- Öncelikle -Selamke
Bir süredir bölüm atmadığım için üzgünüm ama geri döndüm
Bölümü yazarken ben de Peter'la yüzleşmek zorunda kaldım, yazdığım en zor bölümdü..
:]
İyi okumalar 💕
"Hasiktir ya."
Yolun sonundaydık.
Hani kafanız karışıktır ve yardımını istediğiniz kişi, kafanızı karıştıran kişinin ta kendisi olduğu için, kendinizi aciz hissedersiniz ya, işte bu o anlardan biriydi.
Elbette özür dilemem gerekiyordu, fakat bu tek başına yeterli olmazdı. Kendimi adamakıllı affettirmek zorundaydım.
Yalan söylemek kötüdür çocuklar.
Ana fikir buydu değil mi? Dersimi almıştım.
Mesele, hatayı anlamak değil düzeltmekti. Her ne kadar istemesem de bu hatayı düzeltmek zorundaydım.
Ve Peter'i kaybetmeye de hazır olmalıydım.
Odadan çıkar çıkmaz sırtımı koridorla birleştirip yere, Magnus'un yanına çöktüm.
Başını omuzlarından geriye atmıştı ve pişman bir şekilde avizeyi seyrediyordu.
"Aşağı inmemiz gerek." dedim yutkunarak. "Bizi bekliyorlar."
"Bir şey söylemem gerekiyor Mila."
Artık her şeye hazır olduğumdan ve kaybedecek bir şeyim olmadığından dolayı rahattım.
"Flynn.." dedi göz devirerek. "Boş yere kavga çıkartmadı."
"Neden öyleyse?" dedim cümlesini bitirmesi için ona cesaret verirken.
"Çünkü, Jane ile beni gördü." dedi bir çırpıda. "Bahçedeydik, konuşuyorduk ve birden Jane beni öptü." dedi sıkıntıyla nefes verirken.
Ruhunu teslim ediyormuş gibi anlatıyordu.
"Ben de sanırım yani emin değilim ama karşılık verdim, bilmiyorum, ne olması gerektiğinden emin değildim. İşler nasıl elime yüzüme bulaştı anlamadım, yemin ederim."
Yüzümü elimle kapatıp bir süre düşündüm.
Flynn bunu gördüğü için sinirlenmişti, haklıydı da. Okula dün adımını atan çocuk bugün sevgilisini çalmıştı.
Magnus'un dünyadaki bütün kızları öpemeyeceğini öğrenmesi gerekiyordu, bu felsefeden kurtulmalıydı.
"Pekala, halledebiliriz." dedim sakince.
Halledemezdik, imkanı yoktu.
Aşağıda kopacak kıyametin farkındaydık. Maurice, kapıda dikilerek, bize bakıyordu.
Güçlü bir şimşeğin gürültüsüyle irkildiğimde bana bakarak sırıttı.
Tanrım, hiçbir şey yapmadan insanı sinir edebiliyordu.
Magnus, ters bir bakış atarak kalktı ve beni de kolumdan çekerek kaldırdı. Yüzleşmeye hazır olmasak da hazırmışız gibi davranacaktık.
"Hadi, bitsin artık şu iş." dedi bana bakarak.
Gerçekten biteceğini sanıyorsa yanılıyordu.
"Daha yeni başlıyor." dedim usulca ve merdivenlere doğdu döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]
FanfictionPeter Patavatsız Parker. "İşaret diliyle konuşmak zor değil mi ?"