31: bloody scars

2K 181 198
                                    

Cocaine Hearts, NyloCrazy in love, Eden Project

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cocaine Hearts, Nylo
Crazy in love, Eden Project

Vote: +95
Yorum: +120

🐶

"Teşekkür ederim Bayan Eun, beni dinlediğiniz için minnettarım." Gülümseyerek baştan aşağı pastel kahve tonlarında giyinen kadının önünde saygıyla eğildim.

O ise aynı şekilde bana gülümsemiş ve, "Bir sonraki seansa mutlaka gel tatlım. Annene de selam söyle." demişti. Başımı onu onaylarmışçasına salladım ve bir kez daha eğilip odasından çıktım.

Annemle konuştuğumuz gün bana tanıdığı iyi bir psikiyatristten randevu almıştı. Fakat yakın zamanda Jungkook ile aramızdaki buzlar eridiğinden dolayı böyle şeylere ihtiyacım olmadığını hissediyordum. Kısaca hevesimin kaçmış olduğunu söyleyebilirdim. Bu durumu annemden önce Jungkook'a laf arasında açıkladığımda bana bir güzel kızmış, ve sorunumun derinlerde olduğundan dolayı oraya kesinlikle gitmem gerektiğini söylemişti. Bu yüzden bugün buraya gelmiş ve Bayan Eun ile bir saate yakın bir seans yapmıştık. Sonuç olarak biraz rahatlamıştım fakat içimi Jungkook'a döktüğümde hissettiğim kadar rahat değildim tabii.

Buna karşılık ödül olarak Jungkook ile buluşacaktık. Hastaneden çıkış vaktime sözleştiğimiz için bahçe katına ulaşmak için biraz hızlı olmalıydım sanırım, bu yüzden çantamdan telefonumu çıkartıp hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Diğer taraftan da rehberimde onu arıyordum. Kısa bir sürede buldum ve yeşil tuşa basarak onu aradım. İkinci çalışta açtı. "Güzelim." diye mırıldanışını duyduğumda ister istemez yavaşlamıştım.

Pekala, buna alışsam iyi olurdu.

"Ben çıktım, neredesin?" dediğimde ses tonumdaki değişiklik dikkatini çekmiş olacaktı ki, gülmüştü. "Geldim sayılır, trafik vardı."

"Tamamdır. Şimdi çıktım ben de." diyerek aramayı sonlandırıp bahçe katına gelmiş ve bulduğum ilk yere kalçamı yaslayarak onu beklemeye başlamıştım. Üzerimde siyah deri eteğim, beyaz tişörtüm ve elime aldığım deri ceketim vardı. Kış mevsiminde olduğumuz için altımda çorabımda vardı. Bugün içimden normale göre biraz daha hoş giyinmek gelmişti ve bu uğurda ablamın dolabının bana çok yardımı dokunmuştu. Üzerimdeki çoğu şey ona aitti.

Normalde aralık ayına girmemize birkaç gün kalmıştı. Yalan değildi, hava soğuktu güneş de vardı fakat doğan güneş yalancı güneşti. Dün yağan şiddetli yağmur sonrası hava biraz dengesizleşmişti.

Şaka gibi geliyordu ama gerçekten hayatım düzeliyordu. İçtiğim kahveyi içimi ısıtmak için değil de, tadını almak için içmeye başlamıştım ve bu beni gerçekten çok şaşırtıyordu. Birbirimizi seviyorduk. Evet bu her zaman olan bir şeydi fakat şimdi aramızda herhangi bir engel olmaması beni cidden şaşırtıyordu. Bu bir rüya olabilir miydi bilmiyordum, emin olamıyordum.

a century of lonelinessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin