&29.Bölüm -Final-

383 17 104
                                    

25.03.2021
Ramazanınız mübarek olsun.
İyi okumalar...

***Üç gün sonra

"Bu evi nasıl farklı dekore edebiliriz ki Aras? Baksana böyle çok güzel zaten." Dediğimde gülerek arkadan kollarını göğsümün altına doladı. Çenesini omzuma yaslayıp eve kısa bir bakış attıktan sonra kafasını çevirip boyun girintime sürttü burnunu.

"Bir şeylere, bizden bir şeyler katmak için öyle diyorum Akasya'm ama istersen biz anılarımızla da özelleştiririz evimizi." Dediğinde onun her fırsatta dibimde biten haline gülüp odaya bakmak için giden Halid'in gelip gelmediğini kontrol ettim. Onu midesinden itmeye çalıştım.

"Aras şöyle yaklaşıp durmasana. Çocuk görecek." Dediğimde güldü, dediğimin aksine daha da sırnaştı.

"Görsün benim çocuğum değil mi?" Bu sefer bana sarılı kollarına vurdum.

"Aras, ne görsün ya ne görsün? Sonra ölümcül hastaymışız gibi kaçıyor çocuk. Utanıyor yüzümüze bakmıyor. Bir şey söyleyeceğinde sürekli çekiniyor. Senin bu hareketlerine halâ alışmadı, yapma onun yanında." Dediğimde içine uzun bir iç çekti. Nefes almaktan çok beyninde bir şeyleri taratır gibiydi.

"Ama güzelim ben hayatım boyunca sana onun yanında sarılamayacak mıyım bile? Ama o benim çocuğum Akasya. Bu kadar rahatsız olması yanlış. Alışması gerekir. Önünde seni yemiyorum hele." Son dedikleriyle utançtan kıpkırmızı kesilirken kollarından kurtuldum. Ellerimi yüzüme kapatıp sitemle okunuştum.

"Düzgün konuşsana ayı! Ayrıca abartma, ne zaman bana sarıldın diye tepki verdi. Her fırsatta yanımda bitip sırnaşıyorsun?" Onu görebilmek için ellerimi çektiğimde ciddi ifadesi yüzümü görmesiyle tökezlerken halime gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Konuşmam bittiğinde kaşları alayla havalanmıştı.

"Demek öyle Akasya hanım. Bu durumdan bir hayli rahatsız gözüküyorsunuz. Bende gelmem. İstenmediğim yere gelecek halim yok." Dediğinde ciddiliğim yok olmuştu. İlgi mi görmek istiyordu yoksa söylediklerinde kırgınlık mı var çözme çabasına girsem de yalnızca öyle bakabildim.

"Öyle değil." Diye fısıldadım, ne diyeceğimi bilemeyerek. Onu anlıyordum. Eskiden de böyleydi ki o. Sadece eskiye dönmek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Ama şuan bir çocuk faktörü vardı ve hiçbir zaman istediği kadar rahat olamazdı.

"Sadece çocuğun yanındayken bana haddinden fazla yaklaşmaman gerekiyor. Geçen gün resmen onun bizi izlediğini bilerekten öptün beni. Çocuk bizi rahatsız ediyormuş ve fazlalıkmış gibi hissetmeye başlayabilir. Öyle mi Aras çocuğun böyle düşünsün ister misin? Kaldıramıyoruz, alışamıyoruz hiçbirimiz tam olarak birbirimize. Bizimle büyümedi. Sırf bu yüzden çocuğunu dışlamak mı istiyorsun? O zaman o yanımızdayken en azından ikimize özel alana girmeden bana yaklaşma. Biraz da oğlunla ilgilen o alanın dışındayken." Elini saçlarının arasından geçirdi stresle.

"Ben oğlumla zaten ilgileniyorum bir tanem ama senide özledim. Seni deli gibi sevdiğimi benden daha iyi biliyorsun." Gözlerinin kızardığını gördüğümde içim titredi. Ona bir kaç adım yaklaşıp parmaklarım üstünde doğruldum omzundan destek alarak. İlk yüzünü kavrayıp şefkatle okşadığımda. Gözlerindeki şimşekler dinerken yanağını titrek bir iç çekerek elime yasladı.

"Biliyorum bir tanem. Hem şey diye düşünsene gün sonunda dibinde biteceğim zaten. Başkasına gidecek halim yok. Bende sana sevdalıyım ya. Kopmam aşkından korkma. Sadece biraz sabır edeceksin." Dediğimde kafa salladı.

Bana çok düşkündü. Hop Akasya. Zıp Akasya. Her daim yanımda, dibimde olmak istiyordu. Kapı açılma sesi duyduğumda hızla geri çekildim.

Solan Dün (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin