Ölümcül bir alıştırma

1.1K 140 121
                                        

  Geç bölüm için sonsuz kere GOMENNASAAAAI!!

  Aslında bölümün daha uzun olması gerekiyordu, ama hızlı atmak için biraz kısa yazdım. 1000 kelime falan işte.

  Neyse hadi tutmayayım sizi.

  Iyi okumalar ^-^

"Allahım....Işığı gördüm...Acaba ölüyor muyum...?"

"Lola-san, o gördüğün şey todoroki-kun'un buz kütlelerinden biri."
 
  Kafamı kaldırıp baktım, yere yıkılmış kollarım bacaklarım açık yatıyordum.

"Ölsem daha kolay olurdu..." diye mırıldanıp ayağa kalktım, ama sonra yüzümdeki kiri temizlemek için tekrar kıç üstü oturdum.

"Neden saçma şekilde sürekli duvara sürüp boynuzlarımı test etmeli, plazma ile parmaklarımın dayanıklılığını zorlamalı ve aynı anda kara kanatları çalıştırıp, Tiger'la zihnimden günlük bir konuşma yapmalıyım!?!" Diye bağırdım.

"Çünkü eğitimin bu...Lola-san...Galiba birden fazla gücün olunca böyle oluyor." Dedi Izuku.

"ISTEMIYORUM LAN ALIN BIR TANESINI!!" Dedim yumruklarımı vurarak. (Uzumaki Naruto moduna çoktan giren ben, bundan memnun değildim.)

  Izuku gözlerini devirdi, sonra elini bana uzattı.

  "Iyi tamam gel dinlenelim!" Dedi huysuz huysuz. Elini ittirdim.

  "Öyle olmaz füze at füze!" Deyip kendim kalktım. "Şimdi yakalarlar falan, neyse sen işine dön brokoli. Ben hallederim."

.............................................................

   3 gün geçmişti, ama biz çoktan kampa tamamen soğumuştuk. Alıştırmam yüzünden bana boğa kız diyenler bile olmuştu, ama sonra Pony yanıma gelip ona da bir zamanlar böyle dediklerini, sonra sıkılıp peşini bıraktıklarını söyledi. Sağolsun ki moral levelim hata verecek şekilde yükseldi.

  ERROR ERROR ERROR ERROR!!

  Sonrasında akşamüzeri A ve B sınıflarını ikiye ayırdılar, beraber bir etkileşimde falan bulunalım diye midir nedir? Ama Monoma'yla etkileşimde bulunacaksam boynuzlarımı Villain birliğine bağışlayabilirdim. (Neden hep boynuz diyorum lan iyi ki bir boynuzum var).  Ya da kollarımı Villain birliğine bağışlayabilirim.

  Gruplar halinde gezmemiz için bizi 3'lü gruplara ayırdılar, ama şöyle bir şey....oldu....

  "Shoji Mezo, Tokoyami Fumikage ve Ch-chiwann Sewyi Eyy-yol..." Mandalay ismimi okurken onu durdurdum.

  "Benim o ben." Dedim Shoji ve Tokoyami'nin yanına doğru yürürken. 3'ümüz toplanıp yerimize geçtik.

  Hava iyice kararmaya başlamıştı, iki takım arkadaşımın ortasında yürümeye başladım.

  "Soğuk mu oldu ne?" Dedim, üstüme hırka giymemiştim, üstümde sadece kısa kollu kırmızı bir Hogwarts tişörtü, siyah-mavi spor ayakkabılar ve siyah kısa tayt vardı. (Gerçekten böyle bir giysim var yoksa böyle insan gibi bir giysi seçimi yapamazdım. Tarz ve ben aynı cümlede yer almıyor.)

  "Üstünü sıkı giyinmemişsin." Dedi Shoji.

  "Vallaha de?! Anamdan beter çıktın be Shoji-kun!" Diye huysuzlandım.

  "Başımı ağrıttınız be! Kuşların migreni mi olur!" Diye bağırdı Tokoyami, Kara gölge de onu onaylayarak bağırmaya başladı.

  "Ona bakılırsa kuşların dişleri mi olur lan!?" Yanına yaklaşıp gagasına işaret ettim. Bana hayalet gibi baktı.

Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin