24.04.2021
İyi okumalar"Benim güzellerim." Dedim sevgiyle gülleri sularken içim içime sığmazken elimdeki sulama kabını kenara bırakıp bir tane gülü avcuma alıp sevgiyle öptüm. İçimdeki huzur bir anda bağıran sesle bozulurken titredim.
"Yeter ama!" Dönüp sesin geldiği yere bakacaktım ki bir anda önüme uzanan bedeniyle zaten görüş açıma girdi. Diz çöktüğüm yer ve güllerimi ektiğim yer arasına yatmış yeşillerini bana dikmişti. Yüzündeki sitemli hali sevimli yapıp parlayan gözleriyle bana güzel bir gülümseme sunarak kalbimi titretti.
"Güllerinizden çekici olmasın, bir kocanız olduğunu duymuştum. Onunlada ara sıra ilgilenmek ister misiniz?" Dediğinde bu haline güldüm. Hafifçe saçlarını okşayıp anlını öptükten sonra tekrar güllere döndüm. Bakımlarını bitirip yemek yapmam gerekiyordu. Zeynep kızım ne kadar çırpınsada ona kıyamıyordum.
Güllere döndüm dönmesine fakat ellerim tutulup öne doğru çekildiğimde Arasla yüz yüze geldik. Tek sıkıntı onun düz benim yan durmamdı. Yeşilleri radarına girdiğimi hissetmişcesine beni çekti. Şaşkın gözlerle etkisi altına girdiğimde o gülerek başörtümün yüzüne sarkan yanını özenle omzuma itti.
"Güzelim şuan bırak şu gülleri. Bugün evdeyim. Beni sevmek istemez misin? Neden güller yerine beni öpmüyorsun güzelim. Kıskanacağım ama bak." Dediğinde kıkırdadım. Gözlerim güller ve onun arasında gezdirip ona baktım üzerinden doğrulmaya çalışarak. Bana engel oldum. Yerde yatan adamın üzerine biraz daha eğilmek zorunda kaldım.
"Aras kaç yaşına geldik artık. Bırakta güllerimle ilgileneyim biraz." Bırakmayarak birde güldü. Kaşlarını kaldırıp indirdi.
"Onlardan daha yakışıklı olduğumu düşünüyorum." Gevşeyen ağzına gülerek vurdum.
"Halid bile Zeynep'e senin kadar sırnaşmıyordur." Dediğim göz derip kavradığı elimle oynamaya başladı.
"O daha küçük, bir zahmet sırnaşmasın zaten." Dediğinde kaşlarımı kaldıp indirdim.
"Küçük deme benim yavruma. Hem yirmisine basacak. Büyüdü koskoca adam oldu o." Gözlerimin içine baktı bir süre. Konuştuğunda sesinde yalancı bir alay vardı.
"Her fırsatta ağlayarak sana koşacık bir hal görüyorum onda. Anasının kuzusu vallaha." Ona böyle dediği için kızacakken oğlumun titreyen sesini duymamla hızla yerinden doğrulup ön bahçeden arka bahçeye geçen yoldan gelen Halid'i buludu gözlerim.
"Anne.." Koşar adım ulaştı yanıma gözü Arası bile görmedi hıçkırıklarla kucağıma atlarken. İçim korkuyla titredi hızla sarılışına karşılık verirken. Hızı yüzünden geri doğru yalpaladım.
"Halidim." Dedim şefkat dolu bir sesle. Omzumdaki eller güçlenirken en az babası kadar koca bir adam olduğunu kanıtlar gibi beni minicik kaldığım göğsüne daha da bastırdı.
"Zeynep beni çok seviyordu anne. Zeynep beni çok seviyordu." Acıyla sızlanır gibi. Yüreğinin yandığını yüreğimde hissettim. Kelimeler anlamsızca çarptı kulağıma Halid'e geri dönüklerinde canını yakmış olmalılarki acıyla bağırdı. Sırtını okşadım teselliyle.
"Halâ seviyor yavrum. Niye ağlıyorsun söyle bana." Dediğimde geri çekilip koca ellerini yüzüne kapattı. Uzun boyu yüzünden kafamı kaldırıp ona baktım. Bir süre öyle nefeslendiğinde gözlerim anlık Aras'ı bulurken endişeyle oğluna baktığını gördüm. Göz göze gelince ikimizde duraksadık. Gözleriyle Halid'i gösterip 'ben demiştim' bakışı attı. Sıkıntılı bir nefes alıp yavruma döndüm.
Ağlaması sakinleşip sakinlediğinde yüzünü açıp kıpkırmızı kesilmiş yüzüyle bana baktı. Yeşilleri kanlanmıştı. Niye ağlıyordu benim bir tanem? Uzanıp elini kavradım güç vermek ister gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solan Dün (✓)
Açãoİslami bir kurgudur... "Bir gün sarılırken organlarımı kaybedersem şaşırmam. Öyle sıkı sarıyorsun ki." Gözleri tabağından yavaş yavaş bana dönerken kafasıda aynı yavaşlıkla onu taklit etti. "Seni nasıl göğsüme saklıyabilirim onu hesaplıyorum Akasya...