Kırık kalpler

1.9K 202 237
                                    

    Geç bölüm için çok özür dilerim, bütün gün canlı derslerden kusuyorum resmen. Haftasonu bile kurtulamadık ya.
   Neyse başlayalım.

Bir kaç saat sonra beni revirden çıkardılar, Izuku da 1 gün sonra çıktı.  Günlerimiz saçma derecede normal geçiyordu, sanki USJ'ye olan saldırdı hiç olmamıştı.

  O gün cumartesiydi, ve ben de Japoncamı geliştirsin diye anime izliyordum. Izuku yatağına uzanmış haberleri okuyordu. Inko evi temizliyordu, tipik bir gün.

  Kapı çaldığında hepimiz bir anda durduk. Inko koşup kapıyı açtı.

"Ehem, affedersiniz... ben postacıyım, Eyy..lal sevv..i Chi...-"

"Benim o, ne oldu?" Dedim adamın adımı söylemesini beklemeyerek.

"Bir paketiniz var, türkiye'den."

Bana imza attırıp gitti.

Hafif büyük bir kutuydu, üstünde delikler vardı. Yanında da bir mektup.

  Kutu hareket edip sesler çıkarmaya başlayınca üçümüz de irkildik.

"N-ne bu?" Dedi Inko.

"Bilmiyorum ki." Diye mırıldandım.

Paketi salona götürüp açtım, ve içinden bir yaratık çıktı ve üstüme atladı.

"PİERRE!!?! OĞLUM SEN BURADA NE YAPIYOSUN LAN!!?"

Ben tepki verince ayağımı ısırıp koltuğa atladı.

Sonra mektubu açma gibi bir zekilik yaptım.

Sevgili Eylül,

Japonya'da kaybolur da birileri bulup yer diye getirmediğini biliyorum, ama bir gün birimizi öldürecek bu kedi. Zaten geceleri miyavlıyor koca arıyorum diye, belki bulur birini. Mama su al diye para da bıraktım. Tırmalarsa diye senin eski pepeli tırnak makasını da koydum. Artık sana emanet.

                                             Annen

"Ne yazıyor?" Dedi Izuku merakla.

"Japonlar yer diye getirmediğim kediyi şimdi bana göndermişler." Diyecektim, ama muhtemelen beni evden atarlardı.

"Kedimi göndermişler..." Dedim onlara.

Şimdi size biraz şu kediden bahsedeyim.

  Annem kedi sevmezdi, ama babamla ben çok istedik. Onlar da anne tarafı akrabalardan birinin kedilerinden doğan 2 aylık bir erkek siyam kedisini bize vermeyi kabul etti. Biz de aldık hayvanı. Ablam ona o oğluşum diyordu, şaşı ve biraz da salak bir şeydi. Ama saf siyam olduğu için asil olsun diye adını pierre koyduk, fransızca bir isim. Ama biraz büyüyünce bir baktık, bu kedi dişi?!
   Yine de ona oğlum diyoruz, ama kedi kız. Geceleri eş aradığı için miyavlayıp duruyor. Sürekli evden kaçmaya çalışıyor ama kaçmasına izin verince kuyruğunu kısıp geri dönüyor, öyle manyak bir kedi yani.

  Şuraya bir kaç resim ekleyeyim.

  Şuraya bir kaç resim ekleyeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin