"Öğrendim.. Biliyorum.." XVI. BÖLÜM

55 10 1
                                    

Uyandığımda odamın camlarının açık olduğunu gördüm. Temiz hava girsin diye amcamın açtığını düşündüm. Gece yaşadığım olay sonrasında amcamın beni sakinleştirmesiyle derin bir uyku çekmiştim. Derken o da kapıyı tıkladı ve odama girdi..

" Ooo.. Hanfendi uyanmış mı?" dedi gülümseyen yüzüyle.

"Evet amcacım." dedim gözlerimi ovuştururken..

"Camları açtım ama üşümedin umarım.."

"Hayır üşümedim. Uzun zamandır temiz havayla uyanmıyorum. Malum büyük şehirde temiz havaya rastlamak imkansız.."

"Haklısın. Neyse, sen de uyandığına göre ben artık gideyim."

"Nereye? "

"Bazı işlerim var onları halletmem gerek. Hem birkaç doktorla görüşeceğim."

Amcam bunu söylerken gözlerini kaçırmıştı. Belli ki durumuma çok üzülüyordu.

"Peki amcacım. Seni beklerim.." dedim ve yatağımdan kalktım. O da selam verip odadan çıktı.

Hava sıcak ve bol güneşliydi. Ama yaşadığım şehire göre daha serindi buralar. Camdan içeri çimen ve çeşitli çiçeklerin kokularının lezzet kattığı temiz bir hava giriyordu. İnsana enerji veren güzel bir havaydı bu. Hemen elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.

Birinci kattaki lavobo arızalı olduğu için mecbur ikinci kata çıktım. Odama güneş geliyordu fakat evin içlerine doğru ilerledikçe evin karanlıklaştığını farkettim. Bu da ister istemez içime bir ürperti sokuyordu.

Merdivenlere geldim ve yavaşça ilk basamağı çıktım. Ahşap basamaklar sanki yüz yıllıktı. Gıcırtıları koca evin sessizliğini bozuyordu.. Her çatırdamada içimdeki ürperti daha da artıyordu.

Nihayet merdivenleri bitirdim ve banyoya doğru yöneldim. Ama garip bir şey oldu. Kulağıma bir inleme sesi geldi. Çok uzaktan geliyordu sanki.. Belki bahçedeki bir kedidir diye düşündüm ve banyoya yöneldim. Banyonun kapısının kolunu serçe kavradım. Kapılar da eski olduğu için zor açılıyordu ve gıcırdıyordu. Bu arada bir elimle de kapının hemen yanında duran lambanın düğmesine bastım.

Kapı açıldı ve ortam aydınlandı. Banyo oldukça genişti. Sağ tarafta küvet vardı. Sol tarafta ise alafranga bir tuvalet. En ilerideyse lavobo ve ayna vardı. "Yaşasın!" dedim içimden. Nihayet sağlam bir ayna buldum ve yüzümü görebilecektim. Belki de kendime bakım yaparım diye düşündüm. Uzun zamandır duş bile almıyordum..

Yavaş adımlarla aynaya doğru yaklaştım. İçimde anlamsız bir heyecan vardı. Kalbim hızla çarpmaya başladı birden.. tüylerimin de diken diken olduğunu hissettim. " Alt tarafı aynaya bakacaksın . Ne bu heyecan?"  dedim kendi kendime. Geniş banyoyu boydan boya yürüdüm ve nihayet aynaya ulaştım.

Aynada gördüğüm şeyden sonra içimdeki o tatlı telaş yerini korku dolu bir çığlığa ve tüm kaslarımın aynı anda kasılmasına sebep olan derin bir dehşet duygusuna bırakmıştı..

Çığlık attıktan sonra istemsizce kendimi yere attım. O gördüğüm şey ben miydim?  Hayır, hayır.. Yine saçma sapan bir kabus işte. Hayal görüyorum. Korkudan uyuşan kollarım ve bacaklarım yerinden kıpırdamamakta diretti. Büyük uğraşlar sonucunda nihayet yerden kalktım ve aynaya yeniden baktım..

Bu sefer ilki kadar kötü olmadı fakat yine de büyük bir dehşete kapılmıştım.. Aynaya iyice yaklaşıp yakından baktım. Beni bu denli dehşete düşüren şey elbette olmayan yüzümdü! Yüzüm yoktu!  Onun yerine soyulmuş etler ve kemik yığını vardı.. Hatta gözümün teki de yoktu!

Daha fazla bakamadım ve olduğum yerde çöküp ağlamaya başladım. Bu gördüğüm bütün kabuslardan çok daha korkunçtu işte.. Gerçek değil biliyorum, çünkü gözümün teki olmasa rahat göremezdim. Ama gene de berbat bir şey bu! Yüzüm feci halde.. Ama ben bu yüzü bir yerden tanıyorum. Bu parçalanmış yüzü daha önce gördüğümden eminim.. Tam bunu düşünürken banyoya girmeden önce işittiğim inlemenin daha da arttığını hissettim.

Üzerimdeki şoku atlatamamıştım ki bir diğeri daha geliyordu sanki.. Zar zor ayağa kalktım ve banyodan çıktım. Kulak kabartıp inleme sesini dinledim. Biri sanki büyük bir acı çekiyormuş gibi bağırıyordu. Bir kadın sesiydi bu ve üçüncü kattan geliyordu!

Üçüncü kat.. Amcamın çıkmamı yasakladığı kat. Korkum oraya çıkarsam başıma kötü şeyler geleceğini söylüyordu fakat merakım ne olursa olsun o inleyenin kim olduğunu öğrenmemi söylüyordu..

Tabi ki merakım üstün geldi.. Öğrenmeliyim!

[DEVAM EDECEK ]

Öteki İtiraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin