9: loving you

1.6K 214 95
                                    


Wings, Birdy

"Bana kendimi asmamam için mantıklı bir neden söyleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bana kendimi asmamam için mantıklı bir neden söyleyin." Sinir ve şaşkınlık duygusu harmanlanmış, sesime vurduğunda derin derin nefesler soluyarak sakinleştirmeye çalışıyordum kendimi. Jeon Jungkook ile başrol oynayacağımın haberini almamın üzerinden yaklaşık yarım saat geçmişti ve ben bu süre zarfında bir türlü sakinleşememiştim. Sürekli midem bulanıyor arada da başıma keskin bir ağrı vuruyordu. Vücudum bana bir şeyleri ifade etmeye çalışıyor, delice tepkiler veriyordu. Fakat aptal sahipleri, anlamamaya direniyordu. Gerginlik ve şaşkınlık duyguları nefesimi bedenimden kurtarıp hüzün dolu bakışlarımı arkadaşlarıma doğrulttuğumda beni umursamadıklarını görmek, biraz canımı yakmıştı açıkçası. Sonuçta her zaman bir elmanın dört(!) yarısı olmayı becerememiş olsakta her şeye rağmen, arkadaştık biz. Ve hayatın acı bir gerçeği ise, herkes birilerine bir şeyler anlatmak isterdi. Zaman zaman.

"Partnerinin Jeon Jungkook olması." Zihnim konudan konuya atlarken, bir an için duyduğum şey ile düşünmeyi pat diye kestim. Ah tabi, partnerim Jeon Jungkook'tu.

Ve gülünç yanı ise, bu kendimi asmam için başlıbaşına sapasağlam bir neden olmasıydı.

"Ağaç olduğum için mutluyum fakat Chae Young ve Jungkook'un başrol olmalarından dolayı biraz üzgünüm." Jisoo kaleminin küçücük ucuna uç takmaya çalışırken konuştuğunda herhangi bir şey demedim ona, sadece şansına tükürüp o şansı dünyanın en yüksek uçurumundan aşağıya fırlatmak istiyordum. "Şimdi ne yapacaksınız?" Tzuyu'nin sesi kulaklarıma doluştuğunda derince bir nefes soludum. Açıkçası ne yapacağımı bende bilmiyordum, beynim düşünme fonksiyonlarını yitirmiş gibiydi.

Ben ondan uzaklaşmaya çalışırken hayatın her adımda onu karşıma çıkartmasından nefret ediyordum. Dizi çekmiyorduk ya da bir kitabın içinde değildik, normal dünyadaydık ve burada silgi yoktu. Hatalarımı silemiyordum, üstünü kapatamıyordum ve daha kötüsü her seferinde yenilerini ekliyordum.

"Bilmiyorum, eğer istemiyorsan hocayla konuşup bunun için uygun olmadığımı kanıtlamalısın."

Evet, yapmamız gereken şey kesinlikle buydu. Fakat bilmem gerekiyordu ki; acaba benim Jeon Jungkook ile bu kadar vakit geçirmem, onunla sürekli aynı havayı teneffüs etmem bana iyi gelecek şeyler miydi?

Tabi ki değildi.

"Çok kafana takma, tanrı başa çıkılamayacak yükü omuzlara yüklemezmiş, dedem söylemişti. Hem ben uyumlu olacağınızı düşünüyorum." Duyduğum asılsız kelimelerle bugün kaçıncı olduğunu bilmediğim bir şekilde oflayıverdim. Uyum mu? Ben ve Jeon Jungkook arasında mı? Bazen dünyaya diğerlerinin bakış açısından bakıp, bu asılsız söylemlerinin neyden kaynaklı olduğunu görmek istiyordum. "Chae Young için ne gibi bir pürüz olabilir ki?" Duyduğum sitem dolu sakin sese kitlendim bir anda, yabancı değildi elbet, gayet tanıdıktı fakat altında yatan imayı anlamamış gibi konuşmaya devam etmesi, can sıkıcıydı. "Partneri Jeon Jungkook ve başrol. Söylesenize, ne gibi bir sıkıntı var burada?" Aniden yükselen sesini duyan birkaç kişinin kafası masamıza dönmüş, bize dikkat kesilmişti. İlk başta buna şaşırmış olsam bile, saniyeler birbirini devirdikten sonra, bunun planlanmış bir eylem olduğu cehennem ateşi gibi düştü zihnime.

a century of lonelinessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin