"Öğrendim.. Biliyorum.." I. BÖLÜM

192 14 1
                                    

Yalnızlık benim en iyi dostum. Evime kimse gelmez. Kimse beni aramaz. Telefonum daima kapalıdır, kullanmam. Yalnızca kitap okurum. Düzenli olarak görüştüğüm tek kişi iki sokak ötedeki yaşlı kitapçı..

Hayatım annem ve babamı trafik kazasında kaybettikten sonra böyle oldu. Bundan tam üç yıl önce, Temmuz ayında, işyerimden izin alıp ailemin yanına gittim. Hep birlikte güzel bir tatile çıkacaktık. Hazırlıklarımızı yaptık ve babamın yeni aldığı arabasına atlayıp yola çıktık.

Babam arabayı kullanıyordu. Annem onun yanındaydı. Ben ise arkada oturuyordum. Yolculuklarda yolu izlemeyi sevdiğim için tam ortaya oturdum. Babam arabayı çok hızlı kullanıyordu. Annemin tüm ikazlarına rağmen hızını kesmeden ilerliyordu. Aslında babam bildiğim en iyi sürücü olduğu için içim rahattı. Ama herkes babam kadar iyi olmadığı için annemin korktuğu başımıza gelmişti...

Karşıdan gelen otobüs birden önümüze doğru gelmeye başladı. Annem ve ben çığlık çığlığa otobüsü izledik. Babam direksiyonu sağa sola kırmaya çalışıyordu. Bunlar saniyeden de kısa bir zaman diliminde oluyordu. Ne yazık ki Babam kaçamadı ve otobüsle  çarpıştık..

Benim emniyet kemerim takılı olmadığı için ön camdan dışarı fırladım. Otobüs arabanın ön sağ tarafından vurmuştu. Şans eseri ben de sol taraftan fırlayıp kafamı otobüse çarpmadan yere düşüp sürüklendim.

Öyle hızlı sürükleniyordum ki asfalta sürten etimin kemiğimden ayrıldığını hissediyordum. Büyük bir acı veriyordu. Yaklaşık elli metre sürüklendim ve durdum..

Gözlerim kapanmıştı. Şu ölüp dirilenlerin gördüğü beyaz ışığı ben de gördüm. Işık çok kuvvetli değildi. Daha sonra gözlerimi açtığımda o ışığın bizim arabanın farından geldiğini anladım...

Mucizevi bir şekilde ayağa kalktım. Şans eseri hiçbir kemiğim kırılmamıştı. Sadece vücudumda çoğu derin kesikler ve sıyrıklar vardı. Kanlar içindeydim ama acı çekmiyordum. Çünkü o an tek düşündüğüm şey ailemdi..

Ayağa kalktım ve etrafıma bakındım. Etrafta otobüsten fırlayan yolcular vardı. Birçoğu ölmüş, diğerleri ise ya kolunu ya bacağını tutup kıvranıyordu. O an yaşadığım duygu tarif edilemeyecek kadar dehşet vericiydi. Ağlamayı bile beceremedim. Etrafımda gördüklerimin gerçek dışı bir korkunçluğu vardı. Bu korkunç manzaranın bir kabus olması için yalvardım. Ama değildi.. büsbütün geçekti bu olanlar..

Korku dolu gözlerle etrafıma bakınırken azıcık yanımda yüz üstü yatan bir kız gördüm. İçgüdüsel olarak ona yardım etmek istedim ve yanına gittim. Saçları tıpkı benim saçlarım gibi kızıldı. Belki de kandan dolayı rengi değişmişti, bilmiyorum. Büyük ihtimalle otobüsün camından fırlamıştı. Yanında diz çöktüm ve omuzlarından tutup çevirmek istedim. Çevirdiğimde gördüğüm manzara saniyeler içinde kusmamı sağlamıştı.. Kızcağızın suratı artık yoktu! Yüzündeki etler sıyrılmış, kemikleri gözüküyordu. Gözünün teki de kandan noktacık şeklinde izler bırakarak az ileri fırlamıştı..

Kusmamla aklımın başıma gelmesi bir oldu! Hemen ayağa kalktım ve ailemin içinde sıkışıp kaldığı arabaya doğru yürüdüm. Araba alev almıştı ve hala yanıyordu.  Çığlık attım.. Etraftan yardım istedim ancak kimse dönüp bakmadı.. Çünkü hepsi yaralıydı ve acı çekiyordu. Ama hiçbiri benim kadar acı çekemez!

Yalvarıyordum.. Ama kimse bana bakmıyordu bile. Nihayet otobüsün arka tarafndan hafif kilolu bıyıklı bir adam elinde yangın tüpüyle çıkıp geldi. Tüpün hortumunu arabanın parçalanmış ön camına tuttu ve köpüğü sıktı. Birkaç dakika sonra alev sönmüştü.

Hemen cama yaklaştım. Derin bir nefes aldım. Ellerim inanılmaz bir şiddetle titriyordu. Belki korkudan, belki acıdan.. Kalbimin sesi o kıyamet yeri gibi çığlık çığlığa seslerle dolu ortamda bile kulağıma gelmeyi başarmıştı. Yaklaştım ve yaklaştım..

Arabanın içinde görünen şey sadece iki tane kömür yığınıydı... Hatırladığım son şey, annem ve babamın yanmış cesetleriydi. Kendimi yerde buldum. Bayılmıştım..


[DEVAM EDECEK]

Öteki İtiraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin