41

4K 304 26
                                    

Yapışmak üzere olduğum koltuktan telefonumun çalmasıyla ayağa kalktım.

Lakin telefonumu elime almamla yere düşürmem bir oldu. Korkuyla telefonu elime aldığımda bir sorunu olmadığını fark ederek derin bir nefes verdim.

Ekrana tekrar bakınca 'Yazamayanyazar' yazısını görüp alt dudağımı ısırdım.

Konuştuğumuz uygulamadan beni arıyordu.

"Alo nedem aradın beni?" Telefonu açıp ilk bunları söylediğimde dehşetle aynı anda ağzımı kappattım.

Neden böyle demiştim?

"Nisa yine havasında." Söylediğim şeyi alaya vurduğunda güldüm.

"Bir anda şey oldu da ondan dedim öyle. Valla boşluğuma denk geldi. Şey... Şey bu çok garipte." deyip kıkırdadığımda şen bir kahkaha attı.

"Evet çok garip. Bu olan her şey çok garip. Senin bana nefret mesajı atman ve sonra..."

"Sonra benim hasta çıkıp bana acıman çok garip." O yoğun acı tekrar benimle buluştuğunda tebbesüm etmek için zorladım kendimi.

"Sana acımıyorum Nisa. Ölüm bir gerçektir. Sana acımıyorum."

"O zaman neden bana bir anda bu kadar şefkat göstermeye başladın." dediğimde sustu. Bende sustum.

Herhangi biriydim ben.

"Çünkü sana değer veriyorum." Dediğinde yanağıma geri uzandım.

"Bende sana değer veriyorum. Sen benim edebiyatı katleden yazarımsın."

"Sende benim cahil küçüğümsün. Neyse Nisa kapatmam gerek. İyi bak kendine." Deyip telefonu bir anda kapattığında yatakta sırt üstü uzandım.

O iyi biriydi. O kendini yansıttığı karakterler gibiydi.

Ama bana yine yalan söylemişti. Karakterlerinin ona benzemediğini söylemişti. Halbuki ne çok benziyordu onlara.

Satırların Arasında | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin