Alıştırmam yüzünden zaten sürekli kafama darbe alıyordum, ama genelde kuvvet boynuzlarıma yayıldığı için sadece tatlı sabah uykumu bozan alarmlar gibi zonkluyordu.
Ama bu öyle değildi, bana hangi avel vurduysa eli bayağı bir ağırdı, çünkü uyandığımda eski püskü odadaki takvim 2 gün sonrasını gösteriyordu.
Aslında ilk gördüğüm şey Shigaraki dingilinin (Shaggy diyesim geliyor yaww) iğrenç yüzüydü. Bana psikopat gibi gülüyordu. Arkada kendini dikişlemiş adamla Himiko vampiri hararetli hararetli tartışıyordu.
"Lütfen Dabi-kun! Lola-chan'ı öldürebilir miyim? Ama böyle bağlı olmasın! Eğlenceli vakit geçirmek istiyorum onunla!" Diye yalvarıyordu, ama Dabi beni görünce onu susturdu.
Sol tarafımda huysuz bir ses duyduğumda ipimin ne kadar sıkı olduğunu düşünüyordum.
"Günaydın! Günlerdir seni bekliyoruz! Uyanmaya lütfettiğin iyi oldu kanalizasyon çukuru!"
"K-katsuki!" Dedim soluma bakarak, ama Shigaraki beni tokatladı.
"Sus aptal kız! Sohbet etmek yok!"
SEN...
AZ ÖNCE...
BANA...
TOKAT MI ATTIN!?!!?!"Seni lanet olası öküz yavrusu ve katırın çiftleşmesinden oluşan bağcılarda sürüngeçlik & dingillik eden el kafalı mahluk!! Sen ne hakla bana tokat atarsın!? Ben senin-" Twice nazikçe ağzımı kapattı, bir dakika... nazikçe?
"Tamam tamam anladık ağzın iyi laf yapıyor. Şimdi bi sus da konuşayım."
Twice'ın elini yaladım, ama eldivenli olduğu için bu sefer gizli silahım işe yaramamıştı.
"Hass..." dedim içimden.
"Ehem ikinizi neden getirdiğimizi anladığınızı düşünüyorum..." diye başladı Shigaraki, bu sefer beynimi çalıştırıp plazma tükürdüm ve Twice acı içinde elini çekti.
Vay canına Eylül plazma tükürmeyi öğrendin! Bu gibi durumlarda ne işe yarar ne!
"Ben aslında anlamadım, yani benim gibi bir su katılmamış türk malıyla ve içine şeytan girmiş havalı bir jojukla ne halt edeceksiniz siz?"
Shigaraki içini çekerken Katsuki bağırmaya başladı.
"Beyin levelimi düşük gösterdiğin için arigato kanalizasyon çukuru! P*çlik yapıp durmasan olmuyor!"
"Asıl beyin levelini büyük gösteriyorum şuan kirpi kafa!" Diye bağırdım, ikimiz de sandalyelerimizi yaklaştırıp birbirimize dalmaya çalıştık, ama Dabi sandalyelerimizi uzaklaştırdı.
"Bakugou Katsuki, ve upuzun ismini söylemeye üşendiğim tatlış görünüşlü şeytandan beter kız... Villain birliğine katılmak için iyi bir ikilisiniz. Sinir falan burunda, intikam isteseniz var, gözler canavar gözü, boy kilo iyi, kıza şöyle manyak siyah bir şeyler giydirsek adam tavlarken keser ulan!"
"Bekle lan bekle sen bana ne giydircen!! Ben rahat severim lan seni gidi dingil!!" Diye bağırdım sandalyemde bacaklarımı sallarken. Sandalye öne doğru düşmeye başladı, Twice tutmasaydı burnum kırılırdı muhtemelen.
"Ee ne diyorsunuz bakalım?" Dedi Shigaraki kıkırdayarak.
Katsuki'yle aynı anda cevapladık.
"Bence sen bi doktora görün." Sonra aynı şeyi söylediğimizi farkedip birbirimize baktık. "Beni taklit etmesene lan!"
"Taklit etmiyorum sen ediyorsun!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]
FanfictionBir türk japonya'ya gelse ne olurdu? Üstüne bir de UA'ye kabul edilse? Bunu öğrenmek için hikayeyi okuyun ^-^ Kapak tasarımı @AydakiSakuraaa 'ya aittir ♡-♡