**işaret dilinde isimler harf harf anlatılır.**
Yumruklarımı sıkarak sınıfın önünden geçtiğimde Bayan Cassie bile beni izliyordu.
Oturacak bir yer bulmak istiyordum ama kafamı kaldıramayacak kadar da gergindim. Birileriyle göz göze gelmek kesinlikle çok rahatsız ediciydi.
Sürekli ayakkabılarıma bakıyordum, yalnızca bağcıklarımın biraz eskidiğini fark ettim.
Sınıfta pek boş yer yok gibi gözüküyordu. Ya da ben etrafa dikkatli bakamayacak kadar gözlerimi kullanmıyordum.
Yüzüm ve kulaklarım yanarken ben hâlâ bekliyordum. Bir an önce her şey bitsin ve ben yatağıma girip uyuyayım istiyordum.
Öylece ortada dururken birinin bileğimi tuttuğunu hissettim.
Arkamı döndüğümde tekrar onu gördüm, Peter'i.
Bileğimi tuttuğu için ona kızacak kadar aptal değildim, zaten bana seslenmesi imkansızdı. Sonuçta ben artık sağırdım.
Ayrıca horozdan kaçan bir kız da değildim.
Kaşla göz arasında yanındaki sırayı boşaltmıştı ve oturmam için eliyle işaret ediyordu.
Dışarıdan bakınca zararsız bir çocuk gibi duruyordu, yani bilirsiniz pek belalı bir tip değildi.
Sınıfın en köşesinde duran siyah saçlı piercingli ve dövmeli çocuğa kıyasla, Peter daha usluydu.
Usulca yanına oturdum ve içi boş çantamı önemsizce tutup yere attım. Zaten içi boştu.
Birilerinin beni izlediğinin farkındaydım, örneğin Peter gözlerini ayırmadan bana bakıyordu.
Bir şeyler konuşmak istediği belliydi, ama nasıl yapacağı konusunda kafası karışmış gözüküyordu.
Önündeki kağıda bir şeyler yazıp bana uzattığında kısa bir durakladım.
Mecbur yazarak konuşacaktık, ya da işaret dilini kullanacaktık.
İşin tuhaf yanı, Peter'in olan bitene hiç şaşırmıyor olmasıydı. Bütün sene boyunca yanında gezdirmesi gereken bir öğrenci vardı ve o sanki bunu bekliyormuş gibiydi.
Ben hayatı hızlı yaşamadığım için son on dakikada yaşadığım şeyler bile benim bir yıllık adrenalin ihtiyacımı karşılayabilirdi.
Yine de onun bu kadar rahat olması beni endişelendiriyordu.
Uzattığı kağıdı aldım ve okudum.
"Adın ne ?"
Şimdi de sevgili rehberimle tanışmamız gerekiyordu.
Büyük ihtimalle bu çocuk beni hiç yalnız bırakmayacaktı. Aslında bir yandan mutluydum. Bana sataşan kimsenin olmaması harikaydı ve ilk defa böyle kolayca arkadaş edinmenin zevki çok başkaydı.
Kalemim çantamda olduğu için onunkini aldım ve yazdım ve kalemi tekrar onun önüne bıraktım.
"Mila Logan, sen ?"
Adını gayet iyi biliyordum çünkü öğretmen söylerken zaten duymuştum, ama o duyduğumdan habersizdi.
Tekrar kağıdı bana uzattığında elinden aldım. Bu çocuğun yazısı neden benimkinden daha güzeldi?
"Peter. Peter Parker."
Muhabbetin bittiğini düşünerek önüme baktım.
Ufak bir cesaret kırıntısı bulduğumda kafamı kaldırmış ve sınıfı incelemeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]
FanfictionPeter Patavatsız Parker. "İşaret diliyle konuşmak zor değil mi ?"