<>Hızlı adımlarla Peter ve Jane'i takip ederken ellerimi ceplerime soktum. Beden dersinde ne yapacağımız hakkında pek bir bilgim yoktu.
Eski okulumda beden dersleri, Bay Vasconcelos'un üvey oğluyla birlikte yaşadığı hikayeleri dinlemekten ibaretti. Zaten yaşlı biriydi ve beden derslerimiz kolay geçiyordu.
Şimdi ise spor yapmam gerekiyordu.
Sporla aram, tek kelimeyle ; berbattı.
Sevdiğim tek spor satrançtı ve o da oturarak yapılan bir beyin jimnastiğiydi.
Basketbolu yalnızca televizyonda gören, ve izlerken yorulan bir patates olmam dışında başka bir sorun daha vardı. Takım oyunları.
Takım oyunları benim en sona bırakıldığım, sözde birlik oyunuydu. Şu lanet ekmek aslanın ağzında olduğu için dışlanmak boynumun borcuydu.
Karma takımlarda bir nebze kamufle olsam da kızlar ve erkekler iki takıma ayrıldığında ben cinsiyetsiz muamelesi görüyordum. Kısacası her zaman çürük yumurta bendim.
Spor salonunun kırmızı kapıları ileriden gözüktüğünde Peter yine hiç yavaşlamadan ters yöne döndü ve ilerlemeye devam etti.
Bu sefer arkasına bakıp beni kontrol etmiyordu. Haklıydı da, sonuçta bana bebek bakıcılığı yapmıyordu. Onun peşinden ayrılmamam gerekiyordu.
Her ne kadar spor salonunu geride bıraksak da sorgusuz sualsiz Peter'i izlemeye devam ettim. Bu çocuk beni cehenneme de götürse bu kez peşinden ayrılmayacaktım.
Peter bir dolabın önünde durdu ve cebinden bir anahtar çıkarıp dolabı açtı. Bu sırada Jane ve ben duvara yaslanıp beklemeye başladık.
Koyu yeşil bir tişört ve siyah bir şort getirip Jane'e verdi.
"Bu günlük benim yedeklerimi giysin, Daha ilk günden Koca Walter'dan azar yemesini izlemek istemem."
Peter'in kıyafetlerini giymek her ne kadar cazip gelse de üstümdekilerle kalmak istiyordum. Şu Koca Walter denen şeyin öğretmen olduğunu ve iri yarı biri olduğunu var sayarak bundan vazgeçtim.
"Peki Parker."
Peter ellerini havaya kaldırıp aynı şeyleri farklı kelimelerle bana anlattıktan sonra dolaptan başka kıyafetler aldı ve koridorun ucuna doğru ilerlemeye başladı.
Jane kelimeleri tane tane bağırarak anlaşıp anlaşamayacağımızı test etmeye karar verdiğinde ellerimi saçlarıma daldırdım. Sessiz sinema oynarken bile bu kadar el kol hareketi kullanılmıyordu.
İçimden "neden bağırıyorsun Jane?" demek geçiyordu.
"Sen ve ben gitmek Mila. Önce giyinmek. Sonra esnemek. Anladın mı ? Esnemek. Es-ne-mek."
Elleriyle basit spor ısınma hareketleri yaparken bir yandan da üstümüzü değiştireceğimizi anlatıyordu.
Bana zihinsel engelli muamelesi yapmasını izledikten sonra başımla anladım işareti yaptım.
Alt tarafı soyunma odasında üstümüzü değiştirip, ısınma hareketleri yapacaktık.
Koridorun öbür ucuna kadar sessizce yürüyüp ahşap kapıyı araladıktan sonra felaket bir ortamın içinde kaldığımı fark ettim.
Kızlar büyük bir gürültüyle üstünü değiştiriyordu, etrafta nedenini çözemediğim hafif bir duman vardı.
Bir kısmı makyajını tazelerken bir kısmı telefonlarıyla oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]
FanfictionPeter Patavatsız Parker. "İşaret diliyle konuşmak zor değil mi ?"