Ölü Kelebek

500 83 123
                                    

   Gözlerini kapattı genç kız. Kapalı göz kapakları üzerindeki mor damarlar kelebeğin kanatlarındaki deseni andırıyordu. Tıpkı Ares'in dikiş izi gibi kusurdu bunlar ama sarı saçlı genç cadıya yakışıyordu. Pembe dudakları arasından sakince bir nefes üfledi. Karar vermişti, her ne kadar Elieen'ı sevmiyor olsa da kendisi hakkında bir şeyler öğrenmesine izin verecekti. Aslında biraz sonra dudakları arasından dökülecek kelimeleri kurmak hiç basit değildi. Bugüne kadar susma hakkını kullanarak içinde sır gibi sakladığı cümlelerini kimseye söylememişti.

   Çocukluk yıllarına dayandığı belliydi hikayenin, Aria bile anlatmadan önce bir süre gözlerini kapatarak hatırlamak istemişti.

   "Cadı olmaktan nefret ettiğim bir zamanı hatırlıyorum. En iyi olmak istemiyordum, diğerleri gibi çocuk olarak eğlenebilmeyi istiyordum." Aria sözlerine böyle başladı. Elieen sırtını soğuk duvara yaslayıp kollarını önünde bağladı ve April hâlâ Aria'nın konuşma kararı almış olmasına inanamadığı için sabit kaldı. Genç cadı sözlerine devam etmeden önce bir daha düşündü, en sonunda verdiği kararla o pembe dudaklarını yeniden araladı.

   "Bu kasabadan uzaklaşmanın daha iyi olacağına karar vermiştim. Gidecek yerim yoktu ama gitmek konusunda kararlıydım. Belki de değildim, hatırlamıyorum.

  Bir kelebek görmüştüm ve bu kelebeğin beni gitmem gereken yere götüreceğine inanıyordum. Saatlerce nereye kadar uçtuysa onu takip ettim."

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Elieen şimdi anlıyordu Damien'ın kasabaya ilk döndüğü gün söylediği sözleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Elieen şimdi anlıyordu Damien'ın kasabaya ilk döndüğü gün söylediği sözleri. "Kelebeğin peşinde koşan kız" olarak bahsetmişti Aria'dan. Damien da tüm hikâyeyi bilmiyordu ama şimdilik Elieen'dan daha çok şey bildiği kesindi.

   "Kelebek bir çiçeğe konduğunda durup etrafıma bakındım. Korkmuştum çünkü her ne kadar kaçmak istesem de yabancı bir yerde tek başıma kalmıştım. Hava sıcak olduğu hâlde üşümeye başladım. Yalnızlar sıcakta bile üşür.

   Ormanda değildim, kasabaya benzer bir yerde hiç değildim. Bir daha asla bulamayacağım kadar hatta bu evrende olamayacak kadar güzel bir yerdi. Çimenlerin altında kalmış bir ev vardı, sanki kimse dokunmuyordu. Doğaya ait bir ev gibiydi. Ama o ev boş değildi. Annemin eviydi."

Doğa'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin