2.BÖLÜM

2.2K 181 72
                                    

Elim ayağıma dolaştı bir anda ne yapmam gerektiğini bilemedim. Acaba konuştuklarımızı duymus muydu o yüzden mi bu kadar sinirliydi. Ben ona böyle bakmaya devam ederken berivan abla kendini hemen toparladı.

-Buyur ağam birşey mi istedin?

O berivan ablayı takmadan direk gözlerimin içine nefretle bakmaya devam etti. En sonunda konuşmaya başladı.

-Demek senin aras ağan öyle mi sen mi istedin amcandan  benimle evlenmeyi ben o yüzden mi seninle evlenmeye zorlanıyorum. Sen aynada hiç kendine baktın mı? Şu tipine baktın mı her yeri sivilce dolu kilon almış başını gidiyor  böyle çirkin bir kızla evlenirmiyim ben! Ben Hancıoğlu aşiretinin ağası sen gibi biriyle evlenirmiyim? Ben sana söyleyeyim evlenmem. Gider kör topal biriyle evlenirim seninle evlenmem. Bunu o olmayan aklına sok.

Ben daha ne olduğunu anlamadan  mutfaktan sinirle çıkıp gitti. Aklım söylediklerini algılamakta zorluk çekiyordu. Çirkin demişti akılsız demişti kilolu demişti evlenmem demişti. Ben sadece bakmıştım 4 yıl önce kalbimde çiçekler açtıran adam kalbimi yerinden söküp aldı yetmedi paramparça etti 2saniyede hemde hiç suçum yoktu benim. Berivan ablanın birşeyler dedigini duyuyor gibiyim ama anlayamıyordum. Bir kac saniye sonrası herşey tamamen karanlığa karıştı.

Aras Hancıoğlu

Ben küçüklükten beri hep ağa olmak için yetiştirildim. Töreleri öğrendim cezaları öğrendim şirket yönetmeyi bile öğrendim. Ama hic çocuk olmayi çocukların neler yaptığını öğrenmedim. Şimdi ise evin bahçesindeki çocukların oyunlarını yüzümdeki kocaman gülümsemeyle izliyorum. Ablam beyza nın iki tane erkek çocuğu vardı eşi iş için yurt dışına çıktığından iki haftadır bizde kalıyorlar. Yeğenlerimi o kadar çok seviyorum ki size anlatamam. Babamın evden çıktığını görünce hemen kendimi toparladım. Ona göre ağa dediğin sert olmalıydı. Gülümsemek bile bir ağaya yakışmazdı. Şimdi gülümsediğimi görürse yol boyunca saçma sapan konuşurdu. Hemen arabaya binip onunda binmesini bekledim. Keskin aşiretinin ağası Hüseyin ağanın evine gitmek için yola çıktık. Niye gittigimizi sorsamda düzgün cevap alamamıştım o yüzden susup yola odaklandım. Bir saat sonra keskin konağına geldik. Çalışanlar bizi güzel ağırlamak için herseyi yapıyorlardı. Hancıoğlu aşireti mardinin en güçlü aşireti olduğu için her yerde böyle karşılanıyorduk. Buraya özel bisey degildi. Salona hüseyin ağa ben babam oturduk. Sessizlik hakimdi bütün odaya, neler oldugunu anlamaya çalışsam da anlayamıyordum iki ağanın konuşmasını beklemeye başladım. En sonunda babam konusmaya başladı.

-Hüseyin ağa daha önce oturup konustuk. Sen oğlumla konuşmak istedin getirdim. Buyur konuş bizde ona göre hazırlıklara başlıyalım.

-Aras senin gönlün varmıdır bu işte ?

-Anlayamadım Hüseyin ağa ne işidir bu.

-Biz babanla konustuk anlaştık benim abimin kızı Dilanla senin evlenmeni münasip gördük. Bilirsin Dilanın şirkette hissesi vardır böylelikle şirkete yabancıda girmemiş olacak. Hemde siz yuva kurmuş olacaksınız.

İlk iki saniye konuştukları şeyi anlamaya çalıştım benden 4yaş küçük bir kızla evlenmemi istiyorlar hemde bu kız çok çirkindi. Sadece şirkete yabancı biri ortak olmasın diye. İkimizinde hayatını karartıyorlar. Hem kıza hem bana yazıktı. Kendimi hemen topladım.

-Siz ne dersiniz ağalar burda iki gencin evliliğinden bahsediyorsunuz. Benim bu işe rızam yoktur. İstemiyorum bu konuda burda kapansın.

-Aras saygısızlık etme biz kararımızı verdik evleneceksin.

-Hayır bende Aras Hancıoğlu isem o kızla evlenmeyecem.

Sinirle salondan çıktım. Bu evden hemen çıkmazsam iyi şeyler olamayacak. Tam kapıya geldiğim an o kızın mutfakta oldugunu gördüm. Biraz daha yaklaşınca konuştuklarını duydum. Sırf bu kız beni seviyor diye amcası böyle bir karar vermişti demek. Hızla mutfaga girdim. Kıza ağzıma ne geldiyse söyleyip hemen evden çıktım. Arkamda neler bıraktığımdan habersiz...

SEÇİLMİŞ KİŞİ (MARDİN SOKAKLARI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin