Ç/N: başlığı yazmak yüzyıllarımı aldı, klavye ben onarılan yazdıkça oynatılan diye çeviriyordu, sonunda cinnet geçirdim.
Yazarınız bugün sınavı olmasına rağmen yazıyordu...
Midoriya bakış açısı:
Normalde olsa Lola-san'ın konum atması zaten normal değildi, ama tartışmamızdan sonra Lola-san değil mesaj atmayı, yüzüme bile bakmazdı.
"Yanlış olan bir şeyler var, all might!" Dedim. Ama panikle başını salladı.
"Günlük sınırımı çoktan aştım, bugün tekrardan dönüşmem mümkün değil..." dedi.
Bunun üzerine fişek gibi konumun olduğu yere koşmaya başladım, All Might'da peşimden geldi.
Ama tam konuma vardığımızda, Lola-san yalnız başınaydı, öylece dikiliyordu.
"L-lola-san?" Dedim kekeleyerek, ama cevap vermedi.
Hava karanlık olduğu için bir şey göremiyordum.All might tereddütle baktı, ama hiç bir şey olmadı.
Ona doğru yürümeye başladım.
"Ben, özür dilerim Lola-san, sana öyle-" Lola-san boğazıma yapıştı. Bir an nefesim kesildi.
"Genç Midoriya!!" Diye bağırdı all might, bana doğru koşarak.
O anda Lola-san'ın gözlerine bakmak gibi bir hataya düştüm.
Göz küreleri tamamen açık sarıydı ve ince bir çizgiyle ayrılıyordu, bu onun gözleri değildi?!
"Sen kimsin lan!?" Diye bağırdım kendimi kurtarıp ona yumruk atmaya çalışarak.
"Beni tanımadın mı?! Orta büyüklükte görünmezlik pelerini?" Dedi bana.
"ÇAMUR CANAVARI!! YOKSA-"
All Might kas formuna geçmek için kendini zorluyordu, ama mümkün değil gibiydi.
"Lola-san! Hâlâ orada olduğunu biliyorum! Savaşmak istemiyorum!" Diye bağırdım geri çekilerek. Ama o çekilmiyordu.
"ŞİMDİ ŞU GÜCÜ BİRAZ DENEYELİM DEĞİL Mİ!!?" dedi çamur canavarı, sonra ellerini uzatıp küçük bir plazma akımı bıraktı.
"All Might!? Ne yapmam gerekiyor!!?" Diye bağırdım, aslına bakarsak all might kas formuna geçse bile elde var sıfırdı, ona zarar veremezdik.
Canavar güce alışmış gibiydi, o yüzden sektirmeden güçlü bir plazma yolladı. Neredeyse beni vuruyordu.
"HADİ AMA LOLA-SAN!! BENİ DUYDUĞUNU BİLİYORUM!"
Canavar yine güldü.
"Komik, çünkü artık küçük kızdan eser kalmadı, ama görüyorum ki güçlüsün, belki pert ettikten sonra seni de alabilirim." Dedi. Dişlerimi sıktım, çaresizdik, ve hiç bir şey yapamıyorduk.
Eylül bakış açısı:
Sıfır his ve sıfır duyguyla boşlukta süzülüyordum, acaba ölüp de kutsanmışlar adasına mı düştüm diye bir süre düşündüm. Ama bir anda etrafımdan sesler gelmeye başladı.
"LOLA-SAN!! BENİ DUYUYOR MUSUN!?!" Izuku'nun sesi çınladı.
"KULAĞIMIN DİBİNDE BAĞIRIYON SEBZE BEYİN! TABİ Kİ DE...!?" Dedim boşlukta yankılandı, ama Izuku'dan cevap gelmedi. Bir anda vücudumun hareket ettiğini farkettim, bana uymadan Izuku'ya saldırıyordu .
BUNU YAPAN BEN DEĞİLİM!!
Her tarafım sıkışıyor gibiydi, ama zorla kendimi hareket etmekten alıkoymaya çalıştım. Beynimin içi saman doluydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]
Hayran KurguBir türk japonya'ya gelse ne olurdu? Üstüne bir de UA'ye kabul edilse? Bunu öğrenmek için hikayeyi okuyun ^-^ Kapak tasarımı @AydakiSakuraaa 'ya aittir ♡-♡