İkinci Anne İnko

3.7K 283 937
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım, hâlâ tam göremiyordum.

"Anam! Brokoli!" Diye bağırdım, ama brokoli sevmem, yani o an tabanları yağlamam gerekiyordu.

Muhtemelen bunu da türkçe söyledim çünkü etrafımda mırıltılar duymaya başladım.

Gözlerimi tam anlamıyla açma zahmetine girdim veee karşımda yeşil saçlı çocuğu ve yanındaki 2 kişiyi gördüm.

"Yok artık, 3 saatte uyandı. Doktorlar 2 güne uyanmaz demişti." Dedi kahverengili kız. (Gofret mi desem kıza bilemedim)

"Nasıl hissediyorsun?" Dedi yeşil saçlı.

"Midem ters takla atmış gibi..." dedim. Sonra onlara teşekkür etmediğimi farkettim.
"Şeyy, siz olmasanız ne yapardım bilmiyorum, çok teşekkür ederim! Bay..."

"Midoriya Izuku, bu arkadaşım Iida Tenya, ve Uraraka Ochako." Dedi bana. Çocuk sülaleyi tek sözümle saydı resmen.

"Eh, ben de Eylül... Eylül Sevi Civan." Dedim, ki keşke demeseydim.

Izuku tekrar etmeye başladı.
"Eli? Lile? Lola? Lula? Eyla?"

"Aslında buraya yeni geldim, Türkiye'den. Ve sonra..."
Zavallı evime ne olduğunu o zaman hatırladım.
"EVİM YIKILDI! ŞİMDİ NE YAPACAĞIM BEN YA!?" Ağlamaya başladım.

Uraraka yanıma oturdu.
"Eminim bir çıkar yol bulunur, Lola-chan." Dedi elini omzuma koyarak. Kızla yeni tanışmıştım, ama o kadar şirin bir Cinnamon Roll'du ki gülümsemeden edemedim.

"Teşekkürler, daha yeni tanıştık biliyorum, ve bana çok iyi davrandınız..."

O sırada kapı açıldı ve polisler içeriye girdi.
"Siz arkadaşları mısınız?" Dedi üçlüye. Başlarını salladılar.
"Şeyy, aslında..." Dedi Uraraka.

Polis bana döndü.
"Ben Tsukauchi, sana bir kaç soru sormak istiyorum." Dedi bana.

CSI Cyber mı çekiyoruz lan burada?

Başımı salladım.
"Öncelikle olayı anlat."

"Ne olayı?"

"Nasıl oldu yani patlama falan onu diyorum." Dedi Tsukauchi bıkkın bıkkın.

"Aslında Japonya'ya yeni gelmiştim, ve gidecek bir evim vardı. Ee Sonra eve girmek için anahtarı çeviriyordum kii
BUUMMM!"

Adam tek kaşını kaldırdı, ama yine de not almaya devam etti.

"Evimi bir Villain yıktı, onu yakaladınız mı?" Dedim endişeyle. Peşime musallat olmasın yeter. Yoksa annem gelip beni Japonyadan elleriyle alacak.

"Evet, ama onu ve sizi bu kadar yaralayan şey neydi?" Dedi bana.

"Aslında....özgünlüğümdü. Onu kontrol edemiyorum, çok yıkıcı oluyor. Kalacak evim yok, ne yapıcam şimdi?" Dedim. Adam polismiş ciddi olmazsam hapse falan atar diye göze alamadım.

Özgünlüğümden bahsederken Midoriya bana acı acı baktı, neden bilmiyordum, uzaktan zihin okuma gibi bir özelliğim yok benim.

Polis bir şeyler düşünür gibi oldu, sonra bana teşekkür edip çıktı.

Midoriya bir an durdu, ve sonra izin isteyip çıktı.
"Birazdan geleceğim!" Dedi bize.

Iida da onun peşinden çıktı, sadece ben ve Uraraka kalmıştık.

"Eheheh, şeyy... Senin özgünlüğün ne?" Dedim ona salak salak.

"Sıfır yerçekimi, yani bunu yapabiliyorum." Çarşafıma dokundu, çarşaf uçmaya başladı.

Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin