Kağan
Aldığım iltifatla aniden arabayı durdurdum. Okan'ın ağzından bunu duymak içimde büyük bir heyecan fırtınası koparmıştı. Sırıtarak yüzüme bakıyordu. Kendimi tutamayıp dudaklarına eğildim. Ensesinden tutup kafasını kendime çektim. Dudaklarımızı bastırdıktan sonra karşılık vermesi uzun sürmedi. Öptükçe daha fazlasını istiyordum. Dilimi ağzının içine gönderdiğimde boğuk bir inilti ile karşılık verdi. İyice yan tarafıma dönüp iki elimi yanaklarına koymuştum. O da ellerini ensemde birleştirmişti. Aniden cama sertçe vurulması ile geriye sıçrarken kafamı arabanın tavanına çarptım.
"Ah! Ne oluyoruz lan?" Yerime oturduğumda Okan'ın tarafındaki cama vuran genç kızı gördüm.
"Abiler güzel yiyişiyorsunuz. Yoldan geçerken gözüm size takıldı. Sizi izliyordum. Selam vereyim dedim." diyerek sırıttı.
Ben kafamı sallamakla yetindim. Okan kıza cevap verdi. "Sağolasın. Eksik olma."
Kafasını bana çevirdi. "Kağan sürsene. Ne bekliyorsun?""Kafeye değil de eve mi gitsek?" Öpüşmenin verdiği haz aklımdan çıkmıyordu.Onunla sevişmek istiyordum.
"Ebenden başlatma şimdi. Ormana çek anasını satayım." Sorduğum soruya sinirlenmişti. Ama bu hâli bile çok tatlıydı.
"Ormana da gidebiliriz." Her fırsatı değerlendirmem gerektiği için kızdığını bile bile bu soruyu sormuştum.
"Kağan hadi yavrum. Nereye diye çıktıysak oraya gidelim." dedi.
"Yavrum diyen ağzını..." Kendi kendime mırıldandım.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok bir şey. Gidelim." Arabayı çalıştırdım.
***
Arabayı durdurduğumda Okan'ın gitmek istediği kafeye gelmemiştik. Yüzüme sorar gibi baktı. "Kafeye gelmedik."
"Onu görebiliyorum. Neden buraya geldik?"
"Eğlenmek için." Lunaparka gelmiştik.
"Eğlenelim o zaman yakışıklı." Sırıtarak yanağımdan makas aldı.
"Olum yapma. Kalbime inecek." Kalp atışlarım hızlanmıştı.
"Dayanılmaz olduğumu biliyorum."
"Egona küfretmeden inelim." Arabadan indik. Kapıları kilitledim.
Lunaparka girdik. Jeton satan kabine geldik. Lunaparktaki herşeyi denemek için bir sürü jeton almıştım. "İlk neye gidelim?"
Sırıtarak cevap verdi. "Hafif bir şeylerden başlayalım. Korkup altına yapma sonra."
"Hayırdır olum sen? Ben mi korkacağım?" diye çıkıştım.
"Artistlenme yiğidim. Cesaretine sakla."
"İyi hadi gel. İlk olarak dönme dolaba binelim." diye teklifte bulundum.
"Pekala gidelim."
Dönme dolabın önüne gelip durmasını bekledik. Görevliye jetonu verdik. Bir kaç dakika sessizce bekledik. Dönme dolap durunca görevli adam bize giriş kapısını açıp yol verdi. Dönme dolaba bindik. Bizden sonra sıralanan insanlar da sırayla bindiler. Yükselmeye başladık.
Yükseğe çıkma fikri beni endişelendirmişti. Okan eli ile koluma dokunduğunda gözlerimin kapalı olduğunu farkettim."Kağan iyi misin?"
"Şey...Eee... Evet iyiyim. Ne oldu?"
"Yüksekten korkuyor musun yoksa?" Sorduğu sorunun arkasından sırıttı.
"Yoo. Ne ilgisi var?" Gizlemeye çalışıyordum.
"Gözlerin hala kapalı ama."
Cümlesini talimat gibi algılayan beynim gözlerimi açmamı emretmişti. "Korkmuyorum."
"Aşağıya baksana o zaman."
"Hayır. Yani neden?"
"Korkmuyorsan baksana."
Çok üstüme geldiği için sinirlenmiştim. "Ya Okan bir sus. Sik...r olup gideceğim inince. Eğlen tek başına." Sesim yüksek çıkmıştı.
Suratı asıldı. Kaşlarını çatarak konuştu. "Sakin ol koçum. Bu artisliklerin sökmez bana. Gidersen git ulan."
"Sokacağım artisliğine yeter ya. Korkuyorum. Yükseklik korkum var. Niye dalga geçiyorsun? Mutlu musun öğrendin işte." Dönme dolap durunca hızlıca çıkıp yürümeye başladım.
Hızlı adımlarla arkamdan geldiğini duydum. Lunaparkın çıkış kapısına geldiğimde sol kolumdan tutarak beni kendine çevirdi. "Lan dur iki dakika. Maratoncu musun nesin? Bok var gibi koşturuyorsun."
"Ne var! Ne istiyorsun? Yeterince dalga geçemedin mi? Dök içindekileri." Yine bağırmıştım.
Bu sefer kaşlarını çatmadı. Yüzünde üzgün bir ifade vardı. Dudaklarını birbirine bastırarak yüzüme baktı. Kahverengi gözleri dolmuştu. "Özür dilerim. Sadece eğlenelim istemiştim. Şaka olsun diye dedim." Başını tekrar önüne eğdi.
"Şey... Ya pardon. Çok bağırdım. Ben de özür dilerim." Onu böyle görünce dediklerime ve bağırdığıma pişman olmuştum.
"Hakettim. Hadi gel yerdeki şeylere binelim." Gülümseyerek elimi tutunca göğsümün içi tepe taklak oldu. Beni çekerek önümden bir adım attığında hareket edememiştim. Kafasını bana çevirip tekrar konuştu. "Bir sorun mu var?"
Kafamı iki yana sallayarak toparlandım. "Yok. Hadi gidelim." Ben de gülümsedim. Beni sürüklenmesine izin verdim.
Önce atlı karıncaya , sonra çarpışan arabaya binip çıktık. Çocuk gibi eğlenmiştik. Onunla geçirdiğim her an benim için mutluluk doluydu. Çıkış kapısına geldiğimizde 13 14 yaşlarında bir çocuk elini tuttuğu yaşça küçük olan çocuğa bir şeyler anlatıyordu. Yanlarından geçerken dediği şeyi duyunca duraksadım. Okan da benimle birlikte durdu.
"Abicim şimdi olmaz. Sonra gelelim."
"Neden ama?"
"Şimdi jeton alacak paramız yok. Hadi eve gitmeliyiz."
Çocuk ısrarla abisinin elini çekiştirmeye devam ediyordu. Cebimdeki kalan jetonlar aklıma geldi. Onları avcumda toplayıp çocuğun yanına gittim. Dizlerimi kırarak eğildim. "Al bakalım." Jetonları küçük avucuna sıkıştırıp elini kapattım. Ayağa kalkıp abisine doğru konuştum. "Hadi girin eğlenin."
"Ama... Kabul edemeyiz. Annem kızar."
"Fazlaydı onlar. Siz kullanın. Kardeşini kırma. Ama annenizin dediklerini unutmayın."
Dönüp yürüdüm. Okan yanımda yürümeye devam etti. "Kağan çok tatlısın."
Yüzümü ona döndüm." Senin kadar değilim esmer beyefendi."
Sırıttı. "Neden yükseklik korkuna rağmen bizi lunaparka getirdin?" diye sordu.
"Sadece çocuklar gibi eğlenmek istedim seninle birlikte. Aklımdan çıkmıştı o durum. Bir de sen içeri girerken korktuğumu ima edince erkekliğe bok sürmemek için dönme dolaba binelim. İyi ki gaza gelip kamikazeye binelim demedim." Gülümsedim.
"Ona ben de binemezdim zaten." Yanaklarına yerleşen gülümsemesine bakmaya doyamıyordum. "Kağan."
"Efendim." O durunca ben de durarak tüm vücudumu ona çevirdim.
Parmak uçlarına yükselerek enseme elini attı. Ne olduğunu anlamadan dudaklarını dudaklarıma kapattı. Geri çekildiğinde sarhoş gibiydim. "Çok güzel öpüyorsun lan esmer."
Gülerek önüne dönüp yürüdü. "Öptürene bakmak lazım sarışın."
***
Doyamadınız öpüşmelere 😁😁 Okan açıldın aslanım hayırdır Sksldlldlflfllf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAMIM (GAY) (Texting)
Teen FictionBirbirinden baskın iki karakterin komik , eğlenceli, bazen romantik , bazen erotik ,bazen de garip öyküsü. Kağan : Tanışalı on dakika oluyor. Dokuz dakikadır kavga ediyoruz. Bu benim öyküm birazcık yaralı. Okan : Şarkılı göndermene sokayım. Bak kaf...