30

1K 31 60
                                    

Tatatatam selamlar. Bu bölüm diğer bölümlerden farklı bakış açısı ile anlatılacak sebebini zaten okuyunca anlarsınız.
X0X0 sananeyadapatates

Serkan'ın telefonunda hala bir şey yoktu. Ama Tuğba'nın telefonu çalmaya başladı. Tuğba telefonu eline alamadan Eda hızla telefonu eline aldı.
Ekranda Özde yazıyordu.

"Ne oluyor şuan?" Ben de en az Eda kadar şaşkındım.

"Hay alışkanlığımı sikeyim ya." Hep birlikte Tuğba'ya dönünce yüzünde sıçtım ifadesi oluşmaya başladı. Özür diler gibi bakışları Serkan'a döndü.
(25.bölüm sonu)
⏪⏮️⏭️⏩

Gözlerini Tuğba'ya dikmişti hepsi. Özde'nin ve Mert'in konuya dair fikri olsa da diğerleri ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Serkan içinden geçirdiklerini dışarı yansıtsa oda buz tutardı. İçini gerginliğinin getirisi ile bir soğukluk kaplamıştı. Gözlerini kenara azıcık daha aşağıya çevirse her şeyin sonlanacağını düşünüyordu. Oysa Özde kahkaha atmak üzereydi. Eğer aklında kurdukları doğru ise komik bir senaryo gerçek olurdu. Eda'nın olayı biraz muallaktı ama onu da anlatırlardı. Her şeyi kendi mi bulacaktı?

"Ne oluyor kankalarım şuan?" Mert kafasını kısırdan tam kaldırmadan ortamı süzmüş sonrasında bir kaşık daha kısır ile ağzını doldurmuştu. "Tuğba gelsene." Tuğba suçluluk hissi ile Serkan'a bakmaya devam ederken Deniz'in yanına geçti. Ne olmuştu da onun telefonu çalmıştı? Serkan hattı değiştirmiş olmalıydı yoksa kendisi mi değiştirecekti?

"Deniz, Mert biz mutfağa mı geçsek?" Burak en mantıklı olanın bu olduğuna karar vermişti. Buradakileri çok tanımıyordu ama olay Özde ve Serkan arasında bir şeydi. Dışardan bakan birisi olarak bunu görebiliyordu. Ne olduğunu anlamamıştı ve kıvırcık saçlı kızı da tanımıyordu ama ortamdan onları yanlız bırakmaları gerektiği belliydi. Ata'ya laf söyleyemezdi orası ayrı. Yine de bu gruptan ona arkadaşı gibi davranan bir Özde vardı ve neden ona iyi gelecek bir şey yapmayacaktı ki?

"Niye ki?" Deniz yine olayın dışında kalmıştı. Ya ondan habersiz bir şeyler olmuştu ya da o sınıftan gittikten sonra ona olanları o kadar da ayrıntılı anlatmıyorlardı. "Sen ne alaka kardeşim üçümüz neden gidiyoruz? İkiniz özel konuşacaksanız gidin ne yapacaksanız yapın."

"Sence ikimiz özel bir şey yapsak seni çağırır mıyım?" Cümlesinin devamında içinden bir küfürle bitirmişti. Bu çocuğun kendine has bir nefreti mi vardı? Her dediğini tersliyordu.

"Eda bir gelsene sen mutfağa." Eda bir anda irkilip Ata'ya döndü. Kafasını sallayarak yerinden kalkınca Serkan daha da gerilmeye başlamıştı. Ya Ata ani bir sinirle ikisine de tavır alırsa ne olacaktı? İkisi birlikte açıklama yapsalar daha iyi olurdu. Ama Ata zaten yanındaydı. Özde ise aklının her yerinde. Bir şey söylememesi garip geliyordu. Niye Tuğba'ya ne olduğunu sormamıştı? Niye foyalarını ortaya çıkarmıyordu ki? Yoksa cidden anonim kim umrunda değil miydi? Her şey minik bir soru ile çözülebilir ve artık en azından ortaya çıkabilirdi. Özde'yi her gördüğünde ikiyüzlü gibi hissetmezdi. Karşısında onun olduğunu bilerek konuşmasını istiyordu. Bencillikti evet ona yazan kendisiydi.

Ata ve Eda mutfağa gitmek çıkarken Eda telefondan hızla bir şeyler yazdı.

Eda Kurs: Birlikte açıklarız ne olduğunu

Özde'nin aklına şuan gelen şey ise Serkan'ın, onun anonim olduğunu bildiğini bilmemesiydi. Kendisi düşündüğü şeyi başkaları da düşünmüştür diye kabul etmişti yine. Yine kendi kendine gülerken ortamdaki en mutlu kişi olduğu bir kere daha belli olmuştu. En azından Tuğba karın ağrısı ile kenarda dururken ve Serkan da duygusal hipotermi geçirirken böyleydi.

Gerek Yok |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin