18

1.1K 53 66
                                    

Selamlar saygılar. Yeni yılınız kutlu olsun demeyi unutmuşum. Herkese musmutlu yıllar iyi okumalar.

Ata'dan

Deneme sonuçlarından sonra kutlama yapmayı beklerken olanlara bakındı. Mis gibi sevgilimiz ile aynı sınıfa giriyoruz ama herkes mutsuz. Deniz'i çok tanımıyordum. Özde ve Mert sayesinde hayatımda olan biriydi.

Ki şuan onu dert edemeyecektim. Furkan belası sağ olsun aklım Özde'de kalıyordu. Eda ile o zamanlar çok yakın değillerdi. Yani Furkan olayı zamanlarında...
O yüzden tepkimi anlamlandıramıyordu. Yani o da tepkiliydi ama benim ve Mert gibi değildi.

"Ne oldu yavrum kim canını sıktı?" Dedi Serkan yanımdan. Gözlerimi tahtadan çekip ona döndüm. Yarım ağız sırıtarak bana bakıyordu. Tabii onun tuzu kuruydu. Mis gibi takılıyordu her şeyden habersiz. "Furkan pezevenki bizim sınıfta olacak ya aklım onda kaldı."

"Özde çok takılmıyor gibi." Dedi gözlerini benden çekerek. "Olayı biliyor musun sen?"

Kafası hala tahtaya bakarken kafa salladı. "La baksana bana ne çeviriyorsun kafanı?"

"Hocaya baktım öyle bir."

"Umrunda değilizdir. Ne güzel işte. Hem sen ne ara olayı öğrendin? Özde ile arkadaş oldun da sohbet ettin bir de?"

"Bütün yaz bana Özde'yi anlatmadınız mı kardeşim. Bir Eda bir sen."

"Ne alaka lan senin umrunda olmazdı böyle şeyler Deniz'den de bahsetti Eda sürekli. Senin umurunda oldu mu?"

"Deniz çok farklıdır bir olay kardeşim. Hiç bulaşmaya gerek yok."

"Şimdi ayrı sınıfa da gitti ne olacak acaba?"

"Sanane oğlum Deniz'den, bir sorular bir şeyler. Deniz olmaz sana."
Başını hızla çevirip yüzünü buruşturdu.
"Ne alaka Deniz, ben o yüzden mi diyorum?

"E neden soruyorsun Deniz'i o zaman?"

"Ya Ata senin şu anlama problemin beni çok yoruyor kardeşim. Her boku anlıyorsun olay insan ilişkilerine gelince mal gibi kalıyorsun."

"Uf benim sevgilim var zaten başka ilişkiler beni ilgilendirmez." Haklı mıydın bence haklıydım. O bana hak vermiş gibi durmuyordu ama olsundu. Önündeki test kitabına dönünce ben de aynı şeyi yapmak zorunda kaldım.

Zil çalınca çantamızı hazırlamaya başladık. Telefon dolabından telefonu da alınca aşağı indik. Kapının önünde Eda, Özde, Mert ve Deniz'i bekliyorduk. Dört kişi anca toplanıp geliyorlardı. Serkan telefonuna dönünce ona baktım. "Sen neden sürekli telefona bakıyorsun?"

"Birine mesaj atıyorum." Ona bakmaya devam edince yüzüme döndü. "Merak etme seni aldatmıyorum."

"Baydın beni baydın." Göz kırptı. Bilerek yapıyordu şerefsiz.

Kapıya dönünce benimkini gördüm. Özde kadar kör olmasa bile o da görmüyordu. Oysa tam önünde duruyordum. Arkasından gelen Özde, Mert'e bir şeyler anlatıyordu sinir ile. Mert ise her zamankinin aksine mutsuz duruyordu. Gözlerini kısıp bahçeye bakmaya başlayınca kolumu salladım. Sonunda görmüştü. Pıt pıt yanıma doğru gelince kolumu ona uzattım. "E nasılsın görüşmeyeli?" Koluma sarıldı.

"Altı üstü bir derstir görüşmedik. Sen Özde'nin dediği kadar varsın hee, mıç mıç Ata seni."
Serkan yandan yandan gülünce bacağına tekme attım. Gülerek bizden uzaklaştı. Zevzek herif.

"Ne oldu Mert'e? Sınıflardan sonra bir garip oldu herkes."

"Ben de Mert'i anlamadım ki bitanem."

Gerek Yok |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin