Başlık size ne düşündürecek merak ediyorum doğrusu:)
Biliyorsunuz bu bölüm de dişinizi sıkmanız gereken bölüm, ama diğer bölümde özüme dönmeyi planlıyorum.
Neyse hemen başlıyorum bölüme.
Midoriya bakış açısı:
2 gündür hastanede pinekliyorduk, Iida hastaneden erkenden çıkmıştı, hastane odasında ben, Todoroki-kun ve Lola-san kalmıştık.
O gece kulak tırmalayan bir çığlık ve ardından camın kırılma sesiyle uyandım. Sesin nereden geldiğini anlamak için mirket gibi sağıma soluma baktım, ama anlayamadım.
"N-ne oluyor burada...?" Todoroki-kun da uyanıp etrafına bakındı. "Chiva nerede?"
Bir de arkadaşı olcam lan Todoroki gözünü açmadan farketti kızın odada olmadığını püh bana!
(Yazar yine kitaptaki zavallı karakterlere kendine sövdürüyordur)
"Bilmiyorum, ama çığlık ondan gelmiş olabilir, acaba lavaboya mı girdi? Bir kapıyı tıklayıp baksak mı?"
(Sen niye böyle zekisin atom karıncam)
Todoroki "Tamam." dedi, sonra yataktan inip tuvalet kapısını tıklattık."Lola-san? Iyi misin?"
"Gidin buradan!" Dedi ağlamaklı bir ses.
"Chiva, dışarı çıkarsan sana yardımcı olabiliriz, sorun ne?" Dedi Todoroki kapıyı açmaya çalışırken. (Rahat bıraksanıza maloğlu mallar)
"YALNIZ BIRAKIN BENİ DİYORUM!!" diye bağırdı, hıçkırmaya başlamıştı.
"Ne dersen de oraya geliyoruz!" Dedim, ve kapıyı omzumla itip açtım. (Ayıp ayıp ya tuvalette olsaydı?!)
Içerideki ayna kırılmıştı, sanki biri yumruk atmış gibi bir göçük oluşmuştu. Musluk açıktı, ve sızdırdığı için yerler ıslanmıştı.
Kabinin biraz yanında, dizlerini karnına çekmiş ağlayan Lola-san'ı gördüm, ama o... Radyasyon mu yayıyordu ?
Beni görünce panikle başını eğip sabahlığını yüzünü ve saçlarını kapatacak şekilde üstüne çekti.
"Sorun ne Lola-san?" Dedim ona yaklaşırken.
"Uzak dur! Git buradan!" Dedi normalde hiç olmadığı bir tonla.
"Doktorları çağırıyorum." Dedi Todoroki, sonra odadan hızla çıktı.
"Sadece yardım etmeye çalışıyorum!" Dedim ve elimi uzatıp sabahlığı yüzünden indirdim.
"AAAAAAAAHAHHHHHHH!!!!" Diye bağırdım şokla.
Lola-san'ın gözleri radyasyon yeşili parlıyordu, gözbebekleri kedi gibi ince çizgilere dönüşmüştü, saçlarının iki yanında 1.5 karış uzunluğunda bir çift boynuz vardı.
"Kimsin lan sen!!?" Dedim, uzaklaşarak.
"B-böyle diyeceğini b-biliyordum...Çok ç-çirkinim!" Ellerini yüzüne kapattı.
Ona ne olduğunu bilmiyordum, ama onu tanıyorsam şuan içinden rastgele küfürler savuruyordu.
"Y-yo...Lola-san! Öyle düşünme! Sen...Sen gayet güzelsin." Dedim kekeleyerek, sonra utancımdan gebererek yanına yaklaşıp sarıldım. Bir an şaşırmış göründü, ama kollarını belime doladı.
"N-nasıl oldu bilmiyorum...sadece uyandım, v-ve tuvalete gitmek istedim...Ama aynaya baktığımda..." burnunu çekti. Muhtemelen kendini görünce korkudan aynayı allahına kavuşturmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japonya'da bir türk kızı 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]
FanfictionBir türk japonya'ya gelse ne olurdu? Üstüne bir de UA'ye kabul edilse? Bunu öğrenmek için hikayeyi okuyun ^-^ Kapak tasarımı @AydakiSakuraaa 'ya aittir ♡-♡