Acı neydi? Neden acı hissederiz? Hissetmemek için ne yapmalıyız? Yada en önemlisi acımızı nasıl saklamalıyız? Sorduğum çoğu soruya cevabım olmasada son soruma cevabımı şuan ki yüzümdeki kocaman gülümsemeyle cevap verebilirim. Sevdiğim adamı kuzenimle izlerken sanki hiç sevmemiş hiçbir şey hissetmemiş gibi bütün acımı içime saklayarak yüzümdeki gülümsemeyle izliyorum. Belki canım yanıyor belki çok üzülüyorum ama değeceğini biliyorum. Çektiğim tüm acılara değeceğini biliyorum. Beni sevmeyen istemeyen bir adamla -her ne kadar sevsemde- evlenmektense gidip okulumu okuyacak bu yaşanılanları tamamen unutacağım. Yani öyle olmasını istiyorum. Şuan nerde olduğumu merak ediyorsunuz değil mi? Tam şuan da Arasın berfinin onu için yaptığı tuzlu kahveyle olan imtihanını izliyorum. Çok önemsediğimden yada önemli olduğundan degil herşeyi hafızama kazımak ve bir daha geri dönmemek için izlemeye devam ediyorum. Yüzünün alacağı komik hali beklerken bir anda sinirle berfine bakmasıyla ben bile korkmuştum. Berfine baktığımda ise gözlerinin dolduğunu gördüm. Her ne kadar sevdiğim adamla evlense ve bunu benim canımı yakmak için kullansa da yanına gidip teselli etmek istedim. Ama amcamın evleneceğini söylediği gün yaşanan olaylar geldi aklıma geldigi anda bir adım dahi yaklaşamadım...~1 hafta önce~
Amcamın söyledikleriyle şok olmuştum. Yengemin ve berfinin mutlulukla söyledikleri şeyleri duyamıyordum.
Sevdiğim adam ve kuzenimi yanyana hayal etmek bile içimi yangın yerine çeviriyorken evleneceklerini bilmek beni bitiriyordu. Acım o kadar büyüktü ki gözlerimden akmak istiyordu. Herkese içimdeki acılarımı haykırmak istercesine akmak istiyordu. Kafamı yavaşça tabagıma çevirdim. Derin nefesler alıp gözlerimdeki yaşların geri çekilmesini bekledim. Kendimi topladiktan sonra yüzündeki acı gülümsemeyle berfine döndüm. O zaman yüzündeki zafer sırıtışıyla bana bakıyordu.-Hayırlı olsun Allah mesut etsin berfin.
-Sağol canım darısı senin başına...
Sadece gülümsedim. Amcama döndüm.
-Hayırlısı olsun amca.
- Sağol kızım.
-Amca benim okul kaydı hakkında konuşacaktık ama unuttun herhalde...
-Yok unutmadım kızım. Kaydın yaptırıldı. Normalde seninde gitmen gerekiyormuş ama Ahmet amcan halletmiş. Kalacak yerde ayarla demiştim ama o onun yanında kalmanın daha doğru olacağını söyledi haberin olsun. İki hafta sonra başlıyormuş derslerin. Haftaya berfinin nişanını yapınca gidersin.
-Tamam amca sağolasın ama onur amcamı rahatsız etmek istemem. Yurtta kalsam daha iyi olmaz mı?
-Ahmet amcanı ara sen konuş istersen ama izin verecegini zannetmem. Hem bencede onun yanında kalman daha doğrudur.
-Siz nasıl derseniz amca müsadenle ben odama çıkayım.
- Tabi kızım iyi geceler
-İyi geceler.
Sandalyemden yavaşça kalktım.Kalan bütün gücümü amcamla konusmak için harcamıştım Merdivenleri çıkacak gücü kendimde göremesem de çıkmayı deniyecektim. Odama çok az kalmıştı ki berfinin bana seslendiğini duydum. Duymamazlıktan gelerek hemen odama girmeye çalıştım. Ama çoktan bana yetişmişti. Beni odamın içine itip kapıyı kapattı. Ne oldugunu şaşırdım.
-Ne yapıyorsun sen berfin ?
-Çok mu üzüldün?
-Ne saçmalıyorsun berfin yorgunum uyuyacağım çık odamdan.
-Yorgun musun ? Ahh kıyamam tabi sende haklsın sevdigim adam bana ağzına geleni söylese sonra da gidip kuzenimle evlenmek istese bende yıkılmış oldurdum.
-Ne diyorsun sen sacmalamayı bırak ben Aras ağayı falan sevmiyorum.
-Mutfakta olanları duydum her söylediği sözü biliyorum. Ama bak gördün mü o da beni seçti herkes gibi annem de babam da hep beni sevdi seni sevmedi. Hem zaten annenle baban da seni hiç düşünmeden arabada kavga edip ölmediler mi? Onlarda seni sevmedi. Seni bu hayatta kimse sevmez.
Söylediği sözler zaten paramparça olmuş kalbime ok gibi saplandı. Nefes almakta bile zorlanmaya başlasam da onun karşısında güçlü görünmek zorundaydım.Hızla ona yaklaşıp kolundan tuttum. O kadar çok sıkmaya başladım ki çekmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Kulağına yaklaşıp kısık bir sesle;
-Berfin istedigini düşünebilirsin. Zaten benim amacım herkes beni sevsin yada seçsin değil ama bir daha annem ve babam hakkında en küçük bir laf edersen seni doğduğuna pişman ederim bunu asla unutma şimdi çık odamdan bir daha da bana yaklaşma.
Kolunu hızla bıraktım korktugunu gözlerinden anlamıştım. Hızla odamdan çıktı...
~İsteme gününe dönüş~
O geceyi yüreğimdeki hem anne baba acısıyla hemde sevdiğim adamın acısıyla ağlayarak geçirmiş bir hafta da kendime zor gelmiştim. Bu sabah ise hiç bir şey olmamış gibi giyinmiş süslenmiş ve ev halkına yardım etmiştim. Şimdi ise berfinin üzülmesi canımı yaksada söylediği sözler kafamın içinde dönerken yanına gidemezdim. O sırada söze başlayan Mehmet ağaya döndüm.
-Allahın emiri peygamberin kavliyle kızınız Berfini oğlumuz Arasa istiyoruz.
-Verdik gitti Mehmet ağa hepimiz için hayırlı olsun.
Aras ve berfin herkesin elini öpüp yanyana durdular. Mehmet ağa dua ederek yüzükleri taktı ve kurdeleyi kesti. O kadar hissizdim ki kendime şaşırdım bir an. Baktığımda en ufak bir acı bile hissetmemiştim. Sanki o kesilen kurdele benim bütün acımı sevgimi kesip atmıştı.Ama doğru olanda buydu kuzenimin nişanlısını sevecek halim yoktu. Yavaşça odadan çıkıp yıldızları izlemeye bahçeye geçtim. Yıldızlara bakmak beni hep mutlu ederdi. Tamamen yıldızlara dalmıştım ki arkandan bir anda biri sarılınca çığlık attım...
Bölüm geç geldigi için çok özür dilerim finallerden dolayı yazamadım ama telafi edeceğim...😊
Kitabımın İnstagram hesabı: _deliyazarr_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞ KİŞİ (MARDİN SOKAKLARI)
Genç Kız EdebiyatıKitap kapağı tasarımı: kitaptanitim12