Ejderlerin Hikayesi

859 120 255
                                        

  Evet bugün 2 bölüm atıyorum hehe.

  Bu bölümde komedi beklemeyin, sadece gizemleri açıyorum. Genelde konuşma 3 kişi arasında geçecek, ama kimmm???

  Neyse, iyi okumalar!!

   "Hey, geri döndüm. Beni özledin mi?"

    Gözlerimi kırpıştırdım, ama artık o odada değildim. Karanlık bir boşlukta süzülüyor gibiydim.

   Etraftan fısıltılar geliyordu, kardeşim dedikodu yapacaksanız beni de çağırın ya ayıp!

    O anda arkamdan hırıltılar duymaya başladım, ve içimden bildiğim tüm duaları okuyarak arkamı döndüm.

   "Öyle hemen korkma Eylül... Zaten hep beraber değil miydik?" Bu derin bir erkek sesiydi, ama araya hırıltılar karışıyordu.

  "Nesin sen! Kendini göster!" Diye bağırdım, ama gücenmiş gibi bir ses geldi. Ama bu ses daha farklıydı, bir kadın sesine benziyordu.

  "Sen mi? Ben de buradayım!"

  "Kardeşim, bence ona kendimizi göstermeliyiz."

  "Haklısın kardeşim..."

  İki yanımdan ayak sesleri gelmeye başladı, bir süre sonra gölgelerin arasından 2 şey çıktı.

  Bunlar iki büyük ejderhaydı!

  Biri bembeyazdı, ve kedi gibi gözleri masmaviydi. Bileklerinin dördünde de neon pembe mühür işaretleri vardı. Aynı mühürler büyük beyaz kanatlarının uçlarını kaplıyordu. Zarif görünüşlüydü, ve dişi olduğuna yemin edebilirdim.

   Ama diğeri kapkaraydı, yeşil gözleri benimkilerle aynıydı. Bileklerinde ve kanatlarında diğeriyle aynı işaretlerin neon mor renginde hali mevcuttu. Ve bu renk benim plazma rengimle uyuşuyordu.

  "LAAAAN SİZ KİMSİNİZ!?!? NERELERE GELDİM BEN!?!"

  Iki yanımda ayı kadar (daha da büyük) iki yaratık dururken aa merhaba kanka gel çay içelim dememi beklemiyordunuz değil mi?

  Sağımdaki beyazlı güldü.

  "Korkma demiştik! İlahi Eylül!"

   "Siz adımı nereden biliyorsunuz!?" Dedim dehşet içinde.

   "Hala anlamadın değil mi? Biz senin mutasyonunuz, senin özgünlüğün biziz."
 
  Ağzım öyle açık kalmıştı ki, içine sinek girse bırakın ağzımın içini, beynimi, kalbimi, akciğerlerimi turlayıp kulağımdan geri dönerdi.

  "N-ne? Burası benim tuhaflık dolaşımım mı yani?"

  "Çabuk öğreniyorsun, sadece biraz safsın. Hayatın boyunca seni izlemedik değil. Burası dolaşım merkezi, yani özgünlüğün kaynağı burası."

  "Tuvalette de mi izliyordunuz!? Affedersiniz de benim de mahremiyetim var! Beyaz olanı anladım da sen erkeksin bak!"

  Ikisi de aynı anda kahkaha atmaya başladı.

  "Cidden komiksin... Ama vaktimiz kısıtlı. Sana her seyi anlatmamız gerek. Ben Kuroi, bu da kız kardeşim Shiroi. Biz yüzyıllar önce yaratılmış mistik ejderleriz. Bir canlının içine girmeden varlık oluşturamayız. Normalde, bir kaç yılda bir varlık değiştiririz. Ama ilk kez ikimiz de aynı canlıda buluştuk. İkimiz de içinde yaşayıp gücümüzü sana aktarıyoruz. Ama doğan gereği Shiroi'nin gücünü kullanamıyorsun. Yalnızca benim gücüm olan plazmaya sahipsin."

Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin