"Öğrendim.. Biliyorum.." XIV. BÖLÜM

53 11 0
                                    


Tam tüm korkularım bitti, bunlar bir hayalmiş, kurtuldum derken birden neye uğradığımı şaşırmıştım. Birkaç saattir tanıdığım ancak içimde sonsuz bir güven beslediğim amcam da onlardanmış meğer.. Veya bu şey amcam değil! Beni rahatsız eden o şeylerden biri işte. Şaşkın gözlerle bana bakıyor, sırtındaki kocaman delikten ciğerleri gözükiyor. Hatta eliyle yokladıkça ciğerlerinden birkaç parça sünerek yere düşüyor.. Bu şey benim amcam olabilir mi? Hiç sanmıyorum!

Birden üzerime yürüme başladı. Ben sürünerek arkama doğru ilerledim ancak sırtım duvara değince kaçacak yerimin kalmadığını anladım.. O şeyin yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı. Belki de işte onu köşeye kıstırdım diye seviniyordur. Ya da bu perişan halim ona komik geliyordur. Bilmiyorum, bildiğim tek şey üzerime doğru yavaş adımlarla geldiği..

"Bak güzel kızım, sakın korkma.." dedi gene sakin bir ses tonuyla. Ama o sırtındaki korkunç manzarayı gördükten sonra korkmamamın imkanı var mı? Bu şey amcam değil, bundan eminim.. Korkuyla duvarın dibine sindim ve yalvardım..

"Lütfen, lütfen beni rahat bırak.."

"Korkma evladım. Sana zarar vermem. Ben senin amcanım.."

"Uzak dur! Sen de onlardansın.."

"Biz az önce ne konuştuk seninle? Aklının sana oynadığı bu oyuna sakın kanma.. Şuan ne gördüğünü bilmiyorum ama benden sana asla zarar gelmez!"

"Uzak dur dedim!"

Ama beni dinlemedi. Yanıma kadar geldi ve yere çöktü. Ben hala titriyordum.. Birden kollarını uzattı ve "Sarıl, sadece sarıl.. Bana güvenmelisin!" dedi..

Yoksa doğru mu söylüyordu? Yine korkunç bir hayal mi görüyordum? Bilmiyorum ama galiba ona güvenmekten başka çarem yok! Köşeye kıstırılmış vaziyetteyim. Kurtulma şansım zaten yok. İçimden bir ses gene ona güvenmemi söylüyordu..

"Bana zarar verme, lütfen.."

"Buraya sana destek olmak için geldim. Bana güvenmelisin."

Sırtındaki deliği görmemiş olsam karşımda bana kollarını uzatmış bu adamın tatlı sesine hemen kanardım.. Ama yapamıyordum. Ya gördüklerim hayal değilse? Ya bu karşımdaki şey amcamın kılığına girmiş kötü bir varlıksa? Ama bana yardım etmeye çalışıyordu..

Galiba ona teslim oluyorum.. Sırtında kocaman bir delik de olsa o benim amcamdı. Hatta eminim, orda delik falan yok! Hayal görüyorum.. Bana uzatılan kolları geri çevirmedim ve yerden doğrulup ona sarıldım. Mümkün olduğunca sırtına dokunmamaya çalıştım. Hayal olduğunu bilsem de beni oldukça korkutuyordu..

Bugün çok kez ona sarılmıştım. Günlerdir yaşadığım korkunç olaylar yüzünden fazlasıyla yıpranmıştım ve bundan çok daha fazla sarılmayı hakediyordum.. Amcamın kulağına yaklaştım ve fısıldadım..

"Kurtar beni.."

O da tamam der gibi başını salladı. Ardından gülümsedi ve "Hadi kalk! Gidiyoruz.. Öncelikle bu berbat evden kurtulman gerek!" dedi. Hiç düşünmeden kalktım ve odama gittim. Birkaç parça eşya aldım. "Nereye gideceğiz? Ne yapacağız?" diye sormadım bile. Biliyordum ki amcam beni korumak için gelmişti ve beni kurtaracaktı..

Evden çıkarken son kez uzun uzun baktım. Kırık aynalar, çatlak duvarlar, kopmuş bir ası ipi.. Cidden korkunç bir manzarası vardı bu evin. Umarım ev sahipleri kızmaz evi bu hale getirdiğim için..

Evin önünde amcamın eski arabası duruyordu. Çantamı bagaja koydum ve yan koltuğa oturdum. İçimde anlam veremediğim bir neşe vardı. Amcam arabasını çalıştırdı ve yola koyulduk. Ben gülümsüyordum. Amcam da öyle.

"Seni götüreceğim yer aile yadigarı bir malikane.. Şehrin oldukça uzağında. Dedelerimizden bize kaldı. Baban bahsetmiştir eminim.."

"Evet amca. Biliyorum.."

"Artık orada yaşayacağız. Tedavin de orada yapılacak. Sana iyi bir psikolog bulacağım.."

"Beni tımarhaneye atmazlar değil mi?"

"O kadar büyük bir sorunun yok bence. Hem o anlattığım adam da birkaç ayda iyileşmiş."

Amcam yol boyunca beni rahatlatmıştı. Daha bir gün önce ölmek istiyordum, ancak şimdi hayata yeniden tutunmuştum.. Günler sonra ilk defa arabada rahat bir uyku çekmiştim. Bazen aklıma geçirdiğim kaza geliyordu. Arabadan fırlayışım, o yüzü parçalanmış kız, ailemin yanmış cesedi.. Ama komadan çıktığımdan beri yaşadığım olaylar yüzünden bunlar normal gelmeye başlamıştı bana. Sadece minik bir ürperme geliyordu kazayı hatırlayınca..

Amcam beni yavaşça dürtüp uyandırdı. "Uyuyan güzel! Geldik hadi kalk.." Uzunca esneyip kendime geldim ve gülümsedim. Geldiğimiz yer ıssız büyük bir bahçenin ortasına dikilmiş üç katlı bir konaktı. Oldukça büyük görünüyordu. Kim bilir kaç odası vardır diye düşündüm içimden..

Bu konakta hayatımın yeniden değişeceğinden emindim. Tabi amcamın yardımıyla.. O beni kurtaracak!


[DEVAM EDECEK]


Öteki İtiraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin