm

151 19 141
                                    

06.03.2021
İyi okumalar...

At arabası takırtılı takırtılı ilerlemeye başladığında Aras bugün bininci kez sorgusuz sualsiz öptü beni. Göğsüme yattı yine gözlerini yumarak.

"Elhamdülillah buradasın. Yanımdasın. Şükürler olsun. Ah şükürler olsun." Öyle içten ve ağlamaklı bir şekilde şükür ediyorduki içim yanıyordu. Ben bu korkuyu yaşasaydım ne yapardım.

"Seni çok seviyorum. Gitme benden. Her zaman beni bekle. Bir süre sonra seni yanımda göremeyince yanına koşa koşa gelirim. Yeterki bekle beni." Güzel sözler mırıldanıp duruyor sürekli şükürler sıralıyıyordu. Kumral saçlarını okşamaya başladım.

"Aras yeni kaldığımız yerde beraber kalalım olmaz mı? Bunu ayarlayabilir misin? Belki bencilce ama seninle uyumayı özledim." Dediğimde güldü. Kafasını daha da basıtırdı göğsüme.

"Benim kadar özleyemezsin. O halde ikimiz de mi benciliz? Olduğumuz duruma ve isteklerimize bak." Dediğinde sessiz kaldım. Elim saçında dolaşmaya devam ediyordu.

"Sen ne zaman kilo alıcaksın. Benden söylemesi. Cidden kilolu halin daha güzel." Gülüşü kulaklarıma dolduğunda tebessüm ettim. Bu bir yılı bu sözlerle geçirmeme rağmen halâ istediği kiloya gelememiştim. Yediklerime dikkat etsemde kilo alamıyordum.

İstediği olmadıkça diline dolayacağı bu olayı nasıl kapatacağımı bilmiyordum. Yetersiz hissettirmeye başlamıştı artık düşüncelerim beni. Böyle kötü bir dönemde yeterince kötü hissederken bu artı ekleniyordu. Zaten berbat ve moralsizken yediğim bir kaç lokma boğazıma takılıyor yavanlaşıyor ve kilo alma ihtimalimi değil verme ihtimalimi artırıyordu.

Ani bir şekilde doğrulduğunda irkildim. Gözlerimiz buluştuğunda umutla baktı.

"Uyuyalım mı beraber Halid uyandırır hem." Dediğinde sesi oldukça istekli çıksada bunu bir anlık düşünmem reddetmeme yetti.

"Halid'e böyle gözükmek istemiyorum." Dedim kesin bir dille onun önünde Aras'a bakmaya bile utanıyordum bazen. Çocuğumdu fakat utanıyordum. Tamamen doğrulup oturur hale geldi.

"O senin kucağında yatıyor ama..." dedi bir an hiddetle bir an sert çıkışının şokunu yaşarken. Kıskançlığı önünü mahcubiyet boyamadan hemen önce gördüm. Bu benim Aras'ın halâ Halid'i kıskandığını anlamama yetti. Bu beni üzdü. Çocukluğundan beri bizle olsaydı böyle olmazdı diye geçirdim içten içe.

"Yani o senin çocuğun Akasya. Sadece uyuyacağız görse ne olur?" Dediğinde yumuşak sesi kulaklarımı gıdıkladı kabul ettirmek ister gibi. Az önceki sesi yüzünden anında rededeceğim soruyu sessizlikle onayladım.

Beni kendi göğsüne çekti. Oturduğumuz yere uzanırken bende ona uzanmak zorunda kaldım.

Halâ beni oğlumdan kıskanıyorsa ona ihanet ettiğimi mi düşünüyor? Çünkü sürekli Halid'in yanındayım. Benim olmadığım yerlerde Halid'e kötü davranıyor olma ihtimali yüzde kaç? Aras çocukları çok sever bir benim çocuğum mu bu durumdan mahrum? En başlarda bana bakmasın diye tehtitte etmişti zaten çocuğu. Ne bekleyebilirim ki.

Halid'i gördüğüm üzgün zamanları düşünsemde bunlar eski ailesine üzüldüğü zamanlardı.

"Hayır Akasya Halid'i falan kıskanmıyorum." Dediğinde vücudumun yarısından fazlası üstünde ve göğsünde ölü gibi yatarken düşüncelerimi okumuyorsa ne düşündüğümü anlayamazdım.

Kitapların kulağı olduğunu duydun mu kesin onlar yaptı.(yasemine yeni kurgu)

İç sesime göz devirip kafamı daha da göğsüne gömerek apaçık yalanını görmezdem geldim. Omuzlarına sarılmış ellerinden biri enseme gitti. Orayı okşamaya başladı.

Solan Dün (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin