Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]

6

Hızlı adımlarla koridorun soluna doğru döndüğümde, karşılaşmayı hiç beklemediğim bir manzarayla karşı karşıyaydım.

Cidden o ikisi...

Büyük bir fırtına kopacaktı, gerçekten büyük bir karmaşa olacaktı.

Thea'yı duvarla arasına alıp öpen Sam'e doğru baktım.

Beni henüz fark etmedikleri için ben de ne yapacağımı bilmiyordum.

Sam hakkında söylenecek pek bir şey yoktu, hoşlandığı kızla koridorda öpüşen sıradan bir lise öğrencisiydi.

Ama Thea...

Peter'in söylediklerini hatırladığımda hafifçe ürperdim.

Thea, Gwen'in en yakın arkadaşıydı.

Göz göre göre ona ihanet ediyordu. Gwen'in Sam'den hoşlandığını bildiği halde şu an Sam'le öpüşüyordu.

Yapmaması gereken şeyleri yapan tek ben değildim.

Gwen, beni sırf Sam'le konuştuğum için bile düşmanı olarak sayıyordu.
Eğer bu manzarayı görseydi kim bilir Thea'ya neler yapardı ?

Aslında düşününce, cidden.

En fazla neler yapardı ?

Gwen ciddi anlamda Sam'e takıntılıydı. Üstüne üstelik en yakın arkadaşı tarafından ihanete uğramak...

Ben tüm bunları düşünürken beni hâlâ fark etmemiş olmaları canımı sıkıyordu.

Belki de gerçekten birbirlerini çok seviyorlardı ama Gwen'den korktukları için aşklarını gizli yaşamak zorunda kalıyorlardı.

Ayağımı sertçe yere vurduğumda zaten tetikte olan Thea hafifçe yerinden sıçradı.

Etrafta hızlıca gezinen mavi gözleri gözlerimde sabitlendiğinde aramızdaki mesafeye rağmen yutkunduğunu hissetmiştim.

Yavaşça Sam'in kollarından ayrılmaya çalışırken Sam onu tekrar öpüp ellerini saçlarına daldırdı.

Thea huzursuzca onun kollarından kurtulduğunda Sam bezgince boynunu geriye doğru sarkıttı.

Uzun boylu çocuk kafasını benim olduğum tarafa çevirince benimle göz göze gelmenin verdiği rahatlıkla derin bir nefes verdi.

"Sakin ol Thea, Mila'nın bunu kimseye söylemeyeceğine eminim."

Doğrulamak ister gibi gözlerime baktığında kaçamak bir bakış attım.

Belki de söylerdim.

Thea yalvaran gözlerle bana baktığında, bana spor salonunda kötü davrandığını da hatırlamıştı. Merhametimi bekliyordu.

Sam Thea'nın elinden tutarak daha çok bana doğru yaklaştı.

Onu duymadığımı düşündüğünden yerde duran sırt çantasından bir kağıt çıkardı ve hızlıca eğik bir yazıyla bir şeyler yazdı.