•2•

1.2K 64 10
                                    

Sevgiyle kalın.

|oy vermeyi unutmayın|

Herkesin hayalini kurduğu, elde edenlerin nefret ettiği güzide şehir; İstanbul. Denizi ayrı, havası ayrı huzurdu. Kafamı geriye atıp gökyüzüne baktım. Saatlerdir burada gökyüzüne bakıyordum. Sayılmayacak kadar çok yıldız vardı.

Dedem küçükken yıldızlar insanların asıl gölgesidir derdi. Her insan öldüğünde onunla giden tek gerçeklik. Dedem aklıma gelince tebessüm ettim. Esen rüzgarla birlikte hışırdayan ağaçlar, beraberinde saçlarımı da dağıtmıştı.

Bu eve adım artığımdan beri ilk kez bugün gelmişti Azer. Yüzünde yaşadıklarından kalan izler, gözünde sebebini bilmediğim bir kin. Bu savaş yüzünden bilmediğim, tanımadığım insanlarla yaşıyordum. Bu kin niyeydi? Bu öfke kimeydi? Bana olmadığı kesin olsa bile sevdiklerimeydi.

Derin bir nefes aldım. Güçlü kalmak zorundaydım. Gözlerim tek tek yıldızlara dolaşıyordu tekrar. Karanlıkta parlayan yıldızlar, adeta her kötü şeyin iyi olabileceğinin ümidini saçıyordu etrafa.

Arkamdan ses gelince umursamadım. Biliyorum Azer'di. Çünkü bir kaç saat önce yanıma yaklaştığında aldığım ağır parfüm kokusu tekrar ulaşmıştı ciğerlerime. Üzerime örtülen battaniyeyle kafamı kaldırdım. Tekli koltuğa oturdu.

"Hasta olacaksın."

Nefesimi sesli şekilde dışarı verip battaniyeyi düzelttim. "Ne güzel kurtulursun işte benden."

Cebinden çıkardığı sigara paketinden bir sigara alıp dudaklarının arasına koydu. Elindeki çakmakla ateşe verip derin bir nefesi havaya bıraktı. "Ben gitmeni istiyorum sadece kızım. Sorunum senle değil. Canın yanmasını istemem."

Cevap vermedim. Bir süre onu izledim. Bir kaç saat önceki Azer'den eser yoktu. Sanki o gitmiş, farklı biri gelmişti. Gözlerindeki kin en aza inmişti. En azından bu Azer biraz olsa bana katlanıyordu. Bir seferde çok fazla duman çekiyordu içine. Sigaradan nefret ederdim. Kokusu her bana ulaştığında kusma isteğime engel olamıyordum. Bitirip önündeki kül tablasında söndürüp bıraktı. Bakışları beni bulduğunda gözlerimi kaçırmadım.

Benim gibi yayılıp başını geriye attı. Gözleri gökyüzünü bulduğunda bende gökyüzüne döndüm. Kayan yıldızla göz göze geldiğimde Azer'e döndüm.

"Yıldız kaydı." Dedim seslice. Bana bakıp tebessüm etti.

"Bir efsaneye göre bu bir intihar."

Geldiğinden beri düzgün bir iletişime ilk defa geçmiştik. Bozmadan heyecanlı tavırlarımı belli ettim. "Anlatsana."

"Her şey insanoğlunun var olmasından önce bir meleğin deniz kızını görmesiyle başladı. Deniz kızı çok çirkinmiş aslında. Kimse beğenmezmiş. Ama meleğin gözüne öyle güzel geliyormuş ki. En güzeli kadını getirseler deniz kızından güzeli yokmuş onun için. Dayanamayıp gitmiş yanına. Deniz kızı da ona aşık olur. Her gün ona şarkılar söyler. Bir gün melek tüm cesaretini toplayıp Tanrı'nın karşısına çıkar ve anlatır aşkını. Tanrı bunun imkansız olduğunu söyler.

Melek vazgeçmez aşkından. Bir plan yapıp deniz kızına ulaşacakken Tanrı planını anlar. Ona karşı geldiği için çok sinirlenir. Deniz kızını cennetten sürgün edip dünyaya yollar. Melek her yerde arar ama bulamaz deniz kızını. Onsuz bir anlamı olmayan yaşamını intihar ederek sonlandırır. Kayan yıldızlar aslında aşkına kavuşamayan bir meleğin intiharı."

Pür dikkat dinlediğim efsane bittiğinde içimde bir burukluk oluşmuştu. "İmkansız aşk yani?" Dedim sorarcasına.

"Aşk değil sevda." Bana bakmamaya özen gösteriyor gibiydi.

"Ne fark ediyor ki?" Dedim onun gibi yıldızlara dönerken.

"Kavuşursan aşk, kavuşamazsan sevda olur."

Bir süre sessizlik oldu. Hava çok açık ve yıldızlar çok parlaktı. "Dilek neden tutuluyor o zaman?" Dedim konuşma devam etsin diye.

"Melek kendi isteği olmadığı için o an tutulan bir dileği gerçekleştirdiğine inanıyorlar."

"Ya sen? Sen inanıyor musun?"

"İnanıyorum. Belki diyorum."

"Madem inanıyorsun biraz önce Yıldız kaydı. Hadi kapat gözlerini. Dilek tut."

Alayla güldü. Toparlanıp ayaklandığında her hareketini dikkatle izledim. "Sevdadan ölen birinden sevda dilenmez." Beni geride bırakıp eve girdi.

Dediklerini aklımda tekrar ettim. Kimin sevdasını dileyecekti? Hemde kavuşamadığını bir sevdası. Kafamı iki yana sallayıp kendime geldim. Azer'in aşk hayatını düşünecek değildim.

Bu gece bir yıldız kaydı, dilediğim şeyse bambaşka. Zifiri karanlık bir geceyi aydınlatarak kayan bir yıldızdan istediğim dilek, gecenin kendisi.

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin