"Öğrendim.. Biliyorum.." VI. BÖLÜM

92 14 2
                                    


Eve girdiğim anda taze anılar yeniden beynimde canlandı. Annemle telefonda konuşup tatil yerini ayarlamıştık. Babam bana yeni aldığı arabasını uzun uzun anlatmıştı.. Anlatırken telefonda sesi o kadar heyecanlı geliyordu ki, o arabanın sonları olacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu eminim..

Evdeki hemen hemen tüm eşyaların üzerinde çarşaflar vardı. Büyük ihtimalle ev sahpleri ben hastanedeyken gelip örtmüşlerdi. Evdeki tüm aynaların üzeri gazeteyle kaplıydı.  Hemen odama geçtim ve yatağımın üzerindeki çarşafı kaldırdım. Yattım ve bundan sonraki yeni hayatım hakkında düşüncelere daldım..

Kazadan önce de yalnız biriydim fakat artık tamamen kimsesiz kalmıştım. Hayatımın üzerine derin bir karanlık çökmüştü. Kendimi ışıksız, soğuk bir boşlukta hissediyordum.. Annemlerin evindeki kalabalığı gördüğüm anda kalbime saplanan bıçak hala orada duruyordu. Ve biliyordum ki o acı asla geçmeyecek..

Bundan sonra ne yapacaktım? Bu tarifsiz iğrenç karanlıktan nasıl çıkacaktım?

Yarın ilk olarak işyerime gitmeye karar verdim. Arkadaşlarımın hiçbirine telefondan ulaşamadım, belki yanlarına gidersem neler olup bittiğini anlayabilirdim..

Yatağımda uzanmış bunları düşünürken akşam olmuş ve hava kararmıştı. Karanlık fobim gene tavan yaptı. Hemen odamın ışığını açtım. Ancak ışık tıpkı annemlerin evinde olduğu gibi titriyordu. Bazen gidip geliyordu.. Önceki gece yaşadıklarım aklıma geldi birden. Ürperdim. Karanlıkta o askılığın nasıl devrildiğine hala bir açıklık getirememiştim. Bu tür olaylar beni oldukça ürkütüyordu.. En sonunda kendimi teselli etmek için ayağa kalkmaya çalışırken benim devirdiğime inandım.

Birden korkunç bir uğultuyla yerimden sıçradım! Aklım gidecek gibi oldu.. Evin pencereleri çok eski olduğu için rüzgar esince bu şekilde uğultuları sıkca duyuyordum zaten. Ama.. Dışarıda rüzgar falan yoktu! Ve odamın lambası, hızla yanıp sönmeye başladı.. Tüylerim diken diken olmuştu. Kaskatı kesildim, bir süre nefes alamadım! Daha sonra ışığın yanıp sönüşünü görmemek için gözlerimi, korkunç uğultuyu duymamak için kulaklarımı kapadım ve avazım çıktığı kadar bağırdım!

Çığlığım bittiğinde gözlerimi ve kulaklarımı açtım.. Uğultu kesilmiş, lamba da normale dönmüştü.. Ama ben asla normale dönemedim.. Korku içinde tozlanmış yorganımın altına girdim ve hıçkıra hıçkıra ağladım.. Bu lanetli gecenin bitmesi için yalvardım, ve yalvardım...

Ancak bitmedi.. Yorganın altında ağlarken bazı tıkırtılar duydum. Sonra nefesimi tutup sesleri dinlemeye başladım. Bunlar birinin ayak sesleriydi! Evet, evet! Evimin eskimiş tahta zemininde biri yürüyordu.. Çığlık atmamak için elimle ağzımı sıkı sıkı kapadım. Tahtaların gıcırtıları fazla uzaktan gelmiyordu. Ve gittikçe yakınlaşıyordu! 

Yaklaştı, yaklaştı.. Odamın kapısının aralandığını duydum. Kapılar da eski olduğu için gıcırdıyordu.. Biri odama giriyordu! En sonunda dayanamadım ve camları titretecek kadar yüksek bir çığlık atarak yorganın altından çıktım! Korku içinde yatağımdan yere düştüm. Etrafıma bakındım ancak kimseyi göremedim.. Ortamı dinlediğimdeyse seslerin kesildiğini farkettim...

Evimde dolaşan şey her neyse artık yoktu belli ki.. Ya kendini göstermek istemiyordu, ya da kaçmıştı..

Tüm gölgelerden bile daha karanlık bir kabusun içinde buldum kendimi.. Önce canımdan çok sevdiğim ailemi kaybettim, şimdi ise bu garip olaylar. Yoksa.. Yoksa aklımı mı kaçırıyordum?


[DEVAM EDECEK]

Öteki İtiraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin