•6•

900 62 37
                                    

Sevgiyle kalın.

|oy vermeyi unutmayın|

Karaca Fadik'in yukarı katta olduğuna emin olunca kendini dışarı attı. Arabaya yaslanıp sigarasını içen Azere yaklaştı. "Amacın ne senin?" Azer sigarasından son dumanını çekip yere fırlattı. Üstüne basıp söndürürken Karacaya baktı. Bir şey söylemedi. Karaca bu tavıra daha çok sinirlendi. "Ne demek 'gelinim dersin' Azer?"

"Karaca abartma." Dedi Azer düz bir sesle.

"Abartmıyorum Azer. Ben bu evden çıksam amcalarımla birebirinizi kurşunlayacaksınız. Sence Koçavalı'lar bu evliliği normal mi karşılar? Hepsini kaybederim. Amacın bu demi? Onlarla düşman olmam."

Azer doğruldu. Ellerini siyah pijamasının cebine soktu. "Kendini sadece çıkarlar için sevilecek bir kız gibi görmen saçma.?" Karaca'nın sözleri onu kırmıştı. "Çünkü sevilebilecek çok güzel gülüşlerin var."

Azar Karaca'yı geride bırakıp şöför koltuğuna oturdu. Açılan kapıyla Fadik ve Yılmaz'da gelince arabaya yerleştiler. Karaca arka koltukta Azeri'n çaprazına geçerken Fadik yanına oturmuştu. İlk başlarda bir şey unutup unutmadığını kontrol eden Fadik'in sesi arabayı sararken vakit geçtikçe araba sessizleşmişti.

Karaca saate baktı. Saat sekize geliyordu. Kafasını camdan çekip uyuyan Fadik'in üstünü üstündeki ceketi çıkartıp örttü. Ger çekilirken dikiz aynasından Azerle göz göze geldi. Kendini açıklama ihtiyacı duydu. "Uyuyanın üstüne kar yağarmış." Azer bir şey demeden yola döndüğünde Karaca iç çekti.

Azeri bilerek kırmamıştı. Bu zamana kadar çıkarsız sevilmemişti hiç. Bilmediği bir duyguyla tanışmak onun için zordu. Bu zorluk güvensizlikle birleşince çıkmaza giriyordu.

Arabada yayılan Ahmet Kaya şarkısı huzur saçarken Karaca bakışlarını Azere çevirdi.

"Anam uyuyor sesini kıs." Azer Yılmaz'ı uyardığında Yılmaz sesi kısıp cama döndü.

"Ben senin sokağına ulaşamam, dardayım
O mazlum gözlerine bakamam, firardayım"

Azerde boş otobandan bakışlarını sık sık Karaca'ya çeviriyordu. Genç kızın onu izlediğini gördüğünde gizlice tebessüm etti. Karaca'ya yüklenmek istemiyordu ama Azer yeterince adım atmıştı. Her ne kadar istememede ondan uzak durma kararı almıştı. Çünkü her adım attığında bir ümitsizlikle dönüyordu. Şimdi adım atma sırası Karacadaydı.

"Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söyleyecek idim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni alıp götürecektim."

Azer uyuyan annesini düşünerek sessizce şarkıya eşlik etti.

"Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur.
Dağılsın dağlara, dağılsın bu sevdamız
Ama sen ağlama, dur."

Kısa bir süre sonra tuvalet için mola verdiklerinde ilk geri dönen Karaca olmuştu.  Elindeki peçeteyi çöpe atıp sigara içen Azer'in yanına gitti. Azer kokusundan geldiğini anladığı kadına baktı. Azer'in karşısına dikilip ona bir nefes uzak olacak kadar yaklaştı. "Korkuyorum."

Azer kaşlarını çattı. "Neyden?"

"Benim yüzümden kimse üzüldüm istemiyorum." Azer duymaktan bıktığı sözlerle gözlerini Karaca'dan ayırıp ondan uzaklaştı. Arkasını dönüp giderken genç kadın tekrar önünü kesti. "Bitmedi."

"E kızım ben bunları duydum senden. Ezberledim." Dedi Azer.

"Evlenelim." Dedi Karaca bir çırpıda.

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin