Bölüm geç geldi çünkü kankam covid-19 a yakalandı malesef ve morelim düşük büyük ihtimale kitaba yansır yani iğrenç bir bölüm ile karşınızdayım
Bu bölüm kankammm Besteye
Şarkıyı açmayı unutmayın.
--------------------------------------------
Teneffüs zilini çalması ile kendimi dışarı atım diğer şüpheliler bakma zamanıydı hepsine uzaktan göz gezdirdim ama sadece meriçle tunanın gözleri yeşildi. Tamam o zaman iki şüpheli kaldı meriçe yaklaştım eline baktım ondanda eldiven vardı. Hass yani anonim kafam karışsın diye yapıyordu bunu.
Telefonumu hızla çıkardım ve mesaj sayfasına girip titan ismine tıkladım.
Satürn: kafamı karıştırmaya çalışıyorsun dimi
Titan: evet
Satürn: neden!?
Titan: bana aşık olursan beni duygularınla bulursun gözlerinle değil
Satürn: tek yol sana aşık olmamı
Titan: evet
Satürn: ifşalandın
Titan: nasıl?
Satürn: Meriç telefona bakıyor o sensin
Titan: istersen tunayada bak sanırsam ondanda telefon var
Satürn: Hass bunu nasıl yaptın
Titan: casus yazılımla bana gelen mesaj tunaya yada meriçe kopyalanıp gidiyor tabi merak etme okumuyorlar sadece yazışıyor gibi yapıyor kolay gelsin gülüm
Satürn: sağol ya
Titan: aşık olmazsan beni bulamazsın
Satürn: peki anladım bulmasamda olur
Hızla denizin yanına koştum yanında durup ona her şeyi anlatım gözleri fal taşı gibi açıldı mübareğin.
"ben bulurum onu" dedi ve kantine doğru yürüdü tunayı izliyordu bu çocuk bir harika ya.
Ders zilinin çalması ile sınıfa ayaklarımı sürümeye başladım.
ve aklıma dahice bir fikir geldi. Buğra ve Uzay onu tanıyor uzay tanıyorsa kesin buğrada tanıyordur onlara sorayım olmazsa çocuklarla sıkıştırırız.
Tam bunları düşünürken gözü şişmiş yüzü kızarmış kaanı gördüm beni görünce hızlandı denizlermi dövdü acaba çocuğu.
Birden cebimdeki telefon titredi.
Titan: eserimi beğendin herhalde sana söylediklerinden sonra bunu hak etmişti sanki az daha vursam mona lisayla benziycekmiş.
Satürn: onu senmi yaptın
Titan: evet nasıl olmuş sanki diğer tarafada azcık morluk koymalıydım perspektifi bozuyor değilmi.
Satürn: tamam
Titan: peki napıcağını anladım ama söylemez
Kaana doğru koştuğum an elimde telefonla konuşuyordu.
"tamam merak etme söylemem evet söylersem nolur biliyorum tabi tabi" bu çocuk nasıl bir şeydi bildiğin mafyaya uğraşıyoruz Allah kahretsin sormanın anlamı yok.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve sınıfa gitim yanımda oturan denizin omzuna kafamı koyup güzel bir uykuya daldım.
Okul çıkışı eski kaykay parkına gitmek için çantamdaki kaykayı yere attım ve üstüne atladım acaba yaptığım doğrumuydu eski kaykay parkı pek tekin değildi ve titan sandığım gibi değilse konserde sıkıntı yoktu orası kalabalıktı ama eski kaykay parkı Nirvana (kaykay parkının adı Nirvana) ıssız tekinsiz bir yer ya da denizin dediği gibi olursa. Of sakinim.
Oraya vardığımda elinde kaykay arkası dönük kafasında siyah sweatinin kapşonu vardı. Gene maskesi vardı belliki.
Yanına gidip oturdum bu sefer beyaz bir maske vardı yüzünde üstünde satürn gezegeni vardı dövmesi gibi.
Onla konuşucaktım kaykay yapardık nasıl olsa birazdan.
"eee ne zaman geldin" güldü "sen markete çikolata almaya çalışırken ben yola çıkmıştım.
Yavaşca sırıtım" hadi kalk markete gidelim " sesini tekrar kalınlaştırdı "çikolata?" başımı saladım o kaykayının üzerine bindi ve gitmeye başladı resmen kaykayı üzerinde yürüyordu cidden iyiydi.
Ona yetiştim dişlerimi göstererek sırıtım.
Yavaşca elimi eline değdirdim ellerimiz birleşti avuç içleri avucuma deydi ellerimizi birbirine kenetledik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onu seviyordum ama ona aşıkmıydım.
------------------------------- Güzel bölümdü duygulandım
