1

7.8K 146 147
                                    

Başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.

Gerçek hayattan uyarlanmıştır.

İyi okumalar dilerim.<3

"Nasıl olabilir böyle bir şey arkilerim resmen elimdeki şey benim en yakın arkadaşım, biricik yoldaşım, sevgili telefonum."

Mert'in şapşal tavırlarına göz devirdim ve telefon dolabını kilitledim. Yıllardır okulda telefon yasağı ile yaşayan biz, on ikinci sınıfa geçince bir anda bu yasaktan muaf tutulmaya başlanmıştık.

"Her şey hoş iyi de tam sınava hazırlanmamız gereken zamanda neden bu olay oluyor? Çok saçma değil mi?"

"Saçmalama Eda, yine inek inek konuştun ne güzel işte kızım bir sürü fotoğraf, video ay çok mutluyum."

Ortadaki sıranın ilkine otururken Mert'in arkaya gittiğini gördüm. Üstündeki poların şapkasından tuttum. O benden kurtulmaya çalışırken kolunu da tutup sıraya oturmasını sağladım.

"Hop hop Mert nereye gidiyorsun? Annen demedi mi sana benimle otur diye, bir de hala arkaya gidiyor."

Bir elimle çantamı sıraya koyunca şapkasını bıraktım.

"Otur oturduğun yerde, beni sinir etme."

Arkamıza geçen Deniz ve Eda bize gülerken Deniz'e döndüm.

"Sen de sakın kalkmıyorsun o sıradan, Burak seni yanına çağırırsa da hayır diyorsun, zaten bu koca bebek ile uğraşmak zor, bir de sen beni uğraştırma aptal flörtlerin ile."

Eliyle polarımın yakasını tutup kendine çekti beni.

"Ya sen beni mi kıskanıyorsun bebeğim."

Yüzlerimiz yakın dururken burnunu ucundaki ışıltıyı sildim.

"Şunu okulda sürme diyorum sana Deniz."

"Yaa hala kıskanıyor, bak Eda görüyor musun?"

Eda her zamanki gibi defterlerini çıkarmış sessizce bizi izliyordu.

"Aynen Deniz işi gücü yok seni kıskanıyor. Hem haklı kız, okulda bu kadar makyaj neye yarıyor acaba?"

Yüzümü ondan uzaklaştırmaya çalışırken yine beni kendine çekti.

"Şimdi bana laf ediyorsun ama senin de no makeup makeup yaptığını anlıyoruz yani."

Polarımdaki elini çektikten sonra normal bir şekilde oturup ona göz devirdim.

"Ben de son bir haftadır 'Deniz ne zaman bana yürür?' diyordum."

"Son bir hafta senden uzak olunca tabii, biliyorum gözünün önünde olmayınca hemen özlüyorsun beni."

"Komşusunuz kızım siz neden seni özlesin? Kapıyı açsın sen, camdan baksın sen."

"Boş yapma Mert."

"Biş yipmi Mirt."

İkisini de susturduktan sonra Eda'ya döndüm.

"Dolapların anahtarlarını almaya gideriz teneffüste."

Gülümsedi. Ona öpücük atıp önüme döneceğim sırada Deniz dramatik bir şekilde kendini Eda'ya doğru bıraktı.

Eda bana 'bu akıllanmaz' bakışı atınca Deniz'e de öpücük gönderdim.

"Beni kalbimden vurdun."

Artık önüme döndüğüm sırada bana yavru köpek bakışları atan Mert ile karşılaştım.

Gerek Yok |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin