48

735 59 248
                                    

Okan

Tüm zamanımı okulda geçiriyordum. Dersler bittikten sonra kütüphaneye gidiyordum. Kütüphane kapanana kadar orada oyalanıyordum. Kağan ile ortak olmayan derslerimize bile giriyordum. Bir kerecik de olsa onu görme ümidi içime buruk bir huzur veriyordu. Kavga ettiğimizden beri hiç bir derse gelmemişti. Her dersin sonuna kadar gözümü kapıdan ayırmıyordum. Ama her ders bittiğinde benim de hüsranım başlıyordu. Onu görememenin üzüntüsü bir yana benim yüzümden dersleri kaçırıyordu. Benimle karşılaşmak bile istemediği gerçeği yüreğimdeki yarayı her defasında kanatıyordu.

Eve geldiğimde ise çoktan gece  oluyordu. Açlıktan ölmeyecek miktarda bir şeyler yiyip yatağa atıyordum kendimi. Uyumam saatler sürüyordu. Genellikle onu düşünürken uyuyakalıyordum. Gün boyu, onunla vakit geçirdiğim yerleri gördükçe içime akan gözyaşlarım,uyumaya çalıştığım zamanlarda yastığıma taşıyordu.

Bugünü de bu şekilde geçirmiştim ama en azından onunla konuşarak bir nebze de olsa mutlu olmuştum. Yarın olduğunda her şeyi çözüp sevdiğim adam ile barışma ümidi ile kafamı yastığa koydum. Bu sefer ağlamadım. Ama gülmeye de hâlim yoktu.

***

Okan : Günaydın

Kağan : Kaçta buluşacağız?

Okan : Bir 'günaydın' demek bile bu kadar zor mu gerçekten?

Kağan : Başlama yine

Okan : Lan tek kelime konuşmuyoruz. Fakülteye gelmiyorsun sırf beni görmemek için. Başlamadık ki hiç. İletişim kuramıyoruz

Kağan : Derslere girme sebebim sen değilsin. Hemen kendine pay biçme

Okan : Nedir o zaman?

Kağan : Seni ilgilendirmez

Okan : Benimle karşılaşmamak için gelmiyorsun çünkü. Bunu bile gurur meselesi yapıyorsun

Kağan : Boş muhabbet için mi yazdın yoksa yeri ve saati mi göndereceksin?

Okan : Of Allah'ım of. Bu kini, bu nefreti anlamıyorum gerçekten

Kağan : Canım sıkma. Yeri ve saati göndermiyorsan çıkıyorum ben

Okan : Kağan, benim sinirimi bozma artık. Başlarım tavrına, tribine lan senin. Bu kadar değersiz miyim ben? Bu nasıl bir davranış biçimi? Yedi kat yabancı olsam böyle yapmazsın

Kağan : Sen hayırdır olum? Ne artistleniyorsun lan? Benim ne çektiğimi biliyor musun sen?

Okan : Anlat ulan anlat bileyim o zaman! Bıktım şu soğuk tavrından. Bıktım her gece ağlamaktan

Kağan : Ağla. İt gibi ağla hem de. Ama benim çektiğim acının onda birini bile hissedemezsin

Okan : En başından beri haklı olduğunu biliyorum. Ama göründüğü gibi olmadığını kaç defa anlatacağım?

Kağan : Senin kafanın almadığı ne biliyor musun? Ben o görüntüyü sindiremiyorum. Bir de üstünde bornoz varken o şekilde sizi görmem bana kafayı yedirdi. Bak hatırladım, yine delirdim

Okan : Bugün gerçekleri öğreneceksin. İşte o zaman çok pişman olacaksın

Kağan : Şu an artistlik yapacak pozisyonda olduğunu sanmıyorum

Okan : Kendime acımıyorum. Günlerdir ayrı kaldık.  Birbirimize hasretiz. Yazık ediyorsun bize. Sen de hâlâ deliler gibi aşıksın bana. Biliyorum.

ADAMIM (GAY) (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin