31

922 32 70
                                        

"Ya ben nereden hatırlayayım bugün gezi olduğunu?"

Hiç kimsenin cevap vermeyeceğini bildiğimden Mert'in bakışlarımdan anlam çıkarması için gözlerimi açabildiğim kadar açtım. Beklemediğim şekilde benim yaptığım gibi gözlerini sonuna kadar açıp üstüne de burun deliklerini büyütünce Serkan'ın zorla içirdiği çilekli süt burnumdan fışkıracak gibi oldu.

Aylardan kasım olmasına rağmen piknik yapmaya gidiyorduk. Zavallı bir dokuz olduğum zamanlar on ikinci sınıflar zırt pırt geziye gittiği için ettiğimiz küfürleri, gelecek neslin de etmesi için olan bir etkinlikti işte.

Sağımdaki tekli koltukta güneş gözlüğüm ile oturan Mert ve solumda cam kenarında biricik yol arkadaşım Eda oturuyordu. Deniz de bizimle olsaydı büyük ihtimalle aralarında kazananı başından belli olan bir kavga olurdu. Yani ikisi ile de değil Mert ile otururdum. Ama minik kuşum yuvasından uçmuş ve arkadan gelen servise binmişti.

Burnumun yanması ile peçete aramak için çantamı yerde aramaya başladım.
Bugün aksilik perilerinin sağ kolumda oturmalarından mütevellit servisin ani bir zıplaması ile kafamı koltuğa çarptım.

İngilizce küfür edince küfür etmiyor gibi hissetsem de Eda bana katılamadığını belli etmiş ve sert bakışları eşliğinde şevkat dolu bir tutuş ile beni kendine çekmişti.

"Ne oluyor ya sana bugün?"

Aslında bir şey olduğu yoktu. Ama Serkan'a verdiğim "ay ne olacak devam ederiz akışına bırak yiha" sözleri maalesef herkes evden gidince 'fıs' diye sönmüştü.

Okulda sanki aramızda büyük bir şey olmuş da susuyormuşuz gibi bir tavırla dolanıyorduk. Ki zaten çekingen olan Serkan bunun üstüne daha da çekinmişti. "Özde'nin Anonimi" halinden "Ata'nın Arkadaşı" haline dönmüştü. Gerçi benim için hala ilki oluyordu.
Ve bunun üstüne bugün rengim solgun gözüktüğü için elime çilekli süt tutuşturunca mal gibi hareketler yapmaya başlamıştım.

Tabii bir de gece uyumak yerine iki sezon dizi izlemenin etkisi de olabilirdi bu sersemlik. Yirmi dakika uyuyabilmiştim sadece. Gezi için bir saat daha erken gelmemiz gerekmişti.

geceikidenönceuyuyanlar WhatsApp Grubu

Ata: Ne diye küfrediyorsun

Ata: Sabahtan beri salak salak hareketlerin var

Ata: Mert sende de ayrı bir gerizekalılık var

Ata: Sana dün dedim ben gözlüğünü almayı unutma diye

Ata: Gezi olduğunu hatirlamana gerek yoktu yani dümdüz güneş var diyerek de alabilirdin gözlüğü yanına

Ata: Hayır erken kaldırdı annen neden diye sorgulamadın mı????

Ata'nın bize sallama nedeninin Eda ile oturamaması olduğunu Mert bile anlamıştı. Üzmüştük küçük eniştemizi. Mert ise güneş gözlüğünü almamıştı ve bunu hatırlatmadığımızı iddia ediyordu.

Ata: Hava ön tarafta nasıl

Eda: İyi

Ata: Senden sebep

Özde: Her ne kadar üstteki moment beni biraz etkilese de sanane demek istiyorum

Özde: Önde de hava mis mis

Özde: Bir dahakine önde oturursan artık inşallah nasip olur sana da

Ata: Allah'ım yarabbim kız arkadaşımız ile oturmak nasip olur mu merak etmek nasıl bir yıkıklık

Gerek Yok |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin