18.BÖLÜM

134 18 36
                                    

OY VERMEYİ UNUTMAYALIM. O KÜÇÜK YILDIZA BASIVERİN CANİKOLARIM.
______________________

MASAL'DAN

Sabah kalktığımda yanımda sadece Kayla vardı. Yattığım yerde doğruldum ve gözlerimi ovuşturarak Kayla'yı dürttüm.

Kayla- Masal siktir git yaa, biraz daha uyuycam ben!

- Aman bee!

Kayla'yı bıraktım ve cama doğru ilerledim, açtığımda kuş cıvıltıları duyuluyordu. İlginç bi şey fark ettim ki geçen günlerde olan soğuk hava yoktu bugün, onun yerine güneşli ve sıcacıktı. Üzerimi değiştirmek için  bavulumun yanına gidip açtım. Üzerime siyah bi sweatshirt, altıma da siyah bi pantolon bugün siyah günü, yas günü, üzüntü günü ne dersen de işte.

Nasıl çıkıcam Emir'in karşısına? Ya da o benim yüzüme bakabilicek mi? Önce seni sevmiyorum sonra kıskanıyorum. Var mı lan böyle bi dünya? Varmış Masal işte, sende o dünyanın bi parçaşısın. Alış buna.

Saçlarımı tarama gereğini duymadan bi topuz yapıverdim. Odadan çıktım önce lavaboya gidip işlerimi hallettim sonrada Selin'i aramaya başladım. İlk olarak mutfağa gittim ama kimse yoktu uyanmadı mı lan bunlar!? Sonrada oturma odasına girdim ki yine kimse yok ama balkon kapısı açıktı. Emir değildir umarım, lütfen o olmasın.

- Selin.

Selin- Efendim?

Selin'in sesi balkondan geliyordu hemen yanına gittim. Yalnızdı ve karşıya bakıyordu.

- Günaydın kardeşlerin en güzeli!

Derin nefes alıp, verdi.

Selin- Günaydın.

- Sen hayırdır!?

Selin- Yok bir şey.

- Emin değilim. Bilmediğim bir şey mi oldu ya da ben mi yaptım?

Selin- Hayır sakın böyle düşünme. Zaten sen bir şey yapsan da ben sana kıyamam ki.

- Gel lan buraya!

Kollarımı kaldırdım, Selin'e sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı ve ağlamaya başladı. Hemde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

- Selin neyin var, gülüm?

Selin- Masal...

Hıçkırıkları cümlesini bitirtmemişti. Tam devam edicekken tekrar aynısı olmuştu.

- Tamam sonra anlat olur mu? Şimdi iyi değilsin.

Selin- P-peki.

- İçeri girelim mi?

Selin- Ben hava almak istiyorum.

- Tamamm.

Hâlâ bana sarılıyor ve ağlıyordu. Yaklaşık 5 dakikadır böyle sessiz bir şekilde bekliyoruz. İçerden sesler gelmeye başladı. Sanırım bu sesler Emir ve Aras'a aitti. Selin benden ayrılıp, ellerini yüzüne götürüp gözlerini ve yanaklarını sildi. Gözleri kıpkırmızı olmuştu bile, niye ağlıyordu peki? Ben bir şey desem ya da yapsam dediği gibi hemen affederdi. Aras kapıdan başını çıkardı.

Aras- Günaydın. Selin sana ne oldu!?

Selin- Yok bir şeyim. Ne olmuş ki?

Bilememezlikten geliyordu. Aras balkona çıktı ve Selin'e daha da yaklaştı, sonra da bana çatık kaşlarla baktı. Ne yani benim bir şey yaptığımı mı düşünüyor!? Tam ağzımı açıcakken benden önce o konuştu.

KORKUYORUM SEVMEKTENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin