Pala Yağız

9.3K 1.2K 1.5K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevdiğiniz yerlere bal veya kanatlarınızdan kelebek tozu bırakmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevdiğiniz yerlere bal veya kanatlarınızdan kelebek tozu bırakmayı unutmayın.🫀

❝Kahramanın cesurunu sevmezsen pelerini      başına dolanır.❞

🦋🍯

Bir kelebeğin bilgeliği, daha doğrusu iki çocuğun iddiaya girmesi birdenbire günün işleyişini değiştirdi. Okulun çıkış saatinde deliler gibi sağa sola çarpan kar taneleri yüzüme düştükçe dişlerimi birbirine daha sıkı kenetledim içi yünlü botuma rağmen soğuk parmak uçlarımda geziniyordu ve beklenilen fazla gecikmeden geldi, Yağız sinirle homurdanırken küçük bedeni zangır zangır titriyordu.

“Ne vardı yani Kelebek servisle gitseydik baksana şu halimize!”

İkimizin hali de birbirinden beterken benim inadım bundan da beterdi.

“Of sus işte Yağız ne güzel tertemiz havada yürüyoruz!”

Sesli bir sabır çekip can havliyle ellerini montunun cebine koydu. “Bak bir daha asla peşine takılmayacağım.”

Sitemle kaşlarımı çattım. “Ne yani beni tek mi bırakacaksın? Hani bana söz vermiştin.”
Yandan bakış atıp gözlerini devirdi.

“Tabii yanında olacağım soğuktan beynim dondu ondan diyorum öyle sen takılma bana.”

Kaşlarımı düzeltip şirince sırıtarak Yağız'a biraz daha yaklaştım. “Ben büyüdüğüm zaman ikimiz hakkında ne yapacağımı biliyorum Yağız.”

“Ne yapacaksın?” dedi soğuktan birbirine çarpan dişleriyle. Onu montunun ucundan tutup binanın köşesinde durdurduktan sonra kulağına doğru yaklaşıp fısıldadım.

“Bu bir sır, Kelebek Mavi sırrı.”

Kaşlarını çatıp birkaç saniye yüzüme öylece baktı.

Kelebek Ve BalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin