"Gitmek isteyeni durduramam..." dedi genç kız, ağlamamak için alt dudağını ısırdı. "Ama seni hep beklerim..." Genç adam dilini damağına vurdu. "Bekleme!" dedi buz gibi çıkan bir sesle. "Gelmeyeceğim!" Genç kızın sol gözünden bir damla yaş yanağına doğru süzüldü. Parmağıyla yanlarında duran elma ağacını gösterdi. "isimlerimizi kazıdığımız bu ağacın gölgesinde bekleyeceğim seni..." Genç adam elma ağacına baktı burukça. "Gelmeyeceğim..." dedi genç kızın kabullenmesi için üstüne basa basa söylemişti. Genç kız derin bir nefes aldı, gözleri dolu dolu bakıyordu sevdiğine. Bütün bunların bir kabus olmasını diliyordu. "Beni yarım bırakamazsın ki sen... Kıyamazsın bana..." dedi genç kız çaresizce. Genç adam burnundan güldü. "Bitti Sultan! Herşey bitti! kabullen artık! İki gün eğlendik ve bitti!" dedi bağırarak. Genç kız duydukları karşısında şok olmuştu. Karşısındaki adam aşık olduğu adam değildi. Onun aşık olduğu adam bu kadar gaddar olamazdı. "Bende geleyim seninle..." dedi genç kadın umutla. Genç adam hızlı hızlı kafasını salladı. "Olmaz!" dedi dişlerinin arasından. "Senin gibi bir köylü kızını yanımda gezdirirken utanırım! Anlıyor musun?! Utanırım!" İşte o an tok bir ses yankı yaptı. Genç kız karşısındaki adama tokat atmıştı. "Git!" diye bağırdı genç kız. "Gözümde daha fazla küçülmeden defol git!" Tamamen hayal ürünüdür.