Mrb ben geldimUnutanlar için hatırlatma; önceki bölüm müdür, Mila'nın sağır taklidi yaparak öğretmenleri ve idareyi yanıltması sebebiyle bodrum katı temizleme cezası vermişti.. Peter da yardım ederim bn ya nolcak diyerek Mila'ya salça olmuştu.. Hatırlatma bitti
Uyarı:
Eleştiriye kapalı bir bölümdür. Yazarken kafamda ne yaşadığım ve nasıl bir süreçten geçtiğim, bugün halen bilinmemektedir.
Bölüm: 2200 kelime
İyi okumalar
Gördüğüm kabustan yüzümü ekşiterek uyandım ve asıl kabusun henüz başladığını fark ettim. Ziyan edeceğim ve istediğim yere gitmek için bedenimi bir kukla gibi yöneteceğim başka bir gün daha bahşedilmişti. Yaşam koçları size, gözünüzü açtığınızda hayatınız hakkında ne düşündüğünüzü sorar. Ben bunları düşünüyorum. Hayatı sevmek zorunda değilsiniz, hoşunuza gitmiyorsa bunu kendinize söyleyin. Aynı yaşam koçları size, hayatınızdan memnun değilseniz bugün onu değiştirmek için ne yapacağınızı da sorar. Ve siz bu soruyu cevaplamaya çalışarak aptal durumuna düşersiniz çünkü kimse kendi boktan hayatını değiştiremez. Yalnızca dışarıdan, bir kuyruklu yıldızın geçmesi için beklersiniz.
Komik, çünkü ben bir kuyruklu yıldız görüyorum. Adı Peter ve biz aynı okuldayız. O benim hayatımı değiştirebilir, ama ben yalnızca kayıp gidişini izlerken arsız bir dilek tutuyorum. Her neyse konuya geri dönelim; yaşam koçlarından nefret ederim. Aldıkları maaşı hak etmiyorlar.
Beynimi ele geçiren düşünceleri savuşturmaya çalıştım ve yatağımdan kalkarak gerindim. Okurken bunalmış olmalısınız, bunu yaşadığımı hayal edin. Okuduğunuz her cümle, beynimin eseri ve beynim bunu yaparak, iyi bir iş çıkardığını zannediyor.
Koridora çıktım ve banyoya giderek dişlerimi fırçaladım. Yüzümü yıkadım, saçlarımı taradım ve o lanet olası rimeli tekrar sürdüm. Dün koridora fırlattığım çantayı yerden aldım ve omuzladım. Sabahın erken bir saatiydi, okulun başlamasına iki buçuk saat vardı. Magnus hâlâ uyuyor olmalıydı ki evde güzel bir sessizlik vardı.
Merdivenlerden indim ve ayakkabılarımı giyerken beni izleyen bir çift göze doğru döndüm. Sessizlik devam etti.
"Ben arkadaşımla buluşacağım." dedim sabahın köründe evden ayrılmamı babama açıklayarak.
"Tamam." dedi likörünü yudumlarken. Bana bir şey sormadığı halde açıklama yapmamdan nefret ediyordum.
Bunun için onu her zaman yargılamama rağmen, yanına gittim ve elindeki likörden birkaç yudum alarak yüzümü ekşittim. Beklediğimden acıydı ama Peter'in yanına giderken buna ihtiyacım olacaktı. Babamın şaşırmış ifadesini geride bırakarak evden çıkarken ağzımda kalan nane kokusunun tadını çıkarttım.
Okul yolu boyunca kulaklığımda Shape Of My Heart çalıyordu ve bazen bu şarkının benimle konuştuğuna yemin edebilirdim. Bu şarkı, aşk istediğini söylüyordu, ya da ölüm.
"Günaydın Edgar." dedim okulun bahçesindeki yaprakları süpüren adama doğru bakarak.
Kafasını kaldırarak beni tanımaya çalıştı ama çoktan uzaklaşmıştım. Anakapıdan girdim ve doğrudan ceza olarak temizlememiz gereken ve kasırgadan sonra su bastığı için tüm eşyaların zarar gördüğü bodrum kata indim. Beklediğimden aydınlık olduğu için yüzüme güzel bir gülümseme ekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]
FanfictionPeter Patavatsız Parker. "İşaret diliyle konuşmak zor değil mi ?"